Alparslan'ın gidişinin üzerinden geçen günlerin ardından Ankara için hazırlanmaya başlamıştık, hafta sonu yanına gidecek, çocuklarla Alparslan'ı görecektik. Ancak yola çıkmadan önce halletmem gereken bir iş vardı. Gazeteye uğrayıp, teslim almam gereken dosyaları almak için gazetenin kapısından girdim.
"Deryacığım hazır mı istediğim dosyalar?"
"Hazır Asena Hanım ama..."
Derya'nın yüzü kesinlikle bembeyazdı ve o an gazetedeki herkesin Derya gibi olduğunu fark ettim."Ama ne Derya? Neyiniz var hepinizin, ne bu suratlar?"
"İsterseniz önce oturun Asena Hanım..."
Derya'nın tavrı beni iyice endişelendirmişti.
"Derya hemen söylemezsen avazım çıktığı kadar bağıracağım, ne oluyor burada?"
Derya ağlamaya başlamış, konuşmakta zorlanıyordu.
"Az önce Asena Hanım, az önce haber geldi Ankara'daki bürodan... Alparslan Bey'i vurmuşlar, bakanlıktan çıkarken..."
O an ardımdaki sandalye oturdum demem yanlış olurdu, zira ben düşmüştüm; duyduklarıma inanamayarak düşmüş..."Ne diyorsun sen Derya? Durumu nasılmış? Çabuk Ankara'yı bağla bana!"
Ankara ile görüştükten sonra Alparslan'ın ameliyatta olduğunu öğrenmiştim. Hızla gazeteden çıkarak annemlere gittim. Çocukları onlara emanet edip, biraz ağlaştıktan sonra bulduğum ilk uçak biletiyle Ankara'ya Alparslan'ın tedavi gördüğü hastaneye ulaştım. Durumu ağır, verdiği yaşam mücadelesi oldukça kritikti. Alparslan'ı yoğun bakım camından izlediğim ikinci günün sonunda onu kaybetmiş olduğumu öğrendiğim o an, kendimi yeri atıp ağlamaktan başka hiçbir şey gelmemişti elimden... Yaşadığımız onca şey, ettiğimiz o kadar kavga, şen kahkahalar attığımız nice anlar; hepsi önemsizleşmiş, Alparslan gitmişti, öylece, ilk kez beni bırakıp gitmiş... O an bir söz verdim, bunu her kim yaptıysa bulup adalet karşısına çıkarmadan durmayacaktım, eninde sonunda Alparslan'ın intikamını alacaktım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Deniz Sevdim
Fiksi Sejarah80'lerin politik ortamında geçen gelgitli bir aşk ve devrimin en güzel hali: sevgi! Bir Deniz Sevdim, başlıyor...