Asena'nın Röportajı

2 0 0
                                    

Sanırım son zamanlarda çıkan haberlerden sonra Asena Güçlü'yü ya da kaleme aldığı haberlerden dolayı tanıyacağınız haliyle Asena Kocaoğlu'nu herkes çok yakından tanıyor. Yaptığı yolsuzluk, işçi hareketli ve öğrenci toplulukları haberleriyle birçok ödül almış bir gazeteciden bahsediyorum, Türkiye'yle yaşıt bir gazetenin yani Cumhuriyet Gazetesi'nin İstanbul bürosunda sorumlu yazı işleri müdürü olan Asena Kocaoğlu Güçlü'den ve elbette bir de İçişleri Bakanımız Alparslan Güçlü'nün eşinden bahsediyorum. Bugünkü konuğum: Asena. Eskiden beri tanıdığım bir meslektaşım olmasının yanı sıra bugün neden burada olduğu ve bize neler anlatacağını hep birlikte göreceğiz!
Can: Bugün buradasın çünkü anlatmak istediklerin var...
Asena: Evet Can, Can diyorum ama bu sadece meslektaş olduğumuza binaen bir samimiyet, yoksa senin tarafsız gözlemine çok güveniyorum. Bugün buradayım, çünkü senin de söylediğin gibi anlatmak istediğim şeyler var ve inan bana zor şeyler. Hele ki, bunca yıl doğru, objektif ve tarafsız kalemine güvenmiş, bununla övünmüş bir meslektaşın olarak, sana, senin aracılığınla kamuoyuna senelerdir yalan söylediğimi anlatmak için buradayım.
Can: Nasıl yani? Yaptığın haberlerle ilgili bir itiraf gelmeyeceğine inanmak istiyorum, benim ve okurlarımızın anlaması için konuyu biraz daha açabilir misin?
Asena: Endişelenme, hala yaptığım her haberin arkasındayım! Evet, bu benim mesleğimle ilgili bir itiraf olmayacak, bu benle, benim özel hayatımla ilgili bir itiraf olacak.
Can: Beni meraklandırmaya başladın açıkçası...
Asena: O zaman bir yerden başlamayalım, merakın daha da artmadan...
Can: En başına ne dersin?
Asena: 1977 derim. Benim hayatımın değişmeye başladığı yıl, 1977.
Can: Ne oldu o yıl Asena?
Asena: Aşık oldum Can. Kelimeler ile ifade etmesi zor, sözle anlatsam da yetersiz, söylerken basit, yaşarken derin... Sadece aşık oldum!
Can: Eşin Alparslan'dan bahsediyorsun sanırım?
Asena: (Derin bir nefes alıyor) Açıkçası işin itiraf kısmına bu kadar çabuk beni getirebileceğini düşünmüyordum bu koltuğa otururken... Hayır, Can hayır, eşim Alparslan'dan bahsetmiyorum. Deniz'den bahsediyorum! Aşık olduğum ve senelerce peşinden oradan oraya savrulduğum Deniz'den...
Can: Şimdi nerede Deniz?
Asena: Şimdiye gelmeden önce seni biraz geçmişe götürmeme ne dersin?
Can: Harika bir aşk hikayesi dinleyecekmişim gibi hissettim derim...
Asena: Kesinlikle dinleyeceksin! Her şey 1977'de başladı, bir okul kantininde... Saçları güneşte parlayan, uzun, geniş omuzlu, engin ela gözleri ile baktığı herkesi büyüleyen bir hukuk öğrencisi, ismi Deniz... Sol fraksiyonlardan geliyordu, üniversitede bir topluluk lideriydi. İtiraf etmeliyim, ilk etapta tek derdim onunla sene sonu vereceğim ödev için röportaj yapmaktı, ama bir kere bile röportajı tamamlayacak kadar gözlerinden kendimi alıp, konuya odaklanamadım.
Can: Derin bir etkileniş belli ki... Peki sonra ne oldu, kavuşamadınız mı yoksa?
Asena: Aslında hem evet hem hayır. Deniz'e hissettiğim derin aşk karşılıksız değildi, beni gördükten sadece 3 gün sonra bana bunu itiraf etmişti bile. Sonra aramızda bitmek bilmeyen bir kovalamaca başladı. O istedi, ben kaçtım. Ben istedim, o gözaltında işkenceler ile dolu 3 ay 11 geçirdi. O istedi, ben benden vazgeçtiği için yüzüne bakmadım. Sonra kavuştuk, çok şey yaşadık; benim için vuruldu, günlerce hastanede yattı. Ama kavuştuk, ta ki, 1980'in eylül ayına kadar.
Can: Ne oldu o eylülde?
Asena: Türkiye'den önce benim hayatımda bir darbe oldu. Deniz, yaklaşan darbenin kokusunu alıp, yurt dışına kaçtı, zira kalsaydı da akıbetini görecek kadar yaşadık o yılları, bu yüzden ona hiç kızamadım, ama onu hep suçladım. Neticede biz bir kez daha ayrı düştük, üstelik bu kez yalnız değildim...
Can: Zorlandığını akan gözyaşlarından anlayabiliyorum, istemiyorsan burada kesebiliriz.
Asena: Devam edebilirim Can, zira bunu okurlarına, okurlarıma borçluyum. Deniz'le aramızdaki aşk, kısa süre içerisinde tutkuya dönüşmüştü ve bu tutku, bana Deniz'den bir iz, bir bebek bırakmıştı. Deniz gittiğinde ondan bir bebek bekliyordum.
Can: Peki ailen, ailen yanında durdu mu?
Asena: Açıkçası aileme söyleyeli birkaç yıldan fazla olmadı. Oğlum Sinan'ı herkesten koruyan, doğurmam için bana güç veren ve yanı başımdan bir an olsun ayrılmayan birine sahiptim çünkü, Alparslan'a... Alparslan ben Deniz'den kalan son ize sahip çıkabileyim diye kendisini feda ederek, benimle evlenmek istedi; bu yüzden de kimseye hesap vermeme gerek kalmadı açıkçası.
Can: Alparslan'la hikayeniz böyle başladı o zaman, doğru mu?
Asena: Aslında hayır, Alparslan'la ilk anım 5 yaşımdaydı. Biz çocukluk arkadaşıyız, yazların birçoğunu birlikte geçirdik, aynı üniversitede okuduk. Alparslan hep bana aşıktı ve bunu benden hiçbir zaman saklamadı. Ama Deniz giderken, beni ona emanet etmişti, hep böyle yapardı çünkü... Ve Alparslan da buna yakışır bir şekilde benimle evlenmek istediğini, Sinan'ı kendisinin büyütebileceğini söyledi.
Can: Ne centilmen bir hareket... Sonra, sonra ne oldu?
Asena: Alparslan'la aramızdaki bu sırrı biz tam 7 yıl koruduk. Kimseye, en yakınlarımıza bile Sinan'ın babasının Alparslan olmadığını söylemedik. Görmen lazımdı Can, söylesem de kimse bana inanmazdı zaten; zira Alparslan, Sinan'a harika bir babalık yaptı. Hep onunlaydı, hep benimle. Aramızdaki evlilik gerçek değildi, gerçek olması için de beni hiç zorlamadı. Ama ailemiz, anne ve baba oluşumuz gerçekti. Sinan bugün sahip olduğu birçok değeri, Alparslan'dan öğrendi, ben de onların nasıl güzel bir baba – oğul olduklarını izleyip durdum.
Can: Harika bir röportaj. Hiçbir şey sormama gerek kalmıyor. Ancak bölmek isterim... Bu Zeynep Balkan'ın iddiaları, yani sizin evliyken birlikte olduklarına ilişkin vermiş olduğu röportaj, gerçek olabilir o zaman?
Asena: Önemli mi sence Can? Bizim ilk evliliğimiz gerçek değildi, 7 yılın sonunda boşandık ve boşanmayı isteyen Alparslan'dı, ben değil ve itiraf etmeliyim ki, boşanmayı istemesinin tek nedeni Deniz'le aramda duran şeyin kendisi olduğunu düşünmesiydi, bir başkası değil yani. Bu evlilik süresi boyunca beni sevmekten asla vazgeçmedi, kendi mutlu olma ihtimalini bir anlık aldığı kararla yaktı ve ömrünü bana, oğluma, Sinan'a, bize adadı. Başka biriyle olduğu için onu suçlayabilir misin?
Can: Açıkçası sahte bir evlilik için kendi mutluluğundan vazgeçmiş bir adamı, kim kaçamak bir birliktelik yaşadı diye suçlayabilir ki?
Asena: Kim suçlar bilemiyorum, Zeynep Hanım için de 'kaçamak' imasında bulunmak istemiyorum. Açıkçası bu ilişkinin yaşanıp yaşanmadığını Alparslan'a sormalısın, cevap onda. Ama ben böyle bir şey için asla onu suçlayamam.
Can: Ben bunu elbette bakan beyle de konuşurum. Ama şimdi sen söyle bana, ne değişti? Neden boşandınız, neden yeniden evlenme kararı aldınız?
Asena: Boşandık, çünkü Deniz döndü. Alparslan, gözünün önünde Deniz'e olan aşkımın günden güne büyüdüğünü izlemeye dayanamaz hale geldi. Ancak biz Deniz'le yine olamadık. Yine savrulduk durduk, yine aramızdaki kovalamaca başladı ve bir türlü son bulmadı.
Can: Sen de yeniden Alparslan'a döndün öyle mi?
Asena: Aslında hayır. Bu kovalamaca içerisinde birçok şey yaşadık, ama tüm bunlar yaşanırken Alparslan benden bir an olsun vazgeçmedi, evet boşanmıştık, evet Sinan biyolojik babasını öğrenmişti, ama Alparslan hala benim en yakınım, Sinan'ın babasıydı. Bu dirayet beni etkiledi diyebilirim.
Can: Gözlerinin içinin parladığını görebiliyorum Alparslan'dan bahsederken. Aşık mı oldun ona yoksa?
Asena: Yeniden aşık olabilir miyim bilmiyorum ya da bu bir aşk mı onu da bilemiyorum açıkçası... Ama bir şeyi biliyorum, artık Alparslan'la bize gerçek bir şans vermek istiyorum, mutlu olacağımıza dair tek bir şüphe de taşımıyorum. Zira denenmiş bir 7 yıl var elimde, kesinlikle çok mutlu olacağız!
Can: Bence kesinlikle aşk! Haberlere rağmen bu yüzden evlendin o zaman, yani biliyordun nikah masasından önce şu meşhur röportajı?
Asena: Ah Can, haberleri nikahımdan önce görmediğimi düşünüyor falan olamazsın değil mi? Elbette görmüştüm, ben bir gazeteciyim! Zeynep Balkan'ın iddialarını, vermiş olduğu röportajı, elinde fotoğraflar olduğunu söylediğini... Her şeyi biliyordum. Ama bir şeyi daha biliyordum, artık bizim ilişkimiz gerçekti ve benim ona olan ilgimin farkında bir Alparslan beni asla aldatmazdı. Özetle sahte bir evlilik içerisinde yaşanma ihtimalinin olduğu bir yasak ilişkiye göre değil, gerçek evliliğimin içerisinde asla yaşanmayacak olduğunu bildiğim bir yasak ilişkiye göre yaptım tercihimi.
Can: Alparslan bu kadar güvenilir biri mi peki? Sonuçta istatistikler bir kere aldatanın bir daha aldatacağını söylüyor bize...
Asena: Alparslan'la tanıştınız mı daha önce?
Can: Açıkçası hayır, sadece birkaç basın açıklamasında soru sormuşluğum var, o kadar...
Asena: O zaman ben anlatmayayım, sen Alparslan'ı tanı. Bu ilişkiyi ona sor, beni sor, Sinan'ı sor, hatta her şeye rağmen asla elimden almak istemediği Deniz'i sor ve sonra karar ver, Alparslan nasıl biri...
Can: O zaman buradan senin vasıtanla okurlarıma bir söz veriyorum, haftaya da Alparslan Bakan'la tanışıyoruz, doğru mudur?
Asena: Kesinlikle doğrudur!

Bir Deniz SevdimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin