Sağ çaprazımdaki Eren, onun sağındaki Armin, sol çaprazımdaki Carla teyze, ve onun da solundaki Hannes amca.
Anlatmalarını bekledim. Bakış yetmiyo mu be..
Alın işaretimiiii..
"Eee?"
"Eee, Ne?"
"Buraya nasıl geldiğimi, sizlerin nasıl geldiğini, nasıl hayatta olduğunu, neden yüzünün sol yanının tamamen yanmış olmasına rağmen gözünün görebildiğini, bunları anlatmayacak mısınız?"
"Haklısın. Önce biz başlayalım." diyerek beni onayladı Armin ve Eren'e bir bakış attı.
"Sakin olun, biliyorum benim için çok ağladınız. Çok gözyaşı döktünüz. Öldüm sandınız da hayatınız kabus oldu. Lanetler okuyup küfürler ettiniz. Ama geçti. Çünkü hayattayım!"
"Eren.."
"Evet?"
"MİLYONLARA KONUŞMUYORSUN. ANLATSAN ARTIK?"
Sırıttı. "Demek kudurdun meraktan."
"Evet lan evet! Öldün sanıp öldüm yaşadığını görüp dirildim! Oldu mu lan! Bunu mu duymak istiyodun!?"
Carla teyze eliyle ağzını kapatıp hafifçe güldü.
Hannes amca "Oh.." dediğinde Armin alttan alttan böyle devam imalarıyla gülümsüyordu.
"!?"
...
"Tamam tamam. Otur anlatayım."
Sırıtmasının hemen ardından ciddi bir tavırla göğsünü gerip olduğu yerde doğruldu.
"Ahem ahem."
"Masal anlatacak olan bir dedeye benziyorsun." dedim kısık gözlerle bakarak onu sinir etmek için.
Bana aynı bakışlar altında gülümseyerek konuştu. "Babadır o. Dede olsa yerinde duramaz."
Elimi alnıma vurdum.
"Tamam tamam. Ciddiyim bu sefer. Khhm khhm."
...
"Vurulduğum andan başlıyorum.." diyen Eren yaşadıklarını anlatmaya başladı sonunda.
"Bir an, bilincimi yitirdim sandım ama duyabiliyordum. Sadece nedense.. Hareket etmek istemiyorum gibi hissetmiştim."
"Okula gitmek için ben de böyleyim."
Güldü.
"Hani ciddi olacaktık? Sen bozdun ama.."
"Ups. Afedersin. Devam et lütfen."
Flashback..
Dün, Akşama doğru..
Dükkanda..
(Eren'in Gözünden)Sol taraftan başımda hissettiğim baskı ile yüzüstü yığıldım.
Yaşadığımı hissedebiliyorum, korkunç bir his..
Neyseki enseme isabet etmedi.
Eğer ateş edildiği sırada biraz daha solda olsaydım, kafamı tamamen patlatır ve ensemle havaya uçururdu belki de..
Neva'nın titreyen sesiyle "Eren..." demesini duydum. Ama konuşamadım.
Birkaç adım sesi duyuyordum.
Bana edilen ateş ile patlamış olan cam, tekmelenerek kırılınca içeri girdi. Hareket dahi edemiyordum.
"Eren? Oh. İşte bu.. Beklemediğim bir şeydi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köstekli Saat: Attack On Titan
Fanfiction(Wattpad'deki ilk isekai anime kitabı.) Lütfen aşağıyı okuyun; NOT: Reiner, Annie, Berthdolt, Mikasa gibi aslında iyi olan karakterlere karşı ilk birkaç bölümde kötü davranmak yada arka plana atmak gibi bir hataya düşmüştüm. Yada din vatan olayına g...