Ocak ayındayız. Havalar oldukça soğuk... Söz verdiğim gibi son sınavlara çalışıyorum. Öyle böyle değil ama. 3 zayıf derslerim Kimya, Matematik ve Biyoloji. En çok bunlara çalışıyorum. Ali'ye gelince aramız normal. Arkadaşmışız gibi takılıyoruz ama aramızda bir şeyler olsun diye bekliyor gibiyim. Ali sayısal okuyor. Ve bana yardımcı olacak. Ceyhun'la Dilara ayrıldılar. Tekrar barışırlar mı bilmiyorum... Ceyhun istemiş ayrılmayı. Niyeyse sevinmedim. Ceyhun'a bakınca artık bir şey hissetmediğimi bile söyleyebilirim. Yarın ders çalışmak için Ali evine çağırdı ama kabul etmedim. Bize de çağırmak istemedim çünkü hem yardım eden o hemde ayağıma kadar gelmesini söylemek ayıp olur diye dışarıda bir cafe de çalışmaya karar verdik. O gün 1 gibi caddedeki cafeye gittim. Oldukça sessizdi. Dışarısı çok soğuktu. Bende kalorifer yanındaki masaya geçtim. Ali henüz gelmemişti. 10 dakika sonra oda geldi. Sütlü kahve söyledik birer tane. Defterleri açtım. Sorumlu olduğumuz yerleri gösterdim. Bana anlatmaya başladı. O kadar odaklanmıştı ki onun bu ciddiyetini ilk defa görüyordum. Elindeki kalemle anlattığı yerleri işaret ediyordu. Bense onun bu halini izliyordum. Sonra kalemin ucu nereyi gösteriyorsa eğilip oraya bakıyordum. Bazen kendimi toparlayıp tekrar anlattırıyordum. Boş kağıda ilk o çözüyor sonra farklı soru uydurup bana çözdürüyordu. Bazen ilgimiz dağılıyordu ama tekrar toparlanıyoduk. 1 buçuk saat çalıştıktan sonra cafeden sandviç ve limonata söyledik. O sıra teyzem aradı. Bugün çalışacağımızı biliyordu. Dışardaymış dönerken sizi arabayla alırım dışarısı çok soğuk dedi. Cafe evimize uzak değildi ama bu soğukta yürüme mesafesi biraz fazlaydı. Yemeklerimizi yedik biraz sohbet ettik. Ne okumak istediğini sordum.
''Matematik '' dedi. Şu matematik dersini ben niye yapamıyorum diye düşünüyordum. Benim ne istediğimi sordu. Ben ne istediğimi bile bilmiyordum. Bilmiyor anlamında dudağımı büktüm. Güldü.
''Daha zamanı var'' dedi. Daha sonra 1 saat daha matematik çalıştıktan sonra toparlanıp teyzemi beklemeye başladık. Ben dirseklerimi masanın üstüne koymuş kafamı da ellerime dayamıştım. Ali de telefonuyla uğraşıyordu. Ben yan masada oturan kızları izliyordum. Aslında kızları izlemem biraz tuhaf tabi ama çok ses yapıyorlardı.Hele bir tanesi o kadar komik gülüyordu ki benim bile gülmem geliyordu, kendimi zor tutuyordum. O sıra Ali'nin beni izlediğini fark ettim.
''Çok güzelsin '' dedi.
Bi anda kırmızıya boyandığımı hissettim. Kızarmıştım, ateş basmıştı. Ali de bunu kasten yapmış gibi sırıtıp duruyordu. Ali utandırmayı ve iltifat etmeyi çok iyi biliyordu. Bunun sebebi birçok kızla beraber olmasıydı. Bunu düşünürken içimin acıdığını fark ettim.
Daha sonra teyzem bizi arabayla aldı ve Al'yi eve bırakıp ,evimize gittik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERİN (askıda)
RomanceSerin, teyzesi tarafından büyütülmüş, liseye yeni başlamış bir kızdır. Ailevi yaşantısı çok ilginç olup, arkadaşlık hayatında çalkantılar yaşayan, çoğu yönden zayıf bir kızdır. Yeni hayatına alışmaya çalışırken, karşısına çıkan ilk aşkı olarak tanı...