Deniz'e herhangi bir yanıt vermeden, onu sakinleştirmeyi başarmış ve salonda hazırladığım yere yatırmıştım. Hemen ardından Sinan'ın odasına gitmiş, yanında uyuyup kaldığını düşündüğüm Alparslan'ın da üstünü örtüp, odama geçmiştim. Ancak çok geçmeden odamın kapısı olabildiğince sessiz açılmış ve odaya giren kişi hemen ardıma mesafeli bir şekilde uzanmıştı. Uzandıktan sonra hemen konuşmaya başlamasıyla birlikte bu kişinin Alparslan olduğunu anladım.
"Hala ona aşıksın değil mi?"
"Maalesef Alparslan, maalesef aşığım. Bu böyle seneler içerisinde yok olup gidecek bir şey değil, kaldı ki beni bu konuda en iyi anlayacak olan kişi sensin... Ama bu hiçbir şeyi değiştirmez, ben seni seçtim."
"Boşanmalıyız Asena!"
"Yapma Alparslan, biz çok iyi bir aileyiz, izin vermedin, verseydin eğer..."
Sesiyle beni susturan Alparslan, konuşma sıramı elimden aldı.
"İzin vermeyeceğim Asena. Çünkü ben, benimle Deniz'e inat birlikte olmanı istemiyorum, hele ki sarhoşken hiç! Ben, gerçekten beni istediğinde benimle ol istiyorum, ama bugün görüyorum ki, bu mümkün olmayacak. Sen hala ona aitsin, bu yüzden artık boşanmalıyız."
"Sanırım sen kararını vermişsin..."
"Verdim, çünkü artık görüyorum ki; sen, ona aitsin ve benim aşkım bile bunu değiştiremeyecek..."
"Alparslan, ailemizden vazgeçiyorsun..."
"Hayır, ben bir kez daha kendimden vazgeçiyorum Asena. Keşke bu kadar zaman onu sana unutturabilseydi, ama olmadı. Şimdi başladığı gibi bitme vakti..."
"Peki..."O gece öyle uyuduk, birbirimize hiç dokunmadan, ama ilk kez aramızda Sinan olmadan, yan yana... Ertesi gün ilk uyanan bendim. Odadan çıkarak önce Sinan'a, sonra Deniz'e baktım, ikisi de uyuyordu. Aldığım kahveyle bahçeye oturmuş, Alparslan'ın bir gece önce söylediklerini düşünürken buldum kendimi. Düşüncelerimi bölen ilk ses ise, Deniz'in sesiydi...
"Özür dilerim, dün gece için. Sadece çok içmiştim..."
"Özür dileme Deniz. Yaptığın doğru bir şey değildi, ama bu Alparslan'a bir şey öğretti, o da benle olmak istemediği."
"Nasıl yani?"
"Benden boşanmak istiyor..."
"Ve sen buna üzülüyorsun öyle mi?"
"Evet, evet üzülüyorum. Biz iyiydik Deniz, sen gelip de hayatımıza dalana kadar çok iyiydik. Şimdi belirsizlik, ailemiz için bir belirsizlik ortaya çıktı ve sanırım Alparslan bunu kaldıramıyor..."
"Yapma Asena, sen de benimle olmak istiyorsun. Evet kırgınsın, kızgınsın, ama vazgeçmiş değilsin!"
"Aslında..."
Henüz bir cevap veremeden Alparslan lafımı kesmişti."Aslında haklısın. Asena sana ait ve ben aradaki engellerden biri olarak kendimi ortanızdan kaldırıyorum."
"Bunu yapmak zorunda değilsin..."
"Zorundayım Asena! Beni asla Deniz gibi sevmeyeceğini izleyip durmaktan yoruldum."
"Hayatında biri mi var Alparslan? Asistanın Zehra mesela?"
"Yapma ne olur Asena, kızcağızı da suçlama durduk yere. Hem olsa ne olur, umrunda mı sanki? Bu senle ilgili, en başından beri olduğu gibi..."
"Tamam, madem eminsin bu kadar ve vazgeçmeyeceksin aldığın karardan avukatı ara. Ama önce Sinan'a bunu anlatmanın bir yolunu bulmalıyız..."
"Ben anlatırım, evden gidecek olan benim. Evet üçümüz konuşalım, ama ben söyleyeyim, seni değil beni suçlamalı."
"Buna gerek yok Alparslan, kaldı ki bu ev senin! Bana sadece birkaç ay zaman ver, eğer acilen boşanmamızı gerektiren bir durum yoksa tabii... Bu süre zarfında bir ev bakayım ve Sinan'la konuşalım."
"Hayır Asena, bu kabul edebileceğim bir teklif değil. Sinan'a anlatmak için ihtiyacın olan birkaç ay ise, bunu elbette idare edebiliriz; ancak sadece ev içinse bu süre, buna gerek yok. Sinan, benim oğlum ve sonsuza dek ihtiyacı olduğu her an yanında olacağım. Ev de onun zaten, bu yüzden sakın aklından bile geçirme başka bir yere çıkmayı. Ben bu hafta Ankara'da olacağım. Dönünce de kendime bir yer bakarım."
Alparslan hala iyi niyetiyle kararlar alıyor, ne beni ne de Sinan'ı mağdur etmek istemiyordu, bunu çok net görüyordum; zaten tam da bu yüzden bu boşanmayı istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Deniz Sevdim
Historical Fiction80'lerin politik ortamında geçen gelgitli bir aşk ve devrimin en güzel hali: sevgi! Bir Deniz Sevdim, başlıyor...