Veda...

1K 49 4
                                    

Sabah uyandığımda geçte olsa dün geceyi hatırladım. Abay sanırım beni uyuttuktan sonra üstüme bir şey örtüp oda uyumaya gitmişti. Burnuma yumurtalı ekmek kokusu geliyordu. Aynur teyze yine döktürmüştü. Bende dahil , Adalia herkesi kaldırdı. Güzelce kahvaltımızı ettikten sonra Abay'dan rica ettim ve direk Ali'nin yanına hastaneye gittik. Ali bizi karşıladı ve odaya çıktık. Nermin teyze bizi gülümseyerek karşıladı. Gidip sarıldım. Ali üzgündü. Dün geceden beri yorulmuş olmalı. Biraz sohbet ettikten sonra Erdinç amcayla Nermin teyzeyi odada bırakıp koridora çıktık. Oradaki koltuklara oturduk.

'' İyi misin ? '' dedim. Ali'ye kıyamıyordum.

'' Kötüyüm Serin '' dedi ve devam etti.

'' Anneme tanı koyuldu ...'' Sözü yarım kaldı. Yutkundu. Gözleri doldu. Ben onu öyle gördükçe içim parçalanıyordu. Abay'la birbirimize baktık.

'' Annem kanser '' dedi ve gözünden yaşlar süzülmeye başladı. Çok kötü olmuştum. Bakakalmıştım.

'' Serviks Kanseri (Rahim Ağzı Kanseri) '' dedi. Tabi anlamadım.. İsmine bakınca dahada korkutucu geldi. Açıkladı her şeyiyle. Gözyaşlarını sildi, elimi tuttu.

Abay da üzülmüştü... Benimde gözlerim dolmaya başladı.

'' Haftaya cuma gidiyoruz '' dedi. İşte o an beynimden vurulmuşa döndüm..

'' Nasıl yani ? ''

'' Amerika'ya gidiyoruz teyzemlerin yanına .. '' Ne diyordu bu çocuk. Burdaki doktorların neyi vardı...

'' İlerlemiş , anlamamışız. Babam tedavi sürecinin orda daha iyi süreceğini söyledi. '' Utana sıkıla başka derdim yokmuş gibi başka bi soru yönelttim..

'' Sen ?.. Sen de gidecek misin ? '' Kafa salladı.. Bu sefer benim gözümdeki yaşlar süzülmeye başladı.

'' Tedavi bitene kadar orada kalacağım, Dönemimi de orada okuyacağım. Bu benim için çok zorlu bi süreç ama senin arkamda durduğunu, beni bekleyeceğini biliyorum ''

Kafa sallayıp göz yaşlarımı sildim. Dönemimi orada tamamlayacağım dediğine göre kaç ay kalacaklardı ...

'' Annem iyileşecek ve biz geri geleceğiz '' deyip gülümsedi. Konu hastalık olunca bencilliğimi yapamadım ama gitmesini istemiyordum işte..

Arabaya kendimi zor atmıştım. Ali'ye iyimser , pozitif yaklaşıp onu kandırmayı becermiştim belki ama kendimi kandıramıyordum. Hem annesine üzülüyordum hem onun gidişine. Kendime de kızıyordum tabi. Sağlık her şeyden önemli. Daha fazla ağlamamak için kendimi o kadar sıkmıştım ki başım ağrımaya başladı. Kafamı cama dayadım. Abayla yola çıkmıştık. Herkes beni bırakıp teker teker gidiyor gibiydi... Kendimi iyice yalnız hissediyordum ama diyorum ya çok kızıyordum bu bencilliğime. Ali'ye bu konuda ne sitem edebilirim ne kızabilirim. Umarım Nermin teyze bir an önce iyileşir de tekrar geri gelirler.. Ben hep burdayım nasıl olsa...

Her gece ağlayarak uyudum... Son geceler ağlayarak uyumadım. Sabahladım. Son zamanlar Alilerin evine gidip geldim hep. Onların toparlanmasını izledim. Hep düşündüm ki zaman dursun da Ali bi yere gitmesin gözümün önünden. Ona dokunabiliyorum . Bunun değerini nasıl fark etmemişim bunca zaman. Onun yanında hiç ağlamadım. Hiç konusunu açmadım ayrılığın ve özlemin. O üzüldüğümü anlıyordur elbet. Kaşım gözüm şişik. Kendimi tutamayacak gibi olduğumda kafamı başka yere çevirip  başka şeyler düşünmek istiyordum. Daha dün düğündeydik bu ne hız.. Apar topar nereye böyle ? Hiç bir şey söylemedim. Hiçbir şey soramadım da... Ben onun yanındayken ne zamanı geri alabildim, ne de durdurabildim. Onunla olan anlarım ellerimden kayıp gitti ve işte gideceği gün geldi.. Abay beni onları yolcu etmek için hava alanına götürdü. Mehmet , Ceyhun , Sezen ve Dilara da ordaydı. Kötü haber çabuk yayılmış. Annesi hepimize tek tek sarıldı. Bense hala kabullenemiyordum. Resmen çökmüştüm. Nermin Teyze bana sarıldığında ''En yakın zamanda görüşeceğiz Serincim '' dedi. Umarım dedim. Umarım bir an önce iyileşirdi.İşte o an geldi. Ali'ye sımsıkı sarıldım. Hıçkırmaya başladım ama sesimi zor tuttum. Bırakmak istemiyordum bırakırsam ellerimden kayıp gidecek. Annesine ayıp olmasın diye ağlamamı fark ettirmeden, geri çekilip sildim gözlerimi. Onunda gözleri kızarmıştı. Bence oda bana kıyamıyordu... Ve gitti. Giderken arkasına hiç bakmadı...

SERİN (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin