Sömestr yaklaşıyordu 3. sınavları da olmuştuk. Çoğu iyi geçmişti. Bu sınavlara hazırlanırken Ali beni günde en az 2-3 saat çalıştırıyordu. Ali'yle, farklı sınıfta olmasına rağmen daha fazla zaman geçiriyorduk. Bu yüzden arkamızdan dedikodular çıkmaya başlamıştı. Dilara ve Ceyhun'un barışacağını düşünüyorduk ama barışmadılar. Dilara artık pek takılmıyor bizimle. Ali'yle sürekli beraber gözüktüğümüz için bizi birlikte sanıyorlar. Hatta bazı tanımadığım kızlar facebook'tan mesaj atıp çıkıp çıkmadığımızı bile soruyordu.Hiç birine cevap vermiyordum belki de bu dedikoduyu yalanlamak istemiyordum. Bu kızlar Ali'nin zamanında yüz verdiği kızlar olmalıydı.Ali bütün kızların ilgisini çekebilirdi. Onun bu kadar yakışıklı olduğunu zamanla daha da iyi fark ediyorum. İlk tanıştığımız zamanlar ilgimi çekmeyen çocuk tanıdıkça daha çekici geliyordu. Yüzünün her ayrıntısını ezberlemeye çalışırmış gibi bazen dalıp onu izliyordum. Ceyhun uzaktan fark edilirken Ali öyle değildi. Yakışıklılığıyla değil de daha çok umursamaz tavrı ile fark edilirdi ama işine gelirse bir kızı nasıl tavlayacağını iyi bilirdi. O tavladığı kızlar listesine benim de adımı yazdırmaya niyetliydi. Ben bunu düşündükçe içimde bi burukluk oluyordu. Beni o kızlardan farklı görmüyor muydu? Ama Ali , ismi çıkmasın diye bi kızla en fazla 1 hafta dolaşırdı. Benimle her dakika beraber takıldığını düşünürsek o kızlar listesinde değildim sanırım. Ali'yle daha fazla vakit geçirmek istiyordum ve gün geçtikçe onun bana olan ilgisi ve davranışlarından hoşlanıyordum...
Zamanı gelip Sınav sonuçları açıklandığında 3 tane zayıftan karneme sadece 1 tane zayıf düştü. Buna üzülmüştüm ama hiç yoktan iyidir dedim. (o ders kimya). Karnelerimizi aldığımız gün Avm'ye gittik. Artık biraz rahat takılmanın vakti gelmişti. Ne de olsa tatile girmiştik. Dilara da gelmişti. Ceyhun'la barışmak istediğini seziyordum. Çoğu kez onu Ceyhun'u izlerken yakalıyordum. Ceyhun'un umrunda değildi. Nasıl umursamadan davranabiliyordu...
Yemek yedikten sonra hepimiz sinemaya girdik. Korku filmiydi ve ben ara ara kulaklarımı tıkıyordum. Ali yanımda oturduğu için bana güldüğünü görebiliyordum. Filmi hem izliyordum hemde korkmamak için kendimi her sahneye hazırlıyordum. Ben bu dertteyken Ali birden elimi tuttu. Ben utandığım için çekmeye çalıştım ama parmaklarını parmaklarıma geçirip daha sıkı tuttu. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Kalbimin sesinden başka bir ses duyamıyordum.Heyecandan kalbim kanat çırpıyordu adeta. Bende elimi çekmemeye karar verdim. Sinema perdesine kaskatı kesilmiş bir şekilde bakıyordum.O da hiçbir şey olmamış gibi filmi izlemeye devam ediyordu. Bu rahat tavrı beni sinir ediyordu. Sinema çıkışı elimi tekrar çekmeye çalıştım ama yine izin vermedi. Böylece beraber olduğumuzu bizimkilere fark ettirmiş olduk... Bu zamana kadar arkadaşlık ilişkimizde bile aramızda olan etkileşimi anlamamak için aptal olmak gerekirdi. Ali benden hoşlandığını belli ediyor bizimkilerle aynı ortamda olsak da çekinmeden beni izleyip iltifatlar ediyordu. Bunu ya beni sinir etmek için yapıyor yada utandığımı izlemek için yapıyordu. Ben zamanla buna alışmıştım ve onun bu hislerine karşı koyamıyordum. Kendime söyleyemediğim gerçekleri söylememe yardımcı oluyordu onun hissettirdikleri. Ali'den açık açık hoşlanıyordum. Aynı ortamda gözlerini bana diktiğinde ben de onun gözlerinin içine bakmaktan çekinmiyordum. Kısasa kısas !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERİN (askıda)
RomanceSerin, teyzesi tarafından büyütülmüş, liseye yeni başlamış bir kızdır. Ailevi yaşantısı çok ilginç olup, arkadaşlık hayatında çalkantılar yaşayan, çoğu yönden zayıf bir kızdır. Yeni hayatına alışmaya çalışırken, karşısına çıkan ilk aşkı olarak tanı...