Bölüm 14

1.8K 73 7
                                    

Sabah kendi kendime uyandım. Belki uyanmasam teyzem uyandırmazdı. Zaten kapı kilitliydi ama kapıya vursa bile uyanırdım. Kalkıp giyindim okulun yolunu tuttum. Erken çıktığımı okula gelince farkettim. Duvar kenarında oturup beklemeye başladım. Gamze geldi ve beni görüp yanıma yürümeye başladı. Belki ondan hakkımda ne düşündüklerine dair bir şeyler öğrenebilirdim.

''Günaydın'' dedi.

''Günaydın'' dedim hafif gülümseyerek.

''Bugün nasılsın ?''

iyi olduğumu söyledim o sırada kızım sen hiç telefonuna bakmazmısın diyerek Gamze'ye sitem eden Sezen yanıma oturdu. Konuşmaya koyuldular atışıp duruyorlardı bende bu hallerine gülüyordum. Sezen dün neler olduğunu sordu. Bunu sorması iyi oldu çünkü kendimi ifade etmek için böyle bi soru bekliyordum. Teyzemle kavga ettiğimizi ,ertesi sabahta evden erken çıkmak zorunda olduğumu anlattım. Fazla ayrıntıya girmedim. Ali ve annesinin bana yardımcı olduğundan bahsettim. Kendimi suçlu hissediyordum ve kızlar soru sormadan açıklama yapma gereği duyuyordum. Sadece Mehmet'le Ali'nin numarasının olduğunu ve bende rehberimde ilk sıralarda olduğu için Ali'yi aradığımı söyledim. Tabi yalandı bu ama işin içinden böyle çıkabilirdim. Kızlara Mehmet'ten hoşlanmadığımı anlatamazdım. Sezen samimi bir şekilde kendi telefon numarasını da verip ihtiyacım olduğunda aramamı söyledi

O sırada Ceyhun, Ali, Mehmet okula girdi yanımıza geldiler. Eee nasılız millet diye Mehmet her zaman ki gibi gevşek gevşek sırıtıyordu. Ben cevap verme gereği bile duymadım. Gamze kalkıp kantine gitti. Yanıma Ceyhun oturdu. Hiç konuşmadık. Millet hafta sonu doğum günü partisi var diye Mehmet sessizliği bozdu. Ceyhun'un doğum günüymüş. Ne yapalım diye konuşuyorlardı. Ali ise gelir gelmez basketbol oynamaya başlamıştı bile. Daha sonra Sıra olundu sınıflara girildi. Dersler işlendi ,yerimden memnunum şimdilik. Mehmet arkamda olsa bile ve evet yanımda Melis olsa bile. Öğle tenefüsün de Melis benimle konuşmak istediğini söyledi. Şaşırdım biraz ama onunla aşağı indim. Biraz havadan sudan konuştuktan sonra zorda olsa konuya giriş yaptı.

'şey ya Mehmet...' dedi

''Evet'' dedim.

'Acaba kız arkadaşı var mı?'

Allah'ım dedim şakamı bu. Tencere yuvarlanıp kapağını mı buluyor... Beni bu işlere karıştırmalarından pek hoşlanmıyorum. Yani arabuluculuk işlerinden. Aslında böyle konularda yardımcı olmayı da isterim elbet ama yanlış anlaşılma duygusu beni biraz geri tutuyor. Mehmet'in kız arkadaşı olduğunu bilmiyordum. Ama öyle bir çocuğun kız arkadaşı olduğunu sanmıyorum. Bunu Melis'e söyledim.

Dersler zorlaşıyordu ve ben henüz tam odaklanamıyordum.Umarım odaklanma sorunumu en kısa sürede hallederim yoksa yoğun ve ağır derslerle başa çıkamayacağımı hissediyorum. Okul dağıldı biz potanın etrafında oturanlar olarak hep beraber yürümeye başladık. Ali yanımdaydı ve çocukların bizim hakkımızda yanlış düşünüp düşünmediğini sormak istedim ama soramadım. Potaya gidip oturduk hep beraber. Ali yine çantayı bırakıp sahaya girdi. Bu çocuğun tek zevki basketboldu. Mehmet yine kızlara dalaşıyordu. Bugün uyuz Dilara gelmedi ne mutlu bana... Ceyhun da oturuyordu ve konuşmak istiyordum. Aklımda bi kaç cümle ayarlayıp konuşmaya başlamaya çalışıyordum.O ise Ali'yi seyrediyordu. Birazdan oda kalkıp oynar diye aceleyle konuşmaya girmeye çalışıyordum ve

'dün yanlış anlaşıldık mı acaba ?' dedim ve çocuğun suratına bön bön bakıyordum. Allah'ım kızardım sanırım...

'Ne gibi ?' dedi. Ne kadar soğuk bi çocuk bu ya diye düşünürken

'Aliyle ben yani dün yanlış anlaşıldık mı acaba?' dedim.

Sırıtarak ' yanlış anlasalar ne olur sanki' dedi. Cevap vermedim. Böyle bir cevapta beklemiyordum... Belki de kıskandığını falan sanıyordum... Kızlar kendi kendine gelin güvey olmaya amma meraklı ya. En kötü huylarımızdan biri bence bu... Ben hayal kırıklığına uğramış gibiydim ama pek fazla kafama takacak zaman değildi o sıra. Zaten Ali de gelip diğer tarafıma oturdu. Terlemişti saçları hafif ıslanmış biraz da yapışmıştı ama bu hali çok komikti.

Mehmet bilgisayar oyununu almak için Alilere gidicekti. Gamze'yle Sezen'de ayaklandılar onlar o taraftan gitti bizde Ceyhun'la yola koyulduk. Üst sokağımızda oturduğu için aynı yöne gidiyorduk. Konuşmadık pek. Araba gelirken kolumdan tutup kenara çekti... Yine kendi kendime gelin güvey mi oluyordum acaba... Eve vardığımda ''neyse yarın görüşürüz'' diyerek apartmana yürümeye başladım. Arkamdan seslendi ve kalbim yerinden çıkacakmış gibi atmaya başladı...

''Hafta sonu olan doğum günüme gelip gelmeyeceğini merak ediyorum!''

''Gelicem'' dedim

Nerde ve ne zaman olacağını da sordum oda henüz kararlaştırmadıklarını söyledi. Telefon numaramı istedi ve kararlaştırıldığında kısa mesajla bilgi vereceğini söyledi. Telefon numaramı tabi ki de verdim. Gerçi artık bu zamanda o kadar önemli bir şey gibi durmuyor telefon numarası istemek ya da vermek. Bende olağan bir şey gibi telefon numaramı veriyorum. Aslında dünden razıyım ama Ceyhun'un bundan haberi yok :)

SERİN (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin