Nihayet hafta sonuna geldik. Teyzemin arkadaşlarıyla öğle randevusu vardı. Ya da bilmiyorum belki de bir arkadaşıyla. Sesimi çıkarmadım çünkü akşama benimle gelmek zorunda. Okul için defter ve birkaç malzeme almam gerek. Teyzem eve gelene kadar bilgisayarda takıldım biraz. Bizimkilerle sohbet ettim. Facebook' a girdim. 2 tane arkadaşlık isteği vardı. Biri Seda'dan diğeri de Melis'ten Seda'yı anlarımda Melis ne alaka. Bu kız bana çok yüzsüz geliyor. Sadece bana özel yapılan bir şey değil bence bu kız bütün sınıfı eklemiş. Ben normalde çekindiğim gibi sanal ortamda da sohbetim olmayan kişileri eklemeye çekinirim. Bazen bu çekingenliğime sinir oluyorum ama nafile. Seda'nın isteğini kabul ettim. Melise sonra karar veririm. O yaz Tumblr'a kaydolmuştum. O siteye girince çıkmak bilmiyordum. Zaman öylece akıp geçmiş teyzemin araba sesini duyup irkildim. Camdan baktım gelmişti ve arabayı binanın önüne park ediyordu. Yukarı geldi üstünü değiştirmeye odasına girdi. Bende Bilgisayarı kapatıp hazırlandım. Teyzemde hazırlandı ve çıktık. Gününün nasıl geçtiğinden bahsetti arabayı park yerinden çıkarırken. Sohbet muhabbet derken eve en yakın Alışveriş merkezine geldik. Direkt kırtasiyelik olan işlerimizi hallettik. Saat 5' e geliyordu yemek yemek için en üst kata çıktık. Siparişlerimizi alıp masamıza oturduğumuzda sipariş vermekte olan Ceyhun'la Mehmet'i gördüm. Buraya en yakın Avm olduğu için karşılaşmamız süpriz olmadı. Onlar beni görmedi. Zaten görmelerinide pek istemiyordum. Bunlar her yere beraber mi gidiyordu Allah aşkına. Göbek bağları bir. Ben bir yandan yemeğimi yerken bir yandan da onları kesiyordum. Siparişlerini almış, bizim oturduğumuz masalara doğru yöneliyorlardı. Bende kafamı teyzemin kafasının arkasına denk getirip saklanmaya çalışıyordum. Çapraz masaya oturdular oh dedim görmediler ama Ceyhun sandalyesine otururken beni gördü. Baktı ama kafasını çevirdi. Bende kambur gibi durmaya devam ettiğimi fark ettim. Onları görmemiş gibi davranarak yemeğimi yemeye devam ettim. Ceyhun beni gördüğünü Mehmet'e söylediki Mehmet dönüp bizim masaya baktı. Allah'ım bende bunları fark ediyorsam onlara bön bön bakmaya devam ediyorum demekki. Gülümsedim. Mehmet de gülümsedi. Ben yemeğimi bitirdim. Teyzem kendine kahve almaya gitti. Bende başka taraflara bakmaya devam ettim. Teyzem kahvesini alıp geri geldi. Çocuklarda birden ayaklandılar. Mehmet sırıtarak Ceyhun ise arkasından somurtarak bizim masaya geldiler. Bende ister istemez ayağa kalktım. Mehmet kafasını eğer biçimde yapıp teyzemi selamlayarak ''Merhaba'' dedi. Teyzemde affallayıp ayağa kalktı. Tokalaşma merasimi olurken sınıf arkadaşlarım olduğunu söyledim.Teyzem de masamıza oturmaları için ısrar etti (ya sabır!). Ceyhun biraz soğuk biçimde oturdu. Mehmet daha bi sıcak kanlıydı. Ya da yılışık mı tam karar veremedim.Teyzemle Mehmet sohbeti koyulaştırmış bende onları dinler gibi yapıp Ceyhun'a bakıyordum. Ceyhun'un canı sıkılmıştı ve bi etrafa bi cep telefonuna bakıp arada da mesaj çekiyordu. Ben ona bakarken gözlerini devirip bana bakmasıyla afalladım. Ve başka yöne baktım. Umarım kızarmamışımdır diye düşünüyodum. Te Allah'ım! Neyseki teyzem sohbetini böldü de kalkma vakti geldi. Galiba çocuklarda bizim sokağın arka tarafında oturuyordu ve şimdide teyzem onları bırakmak için ısrar ediyordu.Otoparka indik teyzem arabayı çıkarttı ikisi arkaya oturdu. Teyzem oraya bu yaz taşındığından, benim hiç arkadaşım olmadığından (tabi ben sinir oluyorum), çoğu arkadaşımın uzakta olduğundan bahsedip durdu. Mehmet de okul çıkışları ve hafta sonları yukarki sokakta park ve basketbol sahası olan yerde takıldıklarını söyledi. İstersem beni çağırabileceklerinden orda diğer kız arkadaşlarıyla tanıştırabileceklerinden söz etti. Bunun yardım severliği ötekinin de odunluğu hiç bitmeyecek. Teyzem bunun çok iyi fikir olduğunu söyledi. Mehmet telefon numaramı kaydetti ve çıktıkları zaman çağıracaklarını söyledi. Bu süre zarfında bu şom ağzın dersten atıldığıma dair ve sokak ortasında ağladığıma dair bişey söylememesi beni çok şaşırttı ve bir okadar da rahatlattı. Neyseki onları üst sokakta bırakıp eve geldik. Benim suratım asıldı çünkü teyzeme trip atıyordum. Poşetleri alıp teyzemi beklemeden asansöre binip yukarı çıktım. Teyzemde diğer poşetlerle ( mutfak alışverişini ihmal etmediler kendileri) çıktı. Kapıyı açtı. İçeri girdik. O mutfağı yerleştirirken bende odama girip yeni aldıklarımı poşetten çıkarttım. Biraz Tv izledikten sonra odama girip yattım. Camı açıp yattım. Biraz üşütürsem belki hafta başındaki Tarih derslerine girmekten kaytarabilirdim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERİN (askıda)
Storie d'amoreSerin, teyzesi tarafından büyütülmüş, liseye yeni başlamış bir kızdır. Ailevi yaşantısı çok ilginç olup, arkadaşlık hayatında çalkantılar yaşayan, çoğu yönden zayıf bir kızdır. Yeni hayatına alışmaya çalışırken, karşısına çıkan ilk aşkı olarak tanı...