Mektubu okurken başlayan gözyaşlarım, titreyen ellerim ve ayakta durmakta zorlandığım halim Tülin'i endişelendirmiş, içeri koşarak bir bardak su ile geri dönmesine neden olmuştu. Suyu zorla bana içiren Tülin, bahçedeki koltuğa oturmam için koluma girdi. Onun herhangi bir şey sormasını beklemeden ben konuştum.
"Gitmiş Tülin, Deniz gitmiş..."Gözyaşım tükenmeye yakınken demir bahçe kapısının sesi duyuldu. Bu evde bu kapının sesi ne zaman duyulsa içeri giren Deniz'di, ancak o gün, bu günlerden biri değildi. Deniz gitmiş ve her şey çoktan bitmişti...
Kapının sesiyle başımı kaldırdığımda gelenin Alparslan olduğunu anladım.
"Ne oluyor burada? Neden çağırdın beni Tülin? Sen neden ağlıyorsun Asena?"
Bir cevap almak istediği her halinden belliydi, ancak ben bir cevap verebilecek durumda değildim. Bu yüzden cevabı veren Tülin oldu.
"Alparslan otur lütfen. Deniz sana da bir mektup bıraktı."
Söyledikleri ile Alparslan'ın kafasını daha da karıştırmış olan Tülin, önünde duran zarfı ona doğru uzattı. Alparslan mektubu henüz açmıştı ki, ondan sesli okumasını rica ettim.Ve o da payına düşen vedayı okumaya başladı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Deniz Sevdim
Historical Fiction80'lerin politik ortamında geçen gelgitli bir aşk ve devrimin en güzel hali: sevgi! Bir Deniz Sevdim, başlıyor...