Bölüm 70

1K 39 1
                                    

işte karşınızda İstanbul... Ağlayacağım... Ali sonuçlar çıkana kadar annesiyle kalacak. Beni uçakla göndermek istediler. Daha önce hiç uçağa binmedim ki. Hele ki tek yolculuk asla yapamazdım. Otobüsle gece bindim sabaha karşı İstanbul'daydım. Teyzem beni otogardan aldı. Yol boyunca fotoğraflarımıza baktım. Ali'yle ayrılmaksa çok kötüydü. Neyse ki haftaya gelecek. Bensizliğe dayanamazmış. Hem Temmuz'daki düğüne onunla gitmek istiyorum. Bende kendimi alışverişe veririm. Daha teyzemin düğününde ne giyeceğim belli bile değil. Üç gün sonra söz ve nişan olacak. Ona da yetiştim. Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim . Yine depresif sancılara bağladım. İner inmez Ali'ye mesaj attım. Teyzem beni aldı ve evin oradaki Avm'ye kahvaltıya gittik. Dayımı falan sordum. Çocuklar bir hafta sonra gelecekmiş. Sanırım teyzemin düğünü için.. Avm de kahvaltımızı ettikten sonra teyzem tabi ki ev aşyaları satan mağazaya beni soktu. Sanki evini taşıyacaktı. Heveslendi diye bir şey demedim. Oradan çıktık çift bornozu aldı. Ve utanarak söylüyorum ki evet iç çamaşırlarına benle baktı. Dantelli bir şeyler aldı. Allah'ım kusacağım...

Birkaç ayakkabı mağazası dolaştık. Ve kendime stiletto aldırdım siyah. Bileğinde de ince bir kemeri var. Elbise işi için daha çok dolaşmamız gerekecek çünkü pek beğenemiyorum.

Eve geldiğimde kendimi yorgun hissediyordum. Gerçi yolculuğum iyiydi ama insan yine yorgun hissediyor kendini. Ali'yle telefonda konuştuk daha sonrada saat 3'e geliyordu yatıp uyudum.

Evet. Çok güzel. Yine uykumun içine edildi. Zil çalmıştı ve zil sesine uyandım. Sanırım dayım gelmişti. Kalkıp yüzümü yıkadım salona geçtim. Gelen Serkan'dı. İstanbul hiç değişmemiş. Herkes bıraktığım gibi. Geldi sarılıp öptü. Iyy ne gereksiz samimiyet.

'' Hoş geldin Serincim naber ?''

'' Sen hoş geldin iyi senden ? ''

'' İyidir nasıldı tatil ? ''

'' İyi..'' Gözlerim sofraya kaydı ve acıktığımı fark ettim neyse ki teyzem aklımdan geçenleri okumuş gibi sofraya çağırdı. Bir güzel yemeklerimizi yedikten sonra sofrayı toparlayıp yine yerlerimizi aldık.

Teyzem mutfakta bir şeylerle uğraştığı için bu adamla  yalnız kalıyordum mecburen. Eziyet gibi bir şeydi.

''Bizde balayına nereye gitsek diye düşünüyoruz '' dedi birden.

'' Düğün yerini buldunuz mu ki''

'' Evet kararlaştırdık bi yer, konuştum bugünde. O iş tamam '' dedi.

'' Bodrum güzeldi ama yurt dışına da gidebilirsiniz '' dedim aman çok umurumda sanki... Adam yerinden kalkıp oturduğum tekli koltuğun çaprazındaki üçlü koltuğa oturdu. Bir an irkildim ama sohbete devam ettik. Yok nerde oturacaklarına karar verememişler yok yeni bi eve mi taşınsaymışız bilmem neymiş derken benim lise bitene kadar burada oturacaklarmış çünkü bir daha düzenimi bozmak istemezlermiş vs vs. adam elini dizime koyarak ,

'' Sende bizimle yaşayacaksın tabi, her zaman bir aile gibi olacağız '' deyip dizimi okşadı. Ben ne yapacağımı şaşırıp

'' Yani tabi '' dedim. Bi süre sonra kalkıp odama geçtim. Telefonumda mesaj vardı. Ali'dendi. Beni özlemiş şapşik. Aradım.. Biraz onunla konuştuk. Daha sonra bilgisayarı açtım. Uzun zamandır internete girmiyordum.

Facebook'tan bir sürü istek vardı birkaç tane de mesaj. Abay mesaj atmıştı '' naber? '' diye . Ona cevap attım. İsteklerde Ali'nin arkadaşlarından ve birkaç tane tanımadığım kişilerdendi. Tanıdıklarımı kabul ettiğim sırada ,Abay çevrim içi olup bana yazdı.

'' Zahmet oldu..''

'' Ne zahmet oldu ?''

''Cevabın diyorum zahmet oldu .'' Yine uyuzluğu üstündeydi.

'' 1 haftadır evde değildim fırsatım olmadı '' dedim. Naber, napıyosunlar konuşuldu.

'' Gelmeme az kaldı özledin mi beni ? '' aslında özlemiştim...

'' Yoo özlemedim ''

'' Senin için geliyorum ''

'' Ne alaka ''

'' Düğünde seni yalnız bırakmamak için Adalia ile geleceğiz işte ''

'' Keşke şimdide burada olsaydınız .. ''

'' Neden ? ''

'' İçeride yine o var. Sıkılıyorum sohbeti beni bayıyor ''

'' Kapına dikkat et dikizlemesin '' dediği an kalbim yerinden çıkacakmış gibi oldu ve direkt kapıya baktım. Tabi ki öyle bir şey yoktu ama yine de korkmuştum. Abay'la vedalaşıp bilgisayarı kapattım ve içeri girdim. Hala konsept için dergiler bakıyorlardı. Sıkıcı şeyler bilmem neler. Orta sehpada tatlımı gördüm tabi ki ona yumulup televizyona daldım. Ara ara bana da fikir soruyorlardı bir şeyler söyleyip önüme dönüyordum. Arada Ali'yle mesajlaşıyordum . Şimdiden çok özlemiştim. Davetliler listesi gibi bir çok saçma konu sonunda saat 12 'ye geliyordu ki nihayet gitti Serkan denen tipini sevdiğim ....



Nişan günü geldi çattı... Akşam yemeği yemelik bir yerdeydik. Özhan dayım ayarlamıştı. Serkan'dan beklenemezdi tabi. Pek fazla akrabamız yok zaten. Ben vardım. Nişan için teyzem vardı tabi ki bir de Serkan . Teyzemin bankadan arkadaşı Aysel ve kocası , Tomris , Serkan'ın tanımadığım iki üç arkadaşı falan toplasak 10-15 kişiydik. Yemeklerimiz yendi, içkiler içildi , yüzükler takıldı, kurdeleler kesildi ,pastalar bilmem neler uf bahsetmekten sıkıldım . Cidden istemiyordum teyzemin evlenmesini. Ya da kabullenemiyordum. Ya da bilmiyorum mutlu olsun diye sesimi çıkarmıyordum ama o adama da güvenmiyordum. Daha doğrusu bundan sonra aynı evde yaşayacağımızı düşünmek istemiyordum. Evet aklımı kemiriyordu bu düşünce. Acaba taşınsam mı ? Alilere mi kaçsam... O gün aksilik olmadı. Her şey güzeldi. Hatta ben bile beyaz şaraptan tattım. İçki bana göre değil... Gecenin özeti de böyle...



''Teyze şunun fermuarını çeker misin ? '' Evet. İstediğim elbiseyi nihayet bulmuştum. Borda belimi saran ince askılı uzun bir elbise... Aslında aradığım çokta zor bir şey değilmiş. Sadece vücudumu sardığına göre tam bana göre dikilmiş olduğunu düşündüm. Yarın Abay'la Adalia geliyor. Ve 3 gün sonra da Ali geliyor. Düşündükçe içim kıpır kıpır oluyor. Teyzemle tabi ki gelinlik provalarına gidip geliyorum. Bazense Serkan da bize katılıyor. Tabi gelinlik provalarında değil. Uğursuzluk mu bir şey getirirmiş gelinlikle görmek. Fırsat bulduğum arada Yaren ile görüştüm. Konuştuğu yeni çocuktan bahsetti falan filan. Günlerim İstanbul sıcağında böyle geçiyor. Dayımlara yemeğe gidiyoruz. Bazense o bize geliyor. Her neyse şu elbisenin fiyatı kendisi kadar güzelmiş. Ödemesini yapıp bu işi de burada bitiriyoruz. Bu işler ne zormuş yahu. Bundan sonraki koşuşturmaları Tomris ' e havale ediyorum..

SERİN (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin