Bölüm 39

1.4K 60 0
                                    

(Multimedyadaki Aşkın resmi...(Serin-Ali) )

Üşümüştüm. Yorganın altına biraz daha girdim. Hava aydınlanmıştı. Anca kendime gelip Ali'yi hatırladım. Arkama usulca döndüğümde o hala uyuyordu. Onu  izlemeye başladım.. Saçları uzadıkça uçları kıvırcıklaşıyordu. Ama şuan pek uzun sayılmazdı. Okul sorun olmasa o hafif uzamış dalgalı saçlarına hastaydım. Ali'nin hasta olmadığım bir şeyi var mıydı? Ah, evet vardı. Rahat davranması. Ne kadarda güzel uyuyor. Kaşlarının orantısı bile özenle yapılmıştı. Kirpikleri... Benimkinden uzun olmasını kıskanıyordum. Burnu hokka gibiydi. Dudakları... Her neyse dünkü olaydan sonra dudaklarından bahsetmek istemiyorum.. Elimi kolunun altından geçirip ona sarıldım. Uyanınca oda bana sıkıca sarıldı. Kafamı, onun çenesinin altından boynuna gömdüm. Biraz böyle takılıp kalkarım diye düşünüyordum. ''Günaydın'' dedi yeni uyanmış sesiyle.. Boynundan öptüm. Dünkü olaydan sonra öz güvenim yerime falan mı gelmişti ?

Ben kapının tıklatılmasıyla panikledim. Sezen odaya gir dememi beklemeden daldı. Ah, hayır.. Çok utanıyordum. O tarafa dönüp yorganı çeneme kadar çektim. Bizi öyle gören Sezen'in gözleri kocaman oldu. 

''Ben... pardon.. yanlış zamanda geldim..''

''Sezen dur. Biz sadece uyuduk...''

Ne diyordum ben...

''Yani diyorum ki , sana da günaydın Sezencim..''

''Gü-Günaydın.''

Ben düştüğüm durumu kurtarmaya çalışırken Ali  iyice bana yaklaştı ve kafasını kaldırıp göğsümün üstüne yattı. Evet hala uyumaya çalışıyordu.

 Sezen ise hala odanın eşiğinden bize bakıyordu. Ali daha  ayılamamıştı sanırım. Elinde makinesiyle Gamze odaya girdi ve ,

''Aşkın resmi'' deyip fotoğraf makinesini şaklattı...

SERİN (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin