O gün okula geç kalmıştım. Merdivenleri ikişer ikişer çıktım. Korkuyordum... Beni korkutan okula geç kalmak değildi. Liseye başladığım ilk gündü. Ne yapacağımı bilmiyordum ve her merdiven çıkışımda heyecanım daha da artıyordu. Sınıfımı buldum. Kapıya fazla yaklaşmadım. Kapının penceresinden iki üç sima bana baktı. Ayaklarım geriye doğru iki adım attı.Koskoca koridorun ortasında durmuş sap gibi dikiliyordum. O esnada aklımdan onca şey geçiyordu ki... İçeri de bana yer varmıydı? Nereye oturacaktım? Bu gibi düşüncelere dalmışken bir an önce sınıfa girmem gerektiği aklıma geldi. Kapıya doğru yöneldim. Kapıyı tıkladım ve içeri girdim. İçeri girer girmez herkes bana bakmaya başladı. Utançtan kızardığımı hissettim. Böyle zamanlarda ateşim yükselirdi . Öğretmen masasının önündeki sıra boştu. Gözüme ilişen tek boş yer orasıydı. Tabi sınıftaki öğretmende orayı işaret ederek geçmemi söyledi. Benden önce tanışma faslını gerçekleştirmişlerdi sanırım. Hoca önündeki deftere bir şeyler imzalıyordu. Bende o sırada pencereden dışarı bakınıyordum. Etraf ağaçlıktı ve ağaçların dalları camlara uzanıyordu. Hava sıcaktı ama hafif esiyordu. Ben dışarıdaki manzaraya dalmışken öğretmenin sesiyle irkildim. Ayağa kalk işareti yaptı eliyle. Sıramdan doğruldum. Adımı, nerden geldiğimi , nerde oturduğumu , annemin ve babamın mesleğini sordu. Sırasıyla cevapladım. Adım serin, ilk okulu nerde okuduğumu ,okulun 3 sokak ötesinde oturduğumu ve annemle babamın öldüğünü söyledim. Adam (öğretmen) bozuntuya vermeden kafasıyla onayladı ve oturmamı işaret eder gibi elini doğrulttu. Kendini tanıtmayı ihmal etmedi tabiki. Adının Erdem olduğunu otuz yaşında olduğunu , Edebiyat öğretmeni olduğunu ve bundan sonraki derslerde beraber olacağımızı belirtip gülümsedi. Ders işleyişinden Lisenin orta okula benzemediğinden , sıkı çalışmamız gerektiğinden uzun uzun bahsetti. Üniversitedeki hedeflerimizi şimdiden belirlememiz gerektiğini ve buna yönelik çaba göstermemiz gerektiğinden de uzunca bahsetti tabi. Daha sonra zil çaldı. Ders esnasında en önde oturduğum için kafamı arkaya doğru hiç çevirme cesaretini göstermedim. Zil çalınca sınıftakiler ayaklanmaya başladı ve sınıf kapısından dışarı çıktı. Bazı kızlar arkadaşlık kurmaya başlamıştı ama benim yanımda kimse oturmuyordu. Belkide şimdilik.Kalktım ve sınıfın arka camına doğru gittim. Duvara yaslanıp bugünün bir an önce bitmesini istedim. Her şeyden çok eve gitmek istiyordum. Teyzem günümün nasıl geçtiğini sormak için can atıyordu eminim. Sınıftakiler yavaş yavaş içeri girmeye başladı. Bende tabiki yerime geçtim. Daha sonra içeri kumral alımlı bir kadın öğretmen girdi. Masasına oturdu. En önde olduğum için gözlerinin ela olduğunu yanaklarında gamzelerinin olduğunu görebiliyordum. Tanışma faslının sınıfa giren her öğretmenle yapılacağı bi gerçekti. Ayağı kalktı. Tebeşiri aldı ve tahtaya ismini , soyismini, mezun olduğu üniversiteyi, ne hocası olduğunu yazdı ve kendi masasına yöneldi ve yarı oturur ,pozisyonda bizleri tanımak istediğini söyledi. Adının Elif olduğunu, 27 yaşında olduğunu ve İstanbul Üniversitesi Coğrafya öğretmenliğinden mezun olduğunu öğrenmiş olduk. En ön sırada olduğumu ve yine benden başlayacağını bilerek stresli bi şekilde bana soru yöneltmesini bekledim. Sizi tanıyalım dedi. Evet bana bakıyodu. Ayağa kalktım. Her zamanki gibi ismimin Serin olduğunu okulumu ve nerde oturduğumu söyledim. Peki der gibi onayladı ve bende yerime oturdum. Daha sonra herkesi tanımaya devam etti. Ara sıra konuşulanlar komik geliyor ve sınıfça gülüyorduk. Her yerde olduğu gibi bizim sınıfta da garip insanlar vardı. Ön yargıyı sevmem ama çoğu kez ön yargılarıma engel olamam. Sınıftaki iki kıza uyuz olmaya başlamıştım bile. Liseye başladığı halde olgunlaşamamış erkek çocuklarından bahsetmek bile istemiyorum. Hocayla karşılıklı espri yapıp gülenler, her söze atlayanlarda vardı tabi bolca. Onlar gibi atılgan olmak isterdim ama hiç bir zaman olmayacaktı bu özellik bende. Burnu havada olan çocuklar, tırnağının kırılmasından başka derdi olmayan kızlar , dediğim gibi her çeşit. Kendime uygun bir arkadaş bulmak için sanırım biraz gözlem yapmalıydım. İlk okul arkadaşlarımın eksikliğini hissetmeye şimdiden başlamışmıydım acaba? Zaman geçmiş zil çalmıştı. Yine sınıf boşalmaya başladı. Tek başıma olduğum için bahçeye çıkma cesaretinde bulunamıyordum. İki kız çıkarken benide çağırdılar. Bu iyi bir fırsat olabilir diye onlarla bahçeye indim. Okul okadar büyük ve kalabalıktı ki kendimize boş bi yer bulmak için etrafa bakınıyorduk. Neyseki bir tane boş bank buldum. Kızlar tabi o sırada muhabbeti kurmaya çalışıyorlardı. İsimlerinin Merve ve Seda olduklarını öğrendim. Etrafı izlerken üst sınıfların yeni başlayanlardan çömez diye bahsettiklerini duymama gibi bi lüksümüz yoktu. Diğer kızların podyuma gelir gibi giyinip başka kızları süzerek eleştirmeleride gözden kaçmıyordu. Neyseki zil çaldı. Apar topar herkes kapıya yöneldi. Sıkış tepiş merdivenlerden çıkarak sınıfımıza ulaştık. Yine yerime geçtim. Derse 40 yaşlarında bir kadın girdi. Tarih öğretmeni olduğunu söyledi. Çok komik bir tipi vardı. Hafif kilolu, kısa saçlı, esmer bir kadındı. Ve biraz sertti. Adının Hanife olduğunu öğrenince bu ismin ona çok yakıştığı aşikardı. Yarın dersimizin olduğunu ve derse başlayacağımızı söyledi. Disiplin kurulu başkan yardımcısı olduğundan ve yarın ders kitaplarının dağıtılacağından bahsetti. Daha sonra 20 dakikalık öğlen tenefüsüne çıktık. Yani ben sınıfta kalmayı tercih ettim. Kafamı sıraya dayayıp zamanın geçmesini bekledim. Sınıf bomboştu. Diğer derste aynı kadın geldi. Son ders içinde uzun boylu yakışıklı esmer genç bir adam geldi. İngilizce öğretmeniymiş ve adı Kenanmış. Ve nihayet çıkış zili çaldı. Bugün okadar çok şey yapmasakta kendimi aşırı yorgun hissediyordum. Eve yürümeye koyuldum.
Eve vardığımda saat 3'ü geçiyordu. Teyzem henüz gelmemişti. Gelmesine 2 saat vardı. Bu arada teyzem bankacı ve adı Berfin. 34 yaşında olmasına rağmen genç kızlara taş çıkartan cinsten. Henüz evlenmedi ve bunun suçlusu olarak kendimi görüyorum. Her neyse biraz uyusam iyi gelecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERİN (askıda)
RomanceSerin, teyzesi tarafından büyütülmüş, liseye yeni başlamış bir kızdır. Ailevi yaşantısı çok ilginç olup, arkadaşlık hayatında çalkantılar yaşayan, çoğu yönden zayıf bir kızdır. Yeni hayatına alışmaya çalışırken, karşısına çıkan ilk aşkı olarak tanı...