Köstekli Saat: Attack On Titan

ALAYINI SHIIII-....P.

Kaptan içeri girdiğinde 8-11 arası iki çocuk adamı görür görmez bacaklarına sarıldı. "Bu bizi oraya kapatan kişi!"

Kaptan bir şey demedi ve Sasha kızın, Connie de erkeğin karşısında diz çöktü. "Size zarar veremez ki." Connie başıyla onu onayladı. "Erkek ol biraz, Joseph."

"Ama ben zaten erkeğim!"

"Hücrede Olivia'yı, tehlikeli insanlar olduğumuzu sanarak bize karşı koruyabilecek kadar erkektin, o herifle de kolayca yüzleşebilirsin." dedi Jean.

Kaptan sorarcasına bana baktı.

"Ah, o mu? Çocuklar oynuyor işte. Korkularını yendiler."

"Hm. Bu, kötü bir fikir gibi görünmüyor. İyi düşündünüz."

Arkasına saklanan çocukları kafalarından tutup ileri sürükledi.

"Hadi bakalım. Kaptan size emrediyor. Şuna bir-iki tane de siz patlatın"

...

Elimi sallayıp dikkatini çekmeye çalıştım. "Çay ister misin Kaptan!? Sıcak, iyi gelir!"

Masaya oturdu.

...

"Şimdi ne olacak?"

"Her şey yoluna girdi sonunda."

"Kış bitiyor! Artık sur dışının da dışına çıkabiliriz!"

"Sasha haklı."

"Bu Donald denen herif ne olacak?"

"Yakasından tuttuğum gibi sokakta sürükleye sürükleye kraliçenin huzuruna bırakacağım."

"Cümle aleme ibret olsun diyorsun yani?"

"Aynen öyle." Bacak üstüne attı.

"Güzel fikir."

"O zaman siz de kraliçenin bahsettiği şu eve gidin."

"Hm."

"Sasha. Connie. Çocuklar size emanet, kaybetmeyin."

"Zaten Elizabeth de bizimle gelmiyor mu Kaptan?"

"Evet geliyor. Ama ben size söylüyorum, kendinizi kaybetmeyin."

"Peki.."

Kaptan onu sürüklerken bir süre ardından bakan Mikasa ve Jean başka, biz başka yöne ayrıldık.

...

Sonraki günün sabahı, Histi bizi saraya çağırmıştı.

Kimseye de haber vermeden..

Ben, Eren ve Armin'i.

Salona geldiğimizde tahtın karşısına geçtik.

"Sellaaamunaleyküm!"

Sessizlik.

Bunlar selamı bilmiyodu dimi lan? Sabah sabah şey oldu bana da-

Selamı mırıldanarak aldım ve "Neyse ya demedim varsayın." diye ekledim.

"Ne demek gerekiyordu ki?" diye gülümsedi.

"A.. Aleykümselam!"

"Alekümselam."