Düğün...

1.1K 40 0
                                    

Evet kuafördeyiz işte... Abay arabayı almaya gitti. Aysel, Tomris , teyzem , Adalia ve ben buradayız. Saçımızı şöyle mi yaptırsak böylemi, şurdan mı fön çektirsek burdan mı orama mı oje sürsen uff amaan neyse. Arkadan örgülü bol önden yana ayrılmış hafif bukleler dökülen bir saç istedim. Örgüme de yapma çiçekler sokuşturtcam. Ellerime de kırmızı ojeler sürülüyor sağ olsun. Bitse de gitsek. Kafam fön makinesinden bi dünya oldu. Biri bitiyor biri başlıyor...

Saat 12... 3 saattir kuafördeyiz. Eve çıkıyoruz nihayet. Her şey koşturmacalı oluyor. Teyzem elimi tut, teyzem gelinliğimi getir, teyzem ayakkabı için kalem ver... Neyse ki koşturmalarım, ayak işlerini yapmalarım bitti de nihayet giyinebildim kırmızı elbisemi... hı hı kırmızı...


 Saat şuan 3 teyzem, arkadaşları ve Serkan dış çekim için bi saat önceden çıkmışlardı bizde buradan geçeceğiz. Bir saat sonra Sezen gelecek ve tabi ki Ali. Dayım teyzemlerin arabasını kullanacak. Sezen , Ali , Adalia ve beni de Abay götürecek...

Nihayet yine bi koçuşturmacayla evden çıktık. Hava kararmak üzere. Sezen bize gelmişti. Abay arabayı kapının önüne çekti. Teyzemleri bilmiyorum onlar  salona geçecekti sanırım.

Ali'yi bekliyorduk apartmanın önünde. Ve işte oda sokağın başında görüldü. Ne kadar tatlı olmuştu öyle. Düğünde umarım çok fazla kız yoktur yoksa bu çocuğa tasma takmam gerekecek sahipli diye. Ve Ali'den önce parfüm kokusu gelmişti bi hamleyle tabi ki hemen sarıldım.

''Ne kadar güzel olmuşsun öyle '' deyip baştan aşağı beni süzdü. Ne yalan söyleyeyim bende kendimi güzel hissediyordum ilk defa tam anlamıyla.

''Çok şanslıyım '' Bu çocuk böyle devam ederse utancımdan ne yapacağımı bilemez hale gelecektim. Abay kornayı öttürünce birden irkildim. Ali öne biz üç kızda arkaya geçiştik. Aklımda o yaşta da olsam gidip teyzemin ayakkabısını gasp edip ismimi yazdırmak vardı.

 Nihayet yola koyulmuştuk ama ne trafikti... Millet günlük koşuşturmacasındaydı bizde düğün heyecanında. O sıra müzik son ses açılıverdi. Hiç değilse biraz rahatlamaya çalışıyordum. Sahi bu düğünden sonrasını hiç düşünmek istemedim ama kafamı çoğu şey kurcalamıyor değildi.

Salona ulaşmıştık. Nasıl tıkıştıysak öylede apar topar iniverdik. Abay arabayı park etmeye gittiğinde bizde merdivenleri çıktık. Bu yer çok güzeldi. Bahçesini bile süslemişler.Davetliler gelmeye başlamıştı bile. Tabi ben hemen Ali'nin elini tuttum. Salona öyle giriş yaptıktan sonra Tomris'i gördüm. Önlerden bi masayı gösterdi. Hepimiz oraya geçtik. Ben üçünü bırakıp teyzemin yanına gitmek için kalktım. Aklımda tabi ki ayakkabı vardı. Bu gelin neredeydi yahu? Giriş bölümüne çıktım tekrar. O sıra Abay seçtiğimiz takım elbiseyle içeri girdi.

''Nereye ?''

''Teyzeme bakacağım ''

'' Bende geleyim '' dedi ve odayı bulmaya yeltendik ve evet bulduk. İçeri girdik ama teyzemin arkadaşları doldurmuştu odayı. Bizi görünce yanına çağırdı tabi hemen. Bi ayrıcalığımız da olsun yani. Serkan da oradaydı.

''Ne kadar güzel olmuşsunuz canlarım benim '' dedi . Teyzem kendi güzelliğinin farkında değil miydi. Peri masallarındaki gibiydi. O gerçekten mutluluğu hak ediyordu. Her neyse konumuza gelelim.

'' Teyzee ayakkabın lazım '' deyince kahkaha attı .

'' Yazdım yazdım korkma '' dedi. Umarım ilk benimki silinir de Ali'yle evleniriz. Hayallere bak. Yaşın kaç başın kaç derler. Biraz sohbet biraz düğün öncesi fotoğraf çekimi yaptıktan sonra Abay ile çıktık odadan.

'' Çok güzel olmuş dimi ? '' dedim.

'' Evet en az senin kadar güzel olmuş '' dedi. İyice utandım ama cevap vermeden salona indik.

SERİN (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin