Köstekli Saat: Attack On Titan

Seni Kurtarmak İçin, Kaptan!

Eren'in dediği şey ile olduğum yerde kalakaldım, askerler onun baktığı yere döndü ve beni farkedip silah doğrultular.

"A.." Korkmuş gibi yaparak elimi göğüs cebimdeki saatime götürdüğümde bağırdılar. 

"Ellerini kaldır ve sakın saatine dokunma Bilge Türk!"

Eren yanıma gelirken göz ucuyla Arminlere baktım. Ne yapacaklarından emin olamamış gibi bakıyorlardı.

Bana küçümseyen bir bakış attı. "Bunu sana mahkeme salonunda söylemiştim. Öyle değil mi? Ah.. Yıllar ne çabuk geçiyor."

"..."

"Onun yerini biliyorsun."

"Üzgünüm ama bilmi-"

Yakamdan sertçe tuttuğunda bileğini kavradım. "Yalan söyleme."

"Yalan.. Değil..."

"Bizimle olmak istediğini sanıyordum? Demek bu kadar çabuk vaz geçtin.. Hainlik yapacağını tahmin etmezdim.."

"Onca söylediğin... şeyden sonra.. Tabi seninle olmam!"

Bileğine vurduğumda canı yanmasa da beni bıraktı. "Onu bulacağımı biliyorum. Sen de öyle.."

Askerlere döndü ve Arminleri işaret etti. "Alın şunları... Sasha'yı öldüren veledi de..."

"Peki ya-"

"Önce onları dedim."

"Emredersiniz!"

Armin ve Mikasa'ya baktım. "Ee? Söylemek istediklerin bunlar mıydı? İstediğin özgürlük bu muydu? Onları incitebilme özgürlüğü mü? Söylesene... Bir bk parçası için kölelik yapan kim burda?"

Dişlerini sıktı. "...Sen kime köle diyorsun!?..." Nefes verdi. "Gidiyoruz."

"Nereye?"

"Her şeyin başladığı yere.. Shigansina bölgesine.."

Armin dikkatini yeterince dağıtmış olduğunu düşündüğü an bana baktılar.

Tam kapıdan çıkmıştım ki başıma aldığım darbeyle sarsıldım ve yere düştüm. "Ah! B-bu da n-.."

"Bay Jaeger kaçacağını biliyordu!"

Başka bir asker?

"Tı. Sen kendini ne zannediyorsun!"

Tam ayağa kalkıp ona yumruk atacakken Eren üniformamın ensesinden yakaladı.

"Pislik! Bırak beni!"

Beni ittiği an askere döndü. "Onu durdurmamı söylediniz ve yaptım efendim!"

Bir an öylece ona baktı ve tüfeğini kaptığı gibi askerin bana vurduğu şekilde başına sopa gibi indirdi.

Bekle... Bu beni koruduğu anlamına gelmez mi?

"Ah!" Asker yerde başını tutarken Eren ona küçümseyen bakışlarla silahını bir kenara atarak konuştu.

"Evet... onu durdur dedim. Ama onu öldürmeye çalış demedim!"

"..."

Geç kalmadan önce gidiyorum!

Tam fırsat bu fırsat diyerek kaçacakken saçımdan yakalandım ve yere diz çökmem sağlandı.

"Bırak saçımı..."

"Hiçbir yere gitmiyorsun."

"İkinci kez söylüyorum... Çek. elini."