Kafası Uçtu.

546 83 140
                                    

(Sabah kendimi iyi hissederek uyandığımdan beri dünü telafi etmek için bölüm yazıyordum aslında, yani bunun dışında bir bölüm daha var ve yeni bi tane daha yazıyorum :3 Neyse 1077 kelime ile iyi okumalar)

Kaptan ve diğerleri atları korumak için savaşıyordu.

"Daha fazla seyirci kalamam. Belki geri gelirim."

"İstediğini yapmakta özgürsün."

"Kendinize dikkat edin." diyerek koşarken "Sende. Ölmemeye çalış." diyerek gülümsedi. Durdum. "Emredersiniz!"

Kaptan'ın yanına gittim. "Naber Kaptan?"

"Senin diğerleriyle beraber Zırhlı Dev ile ilgilenmen gerekmiyor mu? Benim yanımda ne işin var?"

"Zırhlı Dev ile mızrağı kullanarak savaşamam. Malum. Sol kolumu tam olarak kullanamıyorum ve bu silah dikkatli bir saldırı gerektiriyor."

"Madem solunu düzgün kullanamıyorsun, neden benimle birlikte devlerle savaşmak için geldin?"

"Cevabınız kendi sorunuzun içinde zaten. Sizinle devlere karşı savaşmak için.."

"Tanrım.. İstediğin gibi davran." diyerek bir devi yerlebir etti.

Ardından ben de saldırmaya başladım.

...

"Askerler! Kalan atları batıya götürün! Ekipteki silahlı olanlar! Onları koruyun!"

"Batıda 3-4 metrelik bir dev var!"

"Onları bana bırakın!"

Çapamı atıp ilerlerken Marlo'nun "Demek buna dev deniyor.." demesini umursamadan üç metrelik olanı kestim. Tam diğerine de saldıracakken onu da Kaptan halletti.

Marlo bağırdı. "Kaptan Levi?! İşte şans! Acele edin!!"

Kaptan kılıcını onlara doğrultup "Çabuk olun da şu lanet devler harekete geçmeden şu işi bitirin! Burada kayıp istemiyorum! Tek bir kişinin bile ölmesine izin yok!" diye seslenince herkes dahil ben de "Emredersiniz!" dediğimde göz ucuyla bana baktı ve sanki yokmuşum gibi davranıp nefes vererek "Of ya.. Resmen hayal kırıklığı.. Şu güçsüzler hemen ölmüyor mu kıl oluyorum." dediğinde surdan yukarı baktı. "Güçsüz işe yaramazlardan nefret ediyorum."  Soluklanırken tekrar bana baktı.

Ha yani işine gelen(şey)lerde mi ben var oluyorum?!

"Güçsüz falan değilim ben!"

"Ben sana mı dedim?"

"O zaman ne diye bana öyle bakıyorsunuz!?"

"Bakmak bile senin için bir anlam ifade edebiliyorsa yapabileceğim bir şey de yok demektir."

"Aaaaaah!"

"Kendine gel ve buna devam et." diyerek başını çevirdiğinde başımı taklidini yaparken sağa sola salladım. "Kindini gil vi bini divim it!"

Hızla bana döndü.

"Emredersiniz! Dedim!"

"Tch." Tekrar başka yöne baktı. Arkasından dil çıkardım.

Erenler mızrakları hâlâ kullanmadılar diye düşünüyorum.

Flashback..

Allah aşkına böyle bi zamanda flashback mi yapılır?

Köstekli Saat: Attack On TitanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin