Arkamı döndüm. Başı eğik bir şekilde yorganını sıkıyordu.
Gülümsedim ve yatağın kenarına oturdum. "Muhtemelen beni tanımıyorsun, ama Keşif Birliği'ne güveniyorsun, değil mi?"
Bir an bile duraksamadan başıyla onayladı. "Her şeyden haberim var benim"
"Ah, o zaman benden de haberdarsın?"
"Hm."
"Bu çok daha iyi. Ama yine de tanıtayım. Ben Neva. Doğruyu söylemek gerekirse, temizlik yaparken saklanmanız pek hoşumuza gitmedi çünkü sadece sizinle arkadaş olmak istiyorduk."
"..."
Sıkıntıyla nefes verdim. "Bak, Delmon.. Belki sizi anlayamam. Ama en azından-"
"Hiçbir şekilde anlayamazsın. Bunun için yaşaman gerekirdi. Yine de tecrübenle.. üstesinden gelebilirdin."
"Tecrübe derken?"
"Sen askersin. Biz sıradan olmanız yetmiyor gibi, güçsüz çocuklarız. Orada ise çok güçlü adamlar vardı" dedi alttan alttan yumruğunu sıkarak.
"Ben bile en büyükleri olarak bu haldeyken onların psikolojisini düşünebiliyor musun?"
Refleks olarak gözlerimi hızla yumdum.
"Ben.. ne desem bilemiyorum."
...
Kendi kendine bir şeyleri düşünüyor gibiydi. Daha doğrusu unutmaya çalışıyor gibi..
Anlamak zordu ama düşünceli bir ifadesi vardı.
Yanağından hafifçe tutup başını çevirmesini sağladım.
"Oh, neredeyse gözüne-" Elime vurdu.
"Bana acımanı falan beklemiyorum"
"Afedersin.. Ama acımayla ilgisi yok. Sadece, senin için endişelendim."
"O zaman endişe de etme"
"Elimde değil! Her ne kadar bazen kendisinden nefret ediyor bile olsam senden bir yaş büyük erkek kardeşim var!"
Yalandan güler gibi "Hah." diye bir ses çıkardı.
"Demek ailen var. Peki ya benimkine ne oldu biliyor musun?"
"..."
"Annemi gözüm önünde kestiler. Tam kalbine bıçağı sapladılar."
"..."
"Oysa sadece beni korumak istemişti.." dedi yumruğuyla göz yaşlarını silerken.
Yutkundum, konuşamıyordum. Sadece dinledim.
"Buradaki herkes, ya ailesini kaybetti.. Ya da ailesi katledildi."
"..."
"Çünkü sevgiyle büyütüp korumak amacını taşıyan insanlar olduğu gibi, onları öldürerek bizi yanlarına almak isteyenler de her zaman vardı."
Tam bir şey söyleyecekken devam etmesiyle sustum. "Dilendirme.. İnsanların acıma duygularıyla verecekleri paraya bizi muhtaç ediyorlardı. Çünkü sadece cebimiz dolu yanlarına gidersek karnımız yeterince doyuyordu."
Ne diyecektim ben?
"Kaçamazdık. Onlar bizim önümüzden, arkamızdan, sağ ve solumuzdan kuşattığında hiçbir şey kaçıp kurtulabileceğimiz kadar uzağa götüremedi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köstekli Saat: Attack On Titan
Fanfiction(Wattpad'deki ilk isekai anime kitabı.) Lütfen aşağıyı okuyun; NOT: Reiner, Annie, Berthdolt, Mikasa gibi aslında iyi olan karakterlere karşı ilk birkaç bölümde kötü davranmak yada arka plana atmak gibi bir hataya düşmüştüm. Yada din vatan olayına g...