(Sellamlar sevgili Köstekli saat severler ve sevenler!Uzuuu...nnn bir aradan sonra buradayım! Çok kötü bir şey oldu var ya..! Bu bölümü taslakta yazmıştım -1000 küsür kelimeyle- ama eve gelince telefon internetin farkına varıp bölümü sildi! Çok eski bir tarihteki değişiklik kaydedilmiş şekilde olan bölüme bakışım, o hayal kırıklığı tarif edilemezdi! Üstelik bir değil iki kez oldu, ikincide ağlayacaktım ve ciddiyim sinirlerim bozuldu.. Dedim ki bu üçüncü kez olursa bir ay boyunca yb yazmıyorum lan. O üç krizin şokunu anca bir ayda atlatırdım herhalde! Neyse ya çok uzatmasam iyi olur. Uzun zamandır yazmadım sonuçta, inşAllah saçma bir bölüm olmaz. Her şey dahil 1480 kelimeyle iyi okumalar canlarım :3)
~~~
"Harekete geçin!" emrini veren Komutan Pixis, onayı aldığında Elçi'ye döndü.
Elçi başını eğip selam verdi. "Komutanım?"
"Azumabito Hanım, bu nahoş görüntü için özür dilerim.."
Shiplesem mi acaba yaa..
"Hiç de bile, sorun değil... Bu her ulusun başına gelen bir şey..."
"Ancak, sizin de güvenliğinizi garanti altına alamam... Her şey kontrol altında olana dek limanda kalmanızı istiyorum sizden."
"Öyle yapacağım sanırım. Umarım ki Eldia galip gelir.."
...
Elçi, Mikasa'nın yanına giderken seslendi. "Mikasa Hanım..."
Mikasa vücudunu çevirdiğinde elçi iki omzundan da sıkıca tuttu. "Eğer bir sorun olursa... hemen bizim gemiye kaç."
Mikasa korkup kaçacak türden birine mi benziyor???
"Hah... Onu biraz olsun tanıyamamışlar..."
Armin başıyla verdiği bir onay ile yetindi. "Hm."
Elçi öylece kendisine bakarken Mikasa gözlerini bir anlığına kapatıp "Beni düşündüğünüz için teşekkür ederim Kiyomi Hanım.." demekle kalmadı ve ekledi.
"Ama annemin soyu ne olursa olsun, ben bir Eldialıyım. Yani bu şekilde yalnızca Azumabito ailesine rahatsızlık vermiş olurum. Burada kalıp, burayı korumak istiyorum. Lütfen beni merak etmeyin."
Göz ucuyla buraya baktığında kendisine burukça gülümsedim, hafif bir selam verdiğinde "Sen ne diyorsun? Buraya senin için geldik.." diyerek sanki endişeli veya onu düşünüyor gibi konuşan elçiye başını çevirip biraz yaklaştı.
"Yeraltı kaynaklarımız olmasa bile gelecek miydiniz?"
Kadın afalladı ve gözlerini bir anlığına kapatıp yutkundu.
"Oooooooo!!!"
Herkes bana baktı.
"Ah... Şey... İçimden kudurmalıydım, dimi?"
Başlarını onayla indirdiler.
Armin omuzlarımdan tutup "Kusuruna bakmayın, izninizle..." diyerek beni başka bir köşeye çekti. "Sessiz dursak iyi olur..."
"Sarsma başarılı olduğu sürece, bu ülkeyi kimin yönettiğinin sizin için bir önemi yok, umursamıyorsunuz... Değil mi?"
Elçi duyduğu şeyle daha da tedirgin olurken Mikasa'yı omuzlarından tutarak başını eğdi ve "Evet... Eğer 'Sarsma' yalan çıkarsa, Azumabito ailesinin işi biter. Hizuru bunu izinsiz yaptığımızı söyler ve bizi zor durumda bırakır... Şu ana kadarki tüm yatırımlarımız heba olur ve borçlarımız Azumabitoların sonunu getirir..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köstekli Saat: Attack On Titan
Fiksi Penggemar(Wattpad'deki ilk isekai anime kitabı.) Lütfen aşağıyı okuyun; NOT: Reiner, Annie, Berthdolt, Mikasa gibi aslında iyi olan karakterlere karşı ilk birkaç bölümde kötü davranmak yada arka plana atmak gibi bir hataya düşmüştüm. Yada din vatan olayına g...