Bölüm 30

1.4K 63 0
                                    

Ali'nin bize yemeğe gelmesinin üstünden 2 gün geçmişti. İki gündür görüşmüyorduk. Ali'nin birkaç işi vardı. Telefonla haberleşiyorduk. Bana sarılışını unutamıyorum hala.Düşündükçe kendimi sırıtırken buluyorum.. Bizimkilerle görüşmedik. Yarın öbür gün potada buluşup bir şeyler yaparız diye konuştuk. Teyzeme gelince ben tatildeyim fakat o tam gaz çalışmaya devam. İnternette ilk okul arkadaşlarımla konuştuk. Kimi şehir dışına çıkmış. Karnelerden konuştuk. Yaren Teşekkür almış. O inek her zamanki gibi  zekasını konuşturmuş. Benim 1 tane zayıfım olmasına şaşırdılar ama Lise bana zayıf almayı da gösterecekmiş napalım.. Arda'nın 6 tane zayıfı varmış. Nasıl toparlayacak bilmiyorum ama kendine çeki düzen vermesi gerekiyor. Teyzemin gelmesine 2 saat var ve ben çok sıkılıyorum. Tatilimi böyle geçirmemeliyim diye düşünürken telefonum çaldı. Melis arıyor. Mehmet'le çıkmaya başladıktan sonra doğal olarak bizle takılmaya başlamıştı. Hiç susmadan konuştuğu için 1 saat kadar Melis'i dinledim telefonda. Yine Mehmet'le olan kavgasını anlattı. Bu ikisi kavga edecek bu kadar konuyu nasıl buluyor anlamıyorum. Her zamanki gibi motive edici konuşmamı yapıp telefonu kapattım. Kafam kazan gibi olmuştu . Mutfağa girip akşam için salata yaptım. Yemekleri ısıtmak için çıkarttım. Kısık ateşte onlar ısınırken bende tv izleyerek teyzemi beklemeye koyuldum. Dışarda kar yağıyordu. Kar yağınca insanın içini otomatik olarak bi huzur kaplıyor sanki. Televizyonu izlemeyi bırakıp pencereden dışarsını seyrediyordum. Bi süre sonra teyzemin arabası gözüktü.

    Sofraya oturduğumuzda tabağımdaki yemeklere yumuldum. Bi süre sonra teyzemin bana baktığını gördüm. Benimle bir şeyler konuşmak istiyor gibiydi.

''Yarın akşam misafirimiz var'' 

Şaşırdım. Ali yine bize mi gelecek gibi düşünceler geçiriyordum. Ya da diğerlerini de mi çağırdı teyzem benden habersiz. Öyle bir şey olsa benim haberim olurdu.

Dayım mı gelmişti Almanyadan yoksa ? Sevinçle,

''Dayım mı geldi yoksa ?''

''Ne dayısı Serin, onun aklına bile gelmiyoruz''

Annem ve teyzem aynı annedendi ,dayımsa dedemin eski eşinden olan oğluydu. Belki üvey oldukları için pek arayıp sormazdı..

''Eee kim ozaman?''

''Bi arkadaşım. Seninle tanıştırmak istiyorum.''

''Bi dakka bi dakka... Nasıl bi arkadaş bu ?''

''Özel...'' Bunu söylerken çekiniyor gibiydi.

Aklıma direk kapımıza dayanan evli adam geldi..

''Bu arkadaş olay çıkaran arkadaş değil dimi ?''

Sustu. O muydu bize gelecek misafir. O piç bide utanmadan bize mi gelecekti?

''Tanıştırmak istiyorum seni...'' dedi.

Ya ben o herifle tanışsam ne olur tanışmasam ne olur. Öyle sinirlenmiştim ki. Teyzemin dediklerine inanamıyordum. Kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Ne demek ya evli adamı gelip misafir etmek. Bir hışımla masadan kalktım. Öyle kalkınca masaya çarptım . Masada ki çatal yere düştü. Ben kalkınca teyzemde kalktı. Ben odama doğru yürürken hala arkamdan  

'' Sadece tanı ondan sonra karar ver '' dedi. Tekrar bi hışımla salona gidip

''Burda hata yapan ben miyim sen mi?'' dedim.

''Ön yargılarını bi kenara bırak'' dedi. Allah aşkına ne diyor bu kadın!

''Evli herifi ne diye tanıştıracaksın benimle ?'' diyerek bağırdım.

Sustu.Durdu. Yüzüme aptal aptal baktı. 

''Boşanacak..'' dedi. Daha fazla bu saçmalığa dayanamazdım. Telefonumu alıp kapıya yöneldim. Askıdaki montumu alıp, botlarımı bağlamadan merdivenlerden hızlıca indim.Arkamdan 

''Nereye !'' diye bağırdı. O kadar sinirlenmiştim ki ateşler içindeydim. Sokak kapısına gelince botlarımı bağlayıp montumun fermuarını çektim ve dışarı çıktım. Nereye gittiğimi bilmiyordum ama hızlı adımlarla potaya doğru yola koyuldum. Hava buz gibiydi ama ben sıcaktan fenalaşabilirdim. Tabi ki Ali'yi arayamazdım. Teyzemle kavga ettiğimi söylesem bile evden çıkacak kadar bu denli büyük bi kavganın sebebini öğrenmek isteyecekti.  Aklıma Sezen geldi. Sezen bizde kaldığı zaman şahit olmuştu bazı şeylere . Hemen Sezen'i aradım. 

''Naber ?''

''İyidir Serin, senden?'

''Eh işte müsait misin ?''

''Evet evdeyim bir şey mi oldu?''

''Şey.. Ben dışardayım da, potanın orda, gelir misin?''

''Tamam hazırlanıp geliyorum... Ya da bi saniye.. sen gelsene.''

''Sen gel..''

''Peki..''

Sezen'i beklemeye koyuldum. Kardan dolayı banklar ıslaktı. Ayakta bekliyordum. Onlara gitmek istememiştim zaten ateş içindeyim kapalı alanda darlanamazdım... 

Sezeni sokağın başında gördüm. Bende ona doğru yürüdüm. Yorulmuş bi halde,

''Ay koştura koştura geldim, kötü bir şey mi oldu ?''

''Teyzemle atışıp sinirlenip çıktım. Kimi arayacağımı bilemedim..''

''Niye bize gelmedin, dışarısı buz gibi..''

''Hava almak istiyorum.''

''Tamam şimdi olanları en başından anlat..''

Her şeyi anlattım. Sezen de can kulağıyla dinledi. Bazen ellerini cebine sokuyor bazen çıkartıp birbirine sürtüyordu. Ben her şeyi anlattıktan sonra 

''Hadi bize gidiyoruz'' dedi. Eve gideceğimi söyledim. Olaylar karşısında Sezen bana hak verdi ama teyzemi kötülemedi. Belki de teyzem olduğu için bir şey demek istemedi. Eğer teyzem olmasaydı  ben bile 'bu kadın ne kadar sürtük!' derdim.

  Sezenle ayrıldıktan sonra eve gittim. Tabi ki anahtar almamıştım. Zile bastım. Otomatiğe bastı sağ olsun. Yukarı çıktığımda kapıda bekliyordu. İçeri aldırış etmeden girdim.Montumu asarken suratına baktım.

''Onunla yarın tanışacağım...'

SERİN (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin