Musa Amca'nın dükkanından çıktıktan sonra Alparslan'ın gelmesine bir saat kadar daha olduğunu fark ettim. Saate baktığımı gören Deniz, "Seni eve bırakabilirim istersen. Böylece Alparslan'ın gelmesine de gerek kalmaz" diyerek, konuyu unutmadığını bir kez daha göstermiş oldu. Onu başımla onayladım, çünkü ben de eve Alparslan'la gitmek istemiyordum. Ancak otobüse binip, Deniz'le yolda geçireceğimiz süre kısalsın da istemiyordum. Bu yüzden ona yürümeyi teklif ettim.
Yol boyunca pek çok şeyi konuştuk. Ben ona Ayça ve Can'ı çoktan anlatmış, o da bana annesi Suna Teyze'den bahsetmeye başlamıştı. Annesinden bahsederken, gözümde hiç tanımama rağmen son derece güçlü bir kadın canlanmıştı. Babasından hiç bahsetmedi, en azından o gün. Eve yaklaştığımız an durarak Deniz'e seslendim: "Deniz! Yanlış anlamazsan buradan sonra yalnız gitsem olur mu?" Deniz başıyla beni onaylayarak, beni anladığını gösteriyordu. "Yarın görüşürüz" diyerek arkamda kalan Deniz, yarın dersim olmadığını aklıma getirdi. Ancak artık Deniz'e bunu söyleyerek, üstü kapalı olarak almış olduğum 'görüşme' davetini geri çevirmek istemiyordum. Bu yüzden dersim var ya da yok, o günden sonra her gün okula gitmeye karar verdim.
Kapının önüne geldiğimde arabasına doğru giderken beni fark eden Alparslan'ı gördüm. "Ben de tam seni almaya geliyordum" derken gözüm bahçeye takıldı. Biraz sonra beni sorguya çekecek olan iki eğitimli askerin bahçemde oturduğu gerçeğiyle söylenmeye başladım: "Hoş geldin gerçek dünyana Asena, hoş geldin..."
![](https://img.wattpad.com/cover/369181681-288-k547263.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Deniz Sevdim
Fiksi Sejarah80'lerin politik ortamında geçen gelgitli bir aşk ve devrimin en güzel hali: sevgi! Bir Deniz Sevdim, başlıyor...