Bölüm 133

550 37 43
                                    

Duruşma günü...

Abay  her şeyden habersiz okuldan çıkmış öğle saatlerinde eve gelmişti. İçindeki sıkıntı anlamsızca büyüyordu. Serin'i aramak, sesini duyup biraz  olsun rahatlamak istiyordu. Fakat telefonun ucunda öylece bekledi. Çalmaya devam etti, açan olmadı. Telefonunu yatağa fırlatıp duşa girdi. Dersleri hafiflemiş, sınavlarının bitmesine az bir zaman kalmıştı.

Duştan çıkıp kurulandı ve tekrar telefona sarıldı. Serin tekrar açmayınca bu sefer babasını aradı. Hiç kimseden yanıt bulamayınca, meraklanmaya başlamıştı.

Rehberde dolanırken, Berfin'i buldu ve aramaya koyuldu.. Telefon çaldı, çaldı ve çaldı.. Berfin şaşkınlıkla açtı.

"Abay.."

"Hala, bizimkiler sizde mi ulaşamıyorum kimseye.."

"N-nasıl anlamadım ?"

"Babamlar..." dedi Abay ve duraksadı.

"Hala ne oluyor ?" diye devam etti.

"Abay... Hiç bir şeyden haberin yok mu..?" diyebildi zar zor Berfin. Gözleri dolmuştu.

"Neyden ?" dedi Abay telaşla ve devam etti.

"Kötü bir şey mi oldu ?" aklına gelen ilk isim Serin olmuştu.

"Abaycığım sakin ol, sana hiçbir şey anlatmadılar mı ? Sizinkilerle ne görüşüyoruz ne de konuşuyoruz.. Şuan mahkeme yolundayız, babanlar da bu yüzden açamamıştır.. " dedi. Abay telefonun diğer ucunda öylece bekliyordu.

"Abay.." Berfin ses alamıyordu. Abay telefonu kapattı ve yatağına öylece oturdu. Gözleri yere kitlenmişti. Berfin'in konuşmalarını anlamaya çalışıyordu. Ne mahkemesinden bahsediyordu...? Tekrar telefona sarıldı. Şok olmuş bir biçimde Aynur'u aradı.

"Alo, oğlum.." dedi Aynur neşeyle.

"Sen.. Evde misin ?"

"Hayır yavrum bugün izinliyim.. Noldu kuzum sesin kötü geliyor..?"

"Evdekilere ulaşamadım, merak ettim.."

"Onlar mahkemededir. Serin'in mahkemesi var bugün."

"Ne mahkemesinden bahsediyorsun Aynur teyze!?" dedi Abay sinirle. Aynur pot kırdığını anlayarak ağzını kapattı fakat her şey için çok geçti.

"Oğlum, babana sor o sana her şeyi anlatır.. Endişelenecek bir şey yok.." dedi.

"Oraya geliyorum." diyerek telefonu kapatıp hazırlanmaya başlamıştı. O kadar öfkelenmişti ki sinirden elleri titriyordu. Öyleki kapıyı kilitlemek için anahtarı kilide  sokmakta bayağı zorlandı. Hızla kendini dışarı attı ve arabasına atladı.. Yol boyunca bunca zaman kendisinden gizledikleri şeyi düşündü. Çocuk yerine konup kandırıldığını düşündükçe sinirle gülümsedi. O yokken ne haltlar dönmüştü? Neden hiçbir şeyden haberi yoktu. O kadar dalgındı ki, ani bir frenle durdu. Az daha önündeki arabaya çarpmak üzereydi. Elleriyle yüzünü ovuşturdu. Düşündükçe aklına onca kötü şey geliyordu ki, işin içinden çıkamıyordu. Serin zaten kötü şeyler yaşamıştı. Bunları öğrenmek, Abay'a ağır gelebilirdi..


Telefon görüşmesinden sonra Aynur telaşla Özhan'ı aradı. Ortalığı karıştırdığını düşünüp, evinin içinde bir o yana bir bu yana dolanıp durdu. İlerleyen saatlerde birkaç kez daha aradı fakat yanıt alamadı. Abay Ankara'dan kalkıp geliyordu. Ortalık, Aynur'un tahmin ettiğinden daha fazla karışacaktı.


Hava kararmış, saatler sonra Abay gelmişti. Hızla arabasını park etti. Apartmanın ziline bastı. Dişlerini sıkıyordu. Elleri buz gibi ve kıpkırmızıydı. Şimdi içinde biriktirdikleriyle dahada öfkeli, daha da meraklıydı. Yukarı çıktı. Daire kapısı açıldığında karşısında Özhan'ı gördü.

SERİN (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin