Bölüm 77

934 46 0
                                    


Bir hafta boyunca çeşitli nedenlerle eve gitmedim. Bunun üzerine teyzem gelip beni bi kenara çekti ve konuştu. Ne kadar değerli olduğumdan, ben olmayınca evde bir eksiklik hissettiğinden falan bahsetti. Kendim buna inanmasam da tası tarağı toplayıp eve gittim. Sanki evde mutlu bir aileymişiz gibi yemeklerimizi yiyorduk. Sohbetler ediyorduk. Tabi ben bu samimiyete inanmıyordum. Ortamda bulunmak için bulunuyordum. Çoğunda odama çekiliyordum. Bilgisayarı açıp Ali yazmış mı diye kontrol edip duruyordum. Yine bi gün yemekten sonra gidip açtım bilgisayarı.

Ali çevrim içiydi. Sanki biri bana git bilgisayarı aç dedi. Kalbim deli gibi çarpmaya başladı. Sohbet sekmesini açtığımda direk mesaj geldi.

'' Sonunda fırsat bulabildim. '' yazmıştı.

'' Seni çok merak ettim... '' dedim.

'' Bende öyle. ''

'' Nasılsın ? ''

'' İyi olmaya çalışıyorum. Anca yerleşip işleri halletmeye başladık , annemi yatırdık hastaneye, bende okula yazıldım işte... 3 gün sonra başlayacak okulum.

''Annen nasıl ? ''

'' Tedaviye başlandı, yakında ameliyat olup tedaviye devam edecekler '' dedi. Mesafelerden mi bilmiyorum bi soğuk, bi uzak geldi, sanki beni unutmuş gibiydi. Yine saçmalıyordum sanırım. Annesinin derdindeydi...

'' Sen nasılsın ? '' dedi. Bu ne resmiyetti.. İçim acıdı onu bana karşı öyle uzak görünce..

''Bıraktığın gibiyim '' dedim.

'' Çok özledim . '' dedi.

'' Bende öyle. '' Bi kaç dakika ekrana öyle bir şey yazmadan baktık.

'' Senden daha sık haber almak istiyorum, çok özlüyorum seni '' dedim tekrardan.

Beş dakika bekledim. Sonra on dakika ... Sonra çevrim dışı oldu. Belki geri gelip yazar diye , Bir saat bekledim. Tekrar ağlama nöbetleriyle bilgisayarı kapatıp uykuya daldım.. Her şey canımı yakmaya başladı ona dair. Dönmesini dört gözle bekliyorum ama soru işaretleriyle doldu kafam. Eskisi gibi olacak mıyız sahiden ?

Sabahın köründe odama Serkan'ın girmesiyle uyandım.

''Canım biz işe gidiyoruz kapıyı arkamızdan kilitle '' Aman ne düşünceli ebeveyn oldu buda. Yol geçen hanı gibi odama girmelerinden sıkıldım. Kapımın kilidini yaptırmam lazım biran önce. Beni öpüp gittiler. Bende kapıyı kilitledikten sonra yanağımı silip odama geçtim. Tabi ki ilk işim bilgisayarı açıp mesaj gelmiş mi gelmemiş mi diye bakmak oldu. Herhangi bir mesaj yoktu. Kapatıp bu canımı acıtan hayattan yine sıyrılmak için uyumaya devam ettim. Birkaç saat sonra telefonun sesiyle uyandım. Arayan Sezen'di. Öğlen buluşmak istiyordu. Bende kabul ettim. Hazırlanıp bir şey yemeden evden çıktım. Zaten bir iki haftadır böyle. Pek bir şey yiyemiyorum. İştahım yok. Belki kilo bile vermişimdir. Caddede buluşacaktık. Potanın ordan geçerken Abay'ı gördüm. Bir kızla öpüşüyordu. Şaşırmadım tabi ki. Ama asıl bomba elinde sigara vardı. Belki daha önceleri de içiyordu ama şimdi bana yakalanmıştı. Piçliğimi yapmak için yanına gittim tabi ki. Bu olayı koz olarak kullanabilme umuduyla. Beni görünce suratı değişti.

'' Selam '' dedim. Hayırdır gibi bi işaret yaptı. Sen hayırdır der gibi elindekini işaret ettim. Bitmek üzere olan sigarasından son fırtı çekip yere attı. Dışarı üfledi dumanı. Bende onu izliyordum.

'' Ne var ? ''

'' Sakladığın başka şeyler var mı ? '' dedim. Sinirlendi. Kolumdan tutup kızdan uzak bi yere çekti.

'' Ne istiyosun ? ''

'' Dayım biliyo mu ? ''

'' Sanane ''

'' Söylememi istemiyosan istediklerimi yap '' deyip takıldım ona , oda yandan yandan güldü.

'' Git dayına selamı mı da söyle '' dedi. Kıza doğru gitti bende caddeye çıkacaktım. Kız yanlış anlamasın diye yanlarına ona da selam vermeye gittim. O esnada öpüşgen kız beni Abay'a sormuştu bile. Gittiğimde sadece Abay'ın

'' Gereksiz biri '' deyip canımı acıtıp acıtmadığını görmek için yüzüme baktığını fark ettim. Dişlerimi sıkıp oradan uzaklaştım ama gözlerim dolmuştu bile. Her şeyden nem mi kapıyordum ben ?

Sezen'le görüştük. Dertleştik. Ben anlattım o dinledi. Ben ağladım o benim acımı hafifletmeye çalıştı. Sonra dağılıp eve geldik. Bilgisayara baktım. Yine bir şey yoktu.. Ve tabi o günden sonra iki hafta daha yazdımı diye bakmaya devam ettim.. Bu duruma alışıyordum sanki. Bu mesafeye , bu soğukluğa. Kendimi inandırmıştım. Belli ki kopacaktık birbirimizden. Artık mesaj attı mı atmadı mı diye merak etmekten hem sıkıldım hemde yoruldum. Okulların açılmasına da az kalmıştı. Evdeki her şey aynıydı. Yapmacık aile saadeti. Aman ne mühim . O akşam yemekten sonra onlarla biraz balkonda takıldım. Sonra sıkılıp tekrar odama çekildim.Biraz müzik dinledim, biraz çizim yaptım . Sonra uykuya daldım. Artık bir şeyleri düşünmeden uyumaya çalışıyordum.

Uykuya dalmıştım. Ve uykumun en derin yerinde bi ses duyup uyandım. Kapımdan birinin çıktığını gördüm. Karanlıkta seçemedim. Hava sıcaktı. Perdem uçuşuyordu. Bi an Ali'nin penceremden girdiğini , uyurken beni izlediğini falan hayal ettim. Penceremi açık tutmalıyım bence. Gelmeye kalkarsa kapalı bulmasın kapılarımı ,pencerelerimi ona karşı.. Uyumaya devam ettim... Hayal ettiklerimi rüyamda görme umuduyla...

SERİN (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin