Bir Deniz Sevdim

Deniz'den...

"Merhaba benim en güzel kavgam, bitmeyen mücadelem, sol yanım, sancılı aşkım; merhaba!
Tüm bunları yüzüne söyleyerek veda etmeyi o kadar çok isterdim ki, ama o kadar vaktim kalmadığını biliyorum. Sadece birkaç gün sonra bu memlekette hiç yaşanmaması gereken bir darbe yaşanacak ve sonrasında yaşanacakları öngörebilecek kadar çok acı çekti bu memleket. İnan bana seni yanımda götürme şansım olsaydı, bir saniye bile düşünmez, hemen elinden tutarak seni de savururdum gittiğim yere, her zaman yaptığım gibi... Ancak böyle bir şansım yok, hatta bu mektubu yazmak için bile sadece birkaç dakikam var ve ben içimdeki her şeyi dökemeyecek, seni yalnız bırakacak olmanın acısıyla kavrulup duruyorum.

Seninle çok şeyden bahsettik, ama hala konuşmadığımız bir o kadar daha şey var. Mesela babam, babam hakkında hiç derin derin konuşmadık, umarım bir sonraki karşılaşmamızda uzunca bu konuyu konuşur, yaralarımı sarman için teslim olurum sana. Ama şimdi gitmeliyim sevgilim; annem, bu kavgaya birini daha feda etmesin diye, sen benim acımdan kavrulma, bu memleket başka bir zaman yeniden kurtulabilsin ve bizim bir ihtimalimiz hep olsun diye şimdi gitmeliyim...

Hatırlıyor musun, bana bir gün seçim yapmak zorunda kalırsam vazgeçeceğimin "sen" olması konusunda bir söz verdirmiştin. Ancak bu bir seçim değil, bir seçim yapmak zorunda kalmamak için sadece geriye çekiliş, bunu sakın unutma...
Sana beni bekle diyemem, ama beklersen bir gün yeniden biz olabileceğimizin sözünü verebilirim. Babanın seni tüm bunların dışında tutmak için elinden geleni yapacağını biliyorum ama yine de dikkatli olmanı, bensiz de kendine iyi bakmanı istiyorum.

Son olarak, ben en çok seninle uyandığım o sabahı sevdim, şimdi o sabaha yeniden uyanabilmek için gidiyorum. İlk fırsatta sana yazıp, sana kavuşmanın bir yolunu bulacağım, ama o ana dek hoşça kal...

Hoşça kal en güzel kavgam, hoşça kal!
Deniz'den..."