Bölüm 104 (+18)

2.8K 51 15
                                    

Her zamanki gibi bomba bir bölüm ama bu sefer bombanın bombası alın size ateş ! 🔥🔥 Ortalık alev alacak . Her neyse, medyada paylaştığım fotoğraf, hikayede bahsettiğim kıyafetler. bölümde zaten betimleme şeklinde karşınıza gelecek . Multimedyadaki şarkıyıda bölüm içerisinde açmamı söylediğim zaman açın . İyi okumalar umarım beğenirsiniz . Seviliyorsunuz

Bir hafta geçmişti. Serin teyzesinin eve dönme ısrarlarıyla iyice köşeye sıkışmış hissediyordu. Berfin'in izni bitmişti ve iş başı yapmıştı fakat Serkan hala evde istirahat ediyordu. Hatta Berfin, Serin'in Serkan'a yardımcı olması için eve dönme meselesini açmıştı.

'' Sen işte olduğun süre zarfında ben evde olmuyorum teyze. Benimde bi okulum var.'' deyip konuyu geçiştirsede, çok sinirleniyordu bu ısrarlara. Serin, verilen performans ödevi konusunu anlatmıştı. Sınavlar bir buçuk hafta sonra tam anlamıyla başlıyordu. Serin, sınavlar yaklaştıkça bazı günler etütlere kalıp, sınav için özetler çıkarmaya çalışıyordu. Buda yetmezmiş gibi okuldan eve geldiğinde, çıkardığı özetleri tekrar gözden geçiriyordu. Tam anlamıyla derslere odaklanmıştı ve dönemi iyi bitirmek istiyordu. Bazı akşamlar Adalia her ne kadar haz etmesede, Selen geliyor ve birlikte yemek yiyorlardı.

Serin teyzesiyle her konuştuğunda kendini suçlu ve huzursuz hissediyordu çünkü açık açık içindekilerden bahsedemediği için, teyzesine bahsettiği belirsiz sebeplerden dolayı o eve gitmemek için köşe bucak kaçıyordu. Artık kendini o eve dönmek için hazırlamaya başlaması gerekmekteydi. Çünkü orası onun eviydi. Serkan yokkende orası onun eviydi ve artık evinden kaçmak istemiyordu . Özellikle Serkan'ın yaptıklarından kaçmayacak her şeye göğüs germeye çalışacaktı çünkü korkak olmak istemiyordu. Aslında merak ettiği bir şey daha vardı. Bu olaydan sonra Serkan'ın akıllanıp akıllanmadığını merak ediyordu. Her şeyle kendi yüzleşmeliydi ve  her şeyin umduğu gibi olmasını istiyordu.

Pazartesi sabahı yine Adalia'nın odasında uyandığında, '' bu hafta son'' diye geçirdi içinden. Çünkü haftaya eve dönme düşüncesindeydi. Uykulu bir biçimde hazırlanıp Aynur'un yaptığı tostları ellerine alıp, yola koyulmuşlardı. Arabaya bindiklerinde, Serin zar zor ısırdığı lokmayı yutmaya çalışıyordu fakat Abay, tostu bitirmek üzereydi.

'' Bunu da yer misin ? ''

'' Yemeyecek misin ? ''

'' Canım pek istemiyo sabahları.. Okulda alırım ben acıkınca '' dedi. Abay'da umursamadan ısırılmış olan tostu yemeye başladı. 

Arabadan inip okula girdiklerinde kızlar her zaman ki yerlerine geçmiş, Sezen ve Gamzey'le sohbete başlamışlardı. Abay'sa karşıda dikilen sınıf arkadaşları , Oğuz ve Tufan'ın yanına yürümeye başladı.

'' Abay'ın yanındaki bu kız kim ? '' dedi Tufan..

'' Hangisi.. kumral olan mı ? '' dedi Oğuz. Tufan kafa sallarken Serin'i süzüyordu.

'' Kuzeni..'' dedi bir süre Tufan'a göz gezdirdikten sonra ,

'' Hayırdır ? ''  dedi. O an yanlarına Abay dikilince konu kapandı.





İlk dersin sonlarına doğru geldiklerinde Serin'in karnı guruldamaya başlamıştı. Zilin çalmasıyla, yiyecek bir şeyler almak için kantine indi. Sevdiği sandviçlerden alıp, kantinin orada masalardan birine oturup yemeye başladı. O sıra Abay ve arkadaşlarının, okul binasından çıktıklarını gördü.  Başka yöne doğru yürüyorlardı. Fark edilmediğini biliyordu ve sevdiği çocuğa inceler gözlerle bakıyordu Serin. Sandviçini bitirip, ayaklandığında zil çalmıştı fakat okul binasına girmek yerine, kapıda Abay'la karşılaşmak için biraz oyalandı. Abay'ın geldiğini gördüğünde, görmemiş gibi yapıp kapıya doğru yürümeye başladı. Önünden geçip merdivenleri çıkmaya başladığında , Abay'da yanında yürüyor fakat hiç laf atmıyordu. Serin başını kaldırıp baktığında, ona bakıp gülümseyen bir yüzle karşılaştı.

SERİN (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin