Bölüm 68

1K 41 0
                                    

Tatilimizin 3. günündeyiz. Ali'nin burada arkadaşları var. Akşam hep beraber sahildeki klübe gideceğiz. Bu hafta sonunda döneceğimi bilmek beni çok üzüyor. Her neyse düşünmeyip anın tadını çıkarıyorum ve bol bol fotoğraf çekiyorum.

Akşam yemekten sonra hazırlıklarımızı yapmak için odalara çıktık. Ali'nin annesi çok anlayışlı biri. Ben mor bir mini elbiseyle bağcıklı sandaletlerimi giyecektim saçlarım açıktı makyajımı yapıp elbisemi giydim ve Ali'yi beklemeye başladım.

Ali de geldi hafif bronz tenine beyaz gömlek ve siyah dizlerde olan şortunu giymişti. Çok tatlıydı ve her zamanki gibi çokta güzel kokuyordu:

''Çok güzelsin yine..''

Utanmış biçimde ,''Teşekkür ederim'' deyiverdim sadece. Ve Nermin teyzeye haber vererek kapıya yeltendik. Oda bizi fotoğraf çekmeden salmak istemedi ve makinamla fotoğrafımızı çekti. Bu anılar biriktikçe daha çok mutlu oluyorum.

Mekana sahil yolundan dolaşarak yürüyorduk . Arkadaşlarıyla orada buluşacaktık. Tezgahlara bakarak giderken bileklik satan tezgah ilgimi çekti ve bakmaya başladım. Ali :

''Hadi seç bi tane ''

Bende mavi ipten bi bileklik seçtim ucunda gümüşten bi ay vardı. Ve bunu kendi bileğine taktı. Şaşırdım çünkü bana alacağını zannetmiştim. Ben bu gibi düşüncelere dalarken oda bana, mavi ucunda yunus olan bi bilekliği bana taktı. Ödemeyi yapıp klübe yürümeye devam ettik. Çok mutlu olmuştum. Bilekliğime bakıp sırıtıyordum kendi kendime. Neyse ki nihayet geldik ve içeri girdik. Arkadaşları bi bölümde oturuyordu ve onların yanına doğru yürümeye başladık. Aslında çekiniyordum ... Ve hepsiyle teker teker tanışmaya başladım. Mustafa , Efe , Aslı , Gizem , Şebnem ( kızlarla tanışırken Ali'nin eski sevgilisi vakasını bir daha çekmek istemiyordum ) Mehmet ve Sarp hepsi güler yüzlü sıcak kanlı insanlardı. Hepsiyle konuşup sohbet etmeye başladık. Çocukluktan beri tanışıyorlarmış. Anılarından Ali'yle olan maceralarından bahsedip gülüp eğlendik. Kokteyllerden içtik müzikten kafam şişse de çok iyi vakit geçirdim .

Ali biraz fazla içmişti . Saatin gece 2'ye geldiğini fark edince Ali'yle ortamdan ayrıldık . Zamanın nasıl geçtiğini fark etmemiştik.

Eve geldiğimizde Nermin teyze uyuyordu biz de anahtarla eve girdik. Olabildiğince sessiz olmaya çalıştıkça kafası güzel olan Ali bağırarak konuşuyordu. Hala eski anılarını bana anlatıp gülüyordu. En sonunda nihayet odasına çıkardım . Yatağını açtım ve bi güzel uzanıp gözlerini kapattı. Bense gömleğinin düğmelerini açıp altında kalan çarşafı üstüne çekmeye çalışıyordum. Bi an durdu ve gözlerini açtı :

'' Seni çok seviyorum '' deyip ensemde tuttuğu gibi kendine çekti. Sanırsınız güreşe tutuşuyoruz.

Öpmeye başladıkça kafamı çekmeye çalışıyordum ve kendine yine çekiyordu. Neyse ki kurtuldum. Hem ayılamıyor hem de öpmeye çalışıyordu. Nihayet üstünü örtüp odadan çıktım. Kendine odama girip yatağıma girebilmiştim. Yarın Ali'nin arkadaşlarıyla plajda görüşecektik. Yine mutlu bir şekilde gözlerimi kapattım...

------------------------*----------------------------*---------------------------------

Sabah kapımın aniden açılmasıyla sıçradım. Gelen Ali'ydi.

''Akşam tecavüz etmişler bana serin üstümü başımı yırtmışlar '' deyip üstüme atladı. Bende bastım kahkahayı. Deli.

'' Dün çok mu içmişim ben yaa..''

'' Yani işte tecavüzcülerin elinden zor kurtardım seni '' dedim.

Bana bakarak :

'' Öyle tecavüzcüye ölürüm'' deyip dudaklarıma yapıştı. Annesi görse kötü olurdu ve bir an önce kalkıp aşağı indik. Nermin teyze mutfakta oyalanıyordu bende yanına gidip yardım ettim ve masayı kurduk. Kahvaltı ederken bir yandan da dün olanları anlatıyorduk. Saat 12 ye geliyordu Ali :

'' Hadi giyinelim çocuklar bizi bekliyor '' dedi.

Ben de masayı toplamaya yeltendim. Ali de :

'' Bırak hadi annem toplar '' dedi ama ben ayıp olur diye içeri taşıyordum kahvaltılıkları. Derken Nermin teyze ayaklandı ve bir an duraksadı .Kalktığı sandalyeyi tutup gözlerini kapadı. Hemen kolundan tutup :

'' İyi misin ? '' dememe kalmadan kadın yere yığıldı. Ali bi panikle yerinden fırlayıp annesinin yanına gelmişti. Bende panikle ne yapacağımı bilemedim

''Ambulansı ara '' dedi. Hemen telefona sarılıp aradım. İşlemler işlemler. Telefondaki kadın değişik sorular sorup duruyordu. En sonunda adresi sordu. Hemen Ali'ye verdim telefonu ve nihayet ambulans geldi. Annesini sedyeyle taşıdılar. Bende anahtarı alıp kapıyı çektim. Yan komşuları Ayşe teyzede acele ederek çıktı evden. Ali ambulansa bindi bende Ayşe teyzenin arabasıyla ambulansı takip etmeye devam ettik. Nihayet hastaneye gittik acile aldılar ne olduğunu anlamamıştık sedyeden inerken Nermin teyze uyanmıştı. Bizde direk indik. İçeri aldılar. Ali çok paniklemişti. Bembeyaz olmuştu. Etrafa bakıyordu. İçeri girip beklemeye başladık. Ellerini tutuyordum. Elleri buz gibiydi. Babasını aramasını söyledim. Dışarı çıkıp babasına haber verdi...

Nihayet doktor çıktı. Birkaç tetkik yapmaları gerektiğini kesin bir şey söyleyemeyeceğini söyledi. Filmdi bilmem neydi kan tahliliydi hepsi yapılmaya başlandı. Ali'nin babası da ilk uçakla yanımıza gelecekti. Tabi ki o gün plaja inmedik. Hastane de Nermin teyzeyi tek bırakmadık. Ve babası Erdinç amca geldi. İlk defa tanışıyorduk ve resmen 'Bizınıs Mendi'. Erdinç Uluhan... Aceleyle doktoruyla görüştü. Odada . Bizde Nermin teyzenin yattığı odadaydık. Sohbet ediyorduk. Şimdilik durumu iyiydi... Kocası gelince sarıldı ona. Duygulanmıştım açıkçası. Ardından doktor geldi. Şimdilik eve gidebilirsin . Bir hafta sonra testler sonuçlanacak. Hem sonuçlara bakarız hemde kontrol ederiz sizi dedi. Ve tabi ki kendisini yormamasını söyledi. Bizde Ayşe teyzenin arabasına doluşup evin yolunu tuttuk. Bugün yeterince çok korkmuştuk .

Eve girdikten bir süre sonra ben hepimize kahve yaptım. Balkonda ben, Ali , Erdinç amca ve Nermin teyze sohbet ediyorduk. Erdinç amca Ali'ye göz kırparak: 

''Turnayı gözünden vurmuşsun '' deyip bana baktı. O an çok utandım. Ali de bana bakıp sırıtıyordu. Erdinç Amca sonuçlar çıkana kadar bizle kalacaktı. Daha fazla yorulmaması için ben Nermin teyzeyi odasına götürdüm. Yatağına yatırdım.

''Bir şey olursa bana seslenin lütfen '' dedim. Tam çıkacakken ''Serin '' diye seslendi. Döndüm

''Gel birazcık otur konuşalım '' dedi. Kalbim hızlanmaya başlamıştı. Yatağının ucuna oturdum. Ellerimi tuttu avucunun içine aldı.

'' Ali seni çok seviyor '' dedi. Bense can kulağıyla dinliyordum onu.

'' Beni ilk defa bi kız arkadaşıyla tanıştırdı. Sana değer verdiğini görebiliyorum. Tabi sende öyle. Bugün içinse teşekkür ederim canım kızım '' dedi ve saçlarımı okşadı.

Bir şey demek için düşünüyordum ve yine söze daldı.

'' Bana bir şey olursa Ali'yle sakın ayrılmayın '' dedi.

''Lütfen öyle konuşmayın '' dedim.

''Umarım o günleri görürüm de gelinim olursun '' dedi. Gülsem mi çığlık çığlığa sevinsem mi bilemedim. ''inşallah '' diyebildim ve odadan çıktım.

Kendi odama geçip yatağıma yattım. Tavana bakıp gülümsüyordum. Nermin teyze gerçekten beni çok seviyordu. Bana samimi davranıyordu. İnşallah dediği günleri görebiliriz. Gerçi çok erken her şey için ama hayal kurması bile çok güzeldi... Ben bu gibi düşüncelerle sırıtırken odaya Ali girdi tabi ki kapıyı çalmadan. Hemen yanıma uzanıp oda tavana bakmaya başladı..

''Hımm sanatçı burada ne anlatıyor acaba '' dedi.

'' Hayalleri anlatıyor '' dedim

'' Neyle ilgiliymiş bu hayaller ?'

'' Gelecekle ilgili..''

Yan döndü ve yanağımı şapır şupur öpmeye başladı. Daha sonrada sarılıp boynuma gömüldü. Öyle de uyuduk...

SERİN (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin