O gün saat 1 gibi iskele meydanında buluşup caz cafeye gittik. Pek kalabalık değildi. Yukarı çıktık. Aslında yukarı çıkmamın sebebi kara tahtaya yazı yazmaktı. Tabi bi masaya yerleştikten sonra. Yaren ve Arda ikide bir birbirlerine sataşıp duruyorlardı. Onları izlerken eski günlerimi ne kadar özlediğimi fark ettim. Arada ders konusu açılıyor ama ben kapatmak için çabalıyordum... Sohbet ederlerken ben kara tahtanın yanına gittim son yazdığım yazıyı arıyordum köşelerde bi yerlerde... Ve evet buldum. Silinmemişti. Silinmemesine bir yandan seviniyorum bir yandan da o kötü gün aklıma geliyordu. Yazdığım yazıda tarih vardı onun altında da Serin yazıyordu ve bir şey daha dikkatimi çekti. Serinin altında kalp vardı ve onun altında da... Ben bu yazıyı yazdıktan sonra biri devamını getirmiş gibiydi ama gördüklerim karşısında şaşkınlığımı gizleyemiyordum. Bizimkilerde ellerine tebeşir almış bir şeyler yazıyorlardı. Onlar tahtayla uğraşırken beni fark etmedikleri iyi oldu. Ben gözümün önündeki şeyi görememiştim. Ali yazıyordu. Her şey sarpa sarıyordu. Sarılma olayından sonra zaman geçmiş ve hiç bir şey olmamıştı. Bunu Ceyhun'un doğum gününde yazmış olmalıydı. Belkide o yazmamıştı. Aklımda onca şey geçiyordu ki Yaren'in sesini geç fark ettim. Yaren beşimizin ismini yazmıştı ve
'' Nasıl oldu Serin ? İnşallah silmezler '' dedi.
''Silmezler '' dedim.
O geceye dair her şeyi hatırlamaya çalışıyordum. Göz göze geldiğimiz anları. Ben başka şekilde yorumlarken aslında altında daha farklı şeyler yatıyormuş diye düşünüyordum. Ve evet Ceyhun'la ilgili neden bu kadar ısrarcı olduğunu bu işe yorumluyordum. Ama o gün bana içki muhabbeti olduğunda ağabeylik taslamıştı. Ben hiç bir şey anlayamıyordum. Kafam allak bullak olmuştu. Bazı şeyleri çözüme ulaştıramıyordum .
Olayın şoku hala üstümdeyken o mekandan çıktık.
Çocuklarla yemek yemeye başka yere gittik. Orda da yemek yerken aklımda Ali vardı. Sohbete katılamadığımı farkındaydılar ama ara ara onaylar biçimde söze katılıyordum. Ali beni seviyordu. Belkide onlarda uyuduğum günden beri. Belkide sevmiyordu ve o yazıyı başkası yazmıştı. Ya da Belki seviyordu. Ama farklı kızlarla dolaşıp duruyordu. Ben hiçbir şey hissetmedim. Yada gözlerim başkasını gördüğü için önümdekini fark edemedim. Ama daha çok onun fark ettirmediği kanısındaydım. Ne yapmaya çalışıyordu bu çocuk... O zamanlar seviyordu ama şimdi sevmiyordu. Evet en doğru açıklaması bu. Çünkü o sarılmadan sonra aramızda başka bir şey olmadı. Vazgeçmişti evet. Zaten Ali'den bahsediyorduk. Ali her hafta farklı birini koluna takardı. O kızların peşinden koşmazdı. Kızlar Ali'nin peşinden koşardı... Belkide Ceyhun'u sevdiğimi anlayıp benden vazgeçmişti. Bilemiyorum... Çocuklarla zar zor vakit geçirdikten sonra eve kendimi zor attım...
Evdeyken bile olayları irdelemeye çalışıyordum. Kara tahtaya o yazıyı onun yazdığından bile emin değildim. Bunu anlamak için akşamı beklemeye başladım...Yemekten sonra bilgisayarı açtım. Saat 8'i geçiyordu. İnternette herkes var bi Ali yoktu. Amacım konuyu bir şekilde bugün Caz Cafeye gittime getirmek ve daha sonrasında da doğum gününde yazdığım şeyin hala orada durduğunu söylemekti. Eğer o yazının altına yazılanları o yazdıysa belki bi yerden patlak verir diye düşünmüştüm.
O yazının devamında yazılanları söylememeyi düşünüyordum. Belki o da söylemezdi. Söylemezse belkide o yazmadı belkide söylemek istemiyordur diye düşünmeye başlayacağımı biliyordu. Bu iş belkilerle sona ulaşacak bir şey değildi... Saat 10'a geliyordu Ali girdi. Bense biraz bekleyip öyle yazmak istedim. Ve yazdım;
+Naber?
-İyi senden?
+Bende iyi .
Evet bu kadar derken ''Napıyosun?'' yazdı.
+hiç sen ?
- bende.
+Günün nasıldı?
-Güzeldi ya arkadaşlarla Şile'ye gittik senin?
(Eveet bu soruyu bekliyordum)
+ Caz cafeye gittim.
-Şu Ceyhun'un doğum gününü yaptığı yer dimi?
+Evet . O zamandan beri ilk defa gidiyorum. Kara tahtaya yazdığım yazı hala duruyor.
- Ne yazmıştın ki?
(nasıl ya ? Numaramı yapıyordu yoksa gerçekten bilmiyor muydu...)
+O günün tarihini atıp ismimi yazmıştım.
- Bunca zaman silinmemesi büyük şans
(böyle giderse konu kapanıp gidecek...)
+Sen bir şey yazmış mıydın?
-Evet.
(bunuda sormamı mı bekliyor derken yazdı)
-Adının etrafında bi yere karalamıştım bir şeyler, görmedin mi ?
+Hayır görmedim...(Yine yalan)
- Silinmiş o zaman
+Ne yazdın ki?
-Bende kendi ismimi yazmıştım
(ve konu kapanmıştııır)
Kalp ayrıntısını söylemedi ve konu sonsuza kadar kapandı ama bir şeyi öğrenmiştim o yazıyı Ali yazmıştı...
Çantamı hazırlarken chatten biri yazdı. Baktığımda Ali'nin yazmış olduğunu gördüm.
''Ağzımdan laf alabildin mi? '' dedi.
''Ne yazık ki hayır '' dedim.
Sanırım ne yapmaya çalıştığımı anladı. Anlaşılmayacak gibi değildi. Öyle saf saf soruyordum ki bariz neyi ima etmek istediğim ortadaydı...
'' Ne sormak istersen açık açık sor ben böyle şeylerden hoşlanmam '' dedi.
Şimdi ben mi suçluydum. Açık açık sormamı istediği şeyler vardı ama kendisi benim ve Ceyhun hakkında öğrenmek istediklerini açık açık soramamıştı. Onu taklit ettiğimi söyledim. Oda güldü. Anlamıştı belli ki...Söylemekten vazgeçtim. Daha doğrusu o kalbi sen mi koydun veya beni mi seviyorsun tarzında şeyler soramayacağım için kaçmayı tercih ettim ve yatıp uyudum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERİN (askıda)
RomanceSerin, teyzesi tarafından büyütülmüş, liseye yeni başlamış bir kızdır. Ailevi yaşantısı çok ilginç olup, arkadaşlık hayatında çalkantılar yaşayan, çoğu yönden zayıf bir kızdır. Yeni hayatına alışmaya çalışırken, karşısına çıkan ilk aşkı olarak tanı...