Alparslan Olmadan...

5 0 0
                                    

O geceyi gazetedeki odamda bulunan kanepede geçirdim; biraz hüzünlü, biraz ağlamaklı, biraz dargın, ama en çok yılgın... Yorulmuştum artık; geçmişte kalmış mutlu olamamış, geleceğe bir adım atmış yine mutlu olamamıştım. Belki de sorun bendeydi; mutsuzluğu çeken bendim... Sabaha karşı zor bela uyuya kaldığım koltuktan Derya'nın girişiyle kalktım, ardındaki Deniz'i ise benimle konuşana kadar fark etmemiştim.

"Sen burada mı kaldın?"
"Evet."
"Neden peki?"
Derya hala odadaydı, belli ki o da merak ediyordu; neden sabahladığımı...
"Çalıştım Deniz. Deryacığım bize sade iki kahve getirir misin?"
"Yiyecek bir şey aldırayım mı Asena Hanım? Kahveden önce bir şeyler yemeniz daha iyi olmaz mı?"
"Kesinlikle olur Derya Hanım."
"Hayır Deryacığım istemiyorum, ama Deniz Bey istiyorsa aldıralım lütfen."
Derya'nın çıkmasıyla birlikte Deniz yeniden cevabına hiç inanmadığı soruyu sormuştu.

"Neden burada kaldın Asena?"
"Yalnız kalmaya ihtiyacım vardı Deniz. Eve gitmek istemedim."
"Dünkü telefonum yüzünden mi?"
Başımla onu onayladım.
"Asena bir şey soracağım ama ne olur dürüst ol bana..."
"Elbette, dinliyorum Deniz."
"Sen Alparslan'ı bu kadar seviyor musun gerçekten? Sen ben Gülten'le evlendiğimde bile bu kadar dağılmadın..."
Derin bir nefes aldım, bu dağınıklığımın sebebi Alparslan'a olan sevgimin derinliği miydi, yoksa ona olan güvenimin yerle bir olması mıydı? Bilmiyordum...

"Deniz sana yalan söylemeyeceğim, biz Alparslan'la çok şey yaşadık. Yaşadıklarımız bizi yakınlaştırdı. Evet, sana duyduğum aşkla kıyaslanabilecek bir şey değil bu; ama seviyorum, çok seviyorum hem de. Ancak dağınıklığımın sebebi bu mu, emin değilim. Zira ben daha çok ona duyduğum güvenin boşa çıkmasından dolayı dağınığım sanırım..."
Deniz gözümün önünde yıkılmıştı; omuzları çökmüş, suratı asılmıştı.
"Açıkçası bu kadar net bir itiraf beklemiyordum; hem ona olan sevgini söylemekten çekinmiyorsun hem de benden daha çok güvendiğini söylüyorsun... Ne diyebilirim ki şu an sana?"
"Özür dilerim Deniz, ama ben gerçekten devam ettim..."
"Keşke özür dilemen az önce duyduklarımı değiştirseydi..."
"İstersen geçmişi kapatalım artık Deniz. Zira sen de sütten çıkmış ak kaşık değilsin. Sen bana geleceğimden haber ver, ne buldun?"
O arada odaya giren Derya elindekileri masaya bırakarak yeniden odadan çıktı.

"Lütfen önce bir şeyler ye Asena."
"Deniz bir şeyler yememi istiyorsan önce anlat. Dünden beri aklımda kurduklarımı tahmin bile edemezsin..."
"Peki, sen kazandın; yine sen kazandın! Anlatıyorum..."
Deniz'i bölmedim, nefes alması için bekledim. Çok geçmeden hazırdı...

"Kadını buldum, zor oldu ama buldum. Üzgünüm Asena; ifadeler, kadının söyledikleri hepsi yalan... Kadınla birlikte olmak için kadını buluyor, kadını bulan kişi Adnan. Otelde birlikte olmaya başlıyorlar, ancak Alparslan devam edemiyor."
"Nasıl yani?"
"Bir yerde duruyor işte, 'yapamam bunu' deyip kalkıyor yataktan."
"Yani birlikte olmamışlar mı?"
"Asena şimdi seninle açık açık ne yaptıklarını mı konuşayım?"
"Lütfen Deniz, her bir detayı bilmeye ihtiyacım var görmüyor musun halimi?"
"Tamam o zaman sen istedin. Hani hatırlıyor musun ilk sevişmemizi?"
"Bu nereden çıktı Deniz şimdi? Konumuza döner misin lütfen?"
"Hatırlıyor musun, hatırlamıyor musun?"
"Elbette hatırlıyorum!"
"Onun gibi işte. Başlıyorlar sevişmeye, bir süre de sevişiyorlar; tam kadınla birlikte olacakken kalkıyor işte."
"Yani yapamamış..."
"Ama sevişmiş Asena, konuşturma şimdi beni!"
Haklıydı, zaten sorun ne kadar ileriye gittiği değildi ki; bana yalan söylemesiydi. Ben ona Deniz'in bana yaklaştığı her anı anlatacak kadar dürüstken hem de...

"Sonra ne olmuş?"
"Kadın telefonu açınca işte Alparslan başlamış uydurmaya, uydurduğunu da kılıfına uydurmaya elbette. İfadeler, kadının söyledikleri, Alparslan'ın anlattıkları hepsi hikaye."
Düşünüyordum, madem birlikte olmamıştı, olamamıştı neden bana yalan söylemişti?

Bir Deniz SevdimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin