"Planın buraya kadardı, Armin! Eve geldik işte! Peki ya şimdi!?"
"Ben, ilmiyorum.."
"Harika! Tıkandık! Elbet bu evden dışarı çıkmalıyız ama yapamayacağız! Bittik biz!"
Saçlarımı çekiştirdim.
Burada kapana kısıldık işte!
"Benim de aklıma bir şey gelmiyor ama sakin olup düşünmeliyiz. Derin nefesler al ve kendine gel.." diyen Armin'e döndüm.
"Afedersin- Ben, bir an boşluğa düştüm. Ne yapmam gerektiğini bilemedim. Sizi de öyle görünce.."
"Sorun değil." Gülümsedi.
...
Hannes amca ayağa kalktı. "Ben ve Carla, gitmeliyiz. Olur da askeri Polisler sorgu için evimize gelip bizi bulamazsa işler daha da kötüleşebilir. Üçünüz burada bir şekilde geçinirsiniz."
"Her şey yoluna girecek çocuklar. Fırsatını bulursak geliriz."
"Gelmemek daha iyi, Carla. Bizi takip edip o kadar fazla bu eve girdiğimizi görmeleri epey dikkat çeker."
"Ah, anlıyorum." dedi ve bize döndü. "Yine de, kendinize dikkat edin.."
Gülümsedik. Gittiler, bir süre sessizlik..
"Tamam. Şimdi sorun yok gibi düşünelim. Yemek almalı ve dışarıya çıkmalıyız. Her şeye onları gönderemeyiz."
"Hannes-san'ın verdiği para yeterli olmayacak. Bir kese ile ne kadar şey alabiliriz ki?"
"Afedersiniz, bir şeyler almış olmamız gerek diye düşünüp gözüme çarpanı kaptım."
''Saçmalama. Bize de bir şeyler aldın zaten. Teşekkürler." diyerek gülümsedi Armin.
"İki atkıyı mı diyorsun? Bencil gibi elime geçenleri doldurdun desene."
"Önemli olan ne kadar alındığı değil, alınan şeyleri kimin aldığıdır. Güle güle kullan"
"Dayanamam ben. Banane. Sasha kolye takar mı ya.."
"Görmedim. Ama sever herhalde."
"Tamam. Birini Sasha'ya, birini Historia'ya, diğerini, Hitch alabilir. En son üzgün görmüştüm. Eğer bana tekrar nefret beslemeye başlamadıysa birini de Mikasa alır."
"Ama onları seviyorsun diye almıştım. Sana yani.." diyen Eren'e döndüm. "Teşekkürler. Yine de versem daha iyi, tabii onları görebilecek kadar yaşarsak.."
"Ne kadar da karamsarsın.." diyen Armin yüzünü ekşitti.
"İçinde bulunduğumuz durumun farkındasınız herhalde.." dediğimde Armin başını eğdi.
Eren hızla ayaklandı ve "Gidiyoruz!" dedi.
"Ha? Nereye?"
"Yemek falan alalım. Acıktım ben."
"Burada yok mu?"
"Ev yıllardır kullanılmıyordu. Yemekler bozulmuştur. Hadi."
Yanındaki Armin ayağa kalkınca beni de omuzlarından tutup kaldırdı, şaşkınlıkla ona bakarken sağa sola sallamaya başladı.
"Ah! Nooluyo be!?"
"Kendine geldin mi artık??"
"Tamam tamam! Geldim!"
Beni durdurduğunda bir an başımı tuttum.
"Ben seni var ya.."
"Evet? Beni?"
"Seni.. Seni.. Of!" Zaferle sırıttı ama "Gidelim!" dediğimde şaşkınlıkla konuştu. "Ne?! Hey hey hey! Bekle!"
Bileğimden kaptığında geriye çekildim.
"Şimdi ne?!" diye sorduğumda Armin başımı işaret etti.
"Ah- Peruk yok.."
"Evet- Peruk yok.." diyen Eren gülerek turuncu saçı uzattı.
Söylenerek taktım.
Kahkaha atmaya başladılar.
"Peki ya şimdi ne var!?!"
"Ters taktın!"
"Aaaaah! Tamam be!"
...
"Oldu mu!?"
"Evet evet!"
"Hazırlanın da gidelim artık.." dedim kollarım göğsümde başımı başka yöne çevirerek.
...
Üzerimizi de giydik.
Eren masa üzerindeki kolyelere bakıyordu.
"E hadisene!"
...
Eline bir kolye aldı.
"Ne o, takmak mı istiyorsun?" diyerek gülerken karşımda dikilip Armin'e bir işaret verdi.
Armin arkamı dönmemi sağlayıp peruğu kaldırdı.
"Evet. Takmak istiyorum. Sana."
Armin saçları indirip kendisine döndürünce "Oldu." dedi.
"Yakıştı."
"Alt tarafı bir kolye.."
"Alt tarafı bir kolye değil. Benim aldığım bir kolye. Ve senin taktığın. Değersiz görmek gibi bir hataya düşmeyiniz." diyerek işaret parmağını salladı.
"Tamam ya gidelim artık."
Armin, su damlası şekilli olanı bana uzattı. "Tak da kız olduğumuz tamamen belli olsun."
Güldüm. "İlk defa erkeğe kolye takacağım resmen yaa"
Armin de kolyesine baktı. "Su damlası, bana okyanusu hatırlatıyor.."
Eren öksürdü. "Ne var be?"
Yıldızlı kolyeyi aramızda salladı.
Göz devirip aldım ve arkasını dönüp peruğunu kaldırdı.
"Allah'ım sen aklıma mukayyet ol.."
...
"Tamamdır. Gitsek artık??"
Kapıdan çıktığımız an Eren koluma girdi.
"Nabıyon lan sen??"
"Hiç. Kız arkadaşımın koluna giriyorum sadece.."
"Kız ar-!" demeye kalmadan solumdaki Armin işaret parmağını hafifçe kaldırıp bilmiş bir tavırla konuştu.
"Kız, ve arkadaş. Bunu bir sorun olarak görmen çok yanlış Neva."
"Tıtıtı."
"Sizi fırsatçılar."
...
"Ah bu arada-"
"Sana isim bulmadık biz değil mi?"
"Evet?"
"Neva'yı neye çevirsek acaba.." diyerek sırıttı ERIN.
Harika.
~~~
Yb?
Neva için başka bi isim bulun bakalım-
Bunu size bırakıyorum :3
Ne olsun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köstekli Saat: Attack On Titan
Hayran Kurgu(Wattpad'deki ilk isekai anime kitabı.) Lütfen aşağıyı okuyun; NOT: Reiner, Annie, Berthdolt, Mikasa gibi aslında iyi olan karakterlere karşı ilk birkaç bölümde kötü davranmak yada arka plana atmak gibi bir hataya düşmüştüm. Yada din vatan olayına g...