Bölüm 73

982 47 5
                                    

O gün gelmişti. Tabi ki düğün günü değil. Şahsen Ali'nin gelmesi beni daha çok heyecanlandırıyordu. Potaya geldiğimde nefes nefese kalmıştım. Ve işte oradaydı.Hafif bronzlaşmıştı. Dağınık saçlarıyla bana gülümsüyordu. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi kanat çırpıyordu. Koşarak sarıldım. Öyle kaldık. Çok özlemiştim gerçekten.Hayatımın en doğru seçimi olduğunu onunla olduğum her an biraz daha iyi anlıyordum. Boynuma gömüldü. Sonrasında toparlanıp sarılma evresini bıraktık. El ele caddeye doğru yürümeye başladık ve bi cafeye girdik. Olan bitenleri anlatıyordu. Bende öyle. Düğün için koşturmacalarımızı , aldığım kıyafeti vs. bu gibi şeyleri anlatıyordum. Yarın düğün olduğu için evde bir panik vardı ve ben kısa bi süreliğine kaçı vermiştim. Biraz daha özlem giderdikten sonra Ali beni eve bıraktı. 

Evet yarın düğün günüydü. Aslında bu kargaşalar güzeldi ama ben niyeyse hiç bu koşturmacaya girmek istemiyordum. Yapacak bir şey yok deyip eve çıktım. Adalia , Abay , Tomris ve Aynur teyze bizdeydi. Teyzem telefonla konuşuyordu. Sanırım telefonda kuaförden bilmem kaç kişilik rezervasyon yaptırıyordu. Dayım ve Serkan dışarıdaydı. Düğün için son kontrolleri yapıyorlardı. Ve tabi ki araba süsletmek için çiçekçiye gitmişlerdi. Öyleymiş yani. Adalia bana bütün haberleri verdi. Oda çok heyecanlıydı ama ben pek öyle değildim. Hatta istemiyordum bu düğünü. Bu düşüncelere dalmışken yatağımda duvara boş boş bakarken buldum kendimi. Kapı çalındı.Gir dememe kalmadan hönk diye açıldı kapı. Tabi ki bu öküzlüğü Abay'dan başkası yapamazdı. Yanıma oturup oda boş boş bana bakmaya başladı.

''Noldu ? '' dedim.

'' Napıyosun ?''

''Hiç düşünüyorum. ''

'' Düşünme..'' Ne düşündüğümü nereden biliyordu ki ? Devam etti..

'' Halam evlensin istemiyorsun dimi ? '' Utandım, bir şey diyemedim. Kendimi o an zor tuttum ve omuz silktim. Çocuk muydum ben ?

'' O istiyor önemli olan o '' dedim ve ona baktım. Oda bana bakıyordu. İçimi dökmek istermiş gibi anlatmaya devam ettim.

'' Bunca zaman zaten onun hayatında hep bi engeldim. Bundan sonra istediği gibi yaşamalı ''

'' Ne demek o ? ''

'' Ne biliyim işte... Annem ,babam öldükten sonra anneannemle bana bakmak zorunda kaldılar. Anneannem ölünce iyice yük oldum . ''

'' Sen yük olamazsın olsa olsa baş belası olursun '' dedi. Gülümsedim. Oda boynumdan çekip kafamı göğsüne yasladı. Çok duygulanmıştım. Böyle ağlamamak için zor tutuyordum kendimi. Boğazım düğümlenmişti . Bir süre öyle kaldıktan sonra kafamı çektim.

'' Babamlar gelir birazdan topla kendini , halam böyle görürse üzülür'' dedi. Kafa salladım. Tam kalkacakken kolundan tuttum.

'' Sen ne düşünüyorsun ? '' dedim.

'' Ne konuda ? ''

'' Bu evlilik konusunda işte. ''

'' Ben evlilik düşünmüyorum '' deyip güldü. Salak sanki bunu sordum. Gözlerimi devirince ciddi cevap verdi.

'' Halam seviyor, istiyor sonuçta. Eee... Serkan da iyi birine benziyor '' dedi. İkinci söylediğine pek inanmak istemedim. O sıra kapı çaldı. Seslerden anlaşıldığı üzere dayımla Serkan gelmişti. Bizde kalkıp içeri gittik. Aynur teyze sofrayı hazırlıyordu. Bende koltukta Serkan'ı süzüyordum. Teyzeme yakışıyor muydu bu adam. O sıra Serkan'la göz göze geldik. Gülümsedi. Gözlerimi çevirip Abay'a baktım. Oda adamı dakikalarca süzdüğümü farkındaydı ve alaylı şekilde güldü. Yarın olacaklardan bahsettik. Plandan programdan falan. Şöyle gideriz böyle gideriz. Saçma şeyler. Yarın 9'da kuaförde olacakmışız. Yarın... 9 da...

Sezen de gelecekti. O kargaşada onu unutmuştum. Yemek masasına geçerken bende odama geçip o arada Sezen'i aradım. Yarın gelip gelmeyeceğini tam olarak öğrendim. Gelecekmiş. Bize gel bizden geçeriz dedim ama nasıl geçeceğimiz hakkında bi fikrim yok. Yarene de söyledim ama Yaren tatil de. Kankasını bu acıklı gününde nasıl yalnız bırakır...

Telefonu kapattığımda kapıda Serkan'ın olduğunu fark ettim.

''Hadi yemeğe Serin '' dedi gülümsedi. Bende kafa sallayıp kapıya doğru yürüdüm. O sırada kapının eşiğinden geçerken omzumu tuttu. İğrendim, biraz daha önden yürüdüm ki elini indirsin diye. Salona gayet çok iyi anlaşan Serkan ve Serin olarak girdik. Gözlerimi devirip masaya oturdum. Adam bana ne kadar iyi niyetle yaklaşsa da uyuz oluyordum...

SERİN (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin