Kartpostal Sırrı

10 1 0
                                    

Çayları içip dükkanın arka kısmına geçtiğimde arkamdan gelen Deniz, dar bir rafta duran plaklara işaret etti. Bob Marley'in hızla popülerliğini arttırdığı günlerdeydik. Özellikle 'Natty Dread' ile dünyayı sallayan Bob Marley'in plaklarına ulaşmak, o zamanlar için Ankara'da pek de kolay değildi. Ancak ulaşmıştım, tam karşımda orada duruyordu. Elimi uzatır uzatmaz, tüm ümitlerim Deniz'in, "Onu asla satmaz. Yeni geldi ve şu an Ankara'da başka bir yerde bulabilir miyiz emin bile değilim" sözleri ile kırıldı. Haklıydı da. Şu an bu plağı başka bir yerde bulabileceğimizi hiç sanmıyordum. Bunun için suratım asık bir şekilde elimdeki plağı aldığım yere bırakarak sahafı gezmeye devam ettim. Gözüme çarpan kartpostallara doğru gittiğimde Deniz'in kartpostal düşkünlüğünün nereden gelmiş olduğunu çoktan anlamıştım. Deniz Bey'in bana göndermiş olduğu kartpostallar, orada, Musa Amca'nın dükkanına ait kasanın hemen yanında duruyordu.

Hoş bir muhabbet, iki bardak çay ve Bob Marley'i alamamış olmanın hayal kırıklığıyla Musa Amca'dan çıkmak üzereyken Musa Amca'nın Deniz'in kulağına bir şeyler fısıldadığını fark ettim. Yol boyunca Deniz'den ne söylediğini öğrenmeye çalışsam da Deniz'in ketumluğu üzerindeydi. Bana hiçbir şey söylemedi, en azından o an için. Çünkü vakti geldiğinde Musa Amca'nın söylediklerinden çok daha fazlasını söyleyecekti!

Bir Deniz SevdimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin