Muzaffer Amca ve Alparslan'ın Hüseyin'in kaybıyla bir alakası varsa, bunu kesinlikle bulmalıydım! O yüzden Deniz'i sıkıştırarak, konuya ilişkin daha çok bilgi almaya karar verdim."Alparslan, sana 'Hüseyin'in kaybıyla ilgili imada' bulunduktan sonra ne oldu peki?"
"Açıkçası pek bir şey olmadı. Yakasına yapıştım ve kavga ettik. O günden sonra aramızdaki soğuk savaş, sıcak bir çatışmaya dönüşmeye başladı ve sık sık karşı karşıya gelir olduk. Hüseyin de geri gelmedi..."
Bu kez gözyaşlarını benden saklamaya çalışan Deniz'di. Elim istemsizce Deniz'in elinin üzerine gitti. Aslında niyetim aramızda bir yakınlaşma oluşturmak değildi, yapmış olduğum hareket içgüdüseldi ve yanında olduğumu hissettirmek istiyordum. O yüzden ona biraz daha yaklaşarak konuşmaya başladım: "Kin, nefret, kavga ya da intikam değil; bir ülkeyi inanılmış idealler kurtarır. Hüseyin inanmıştı..." Deniz'in söylediklerimden etkilendiği ilk andı, o an. Kendisini hemen toparladı ve gülümsemeye çalışarak bana döndü: "Bana diyorsun ama sen de fena değilsin bu hitabet işlerinde!" Düşen enerjimizi toparlamaya çalıştığı o kadar belliydi ki... Ne güzel bir yürekti Deniz'inki, düştüğünde bile beni, bir başkasını, düşünebilecek kadar güzel bir yürek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Deniz Sevdim
Historyczne80'lerin politik ortamında geçen gelgitli bir aşk ve devrimin en güzel hali: sevgi! Bir Deniz Sevdim, başlıyor...