Telefonumu kapattım. Lanet piç... Onu çok seviyorum. Asıl bana lanet. Bunu ona ödeticem. Bileğim.. Sarardı.. Bilek sararır mı.. Mavilik bile görebiliyorum yaklaşınca. Morluk mu yoksa ? Bileğimi gözlerime yaklaştırmış öyle mal mal bakıyorum. 'Acıyo lan' diyordum içimden. İyice moraracak bu.
Akşam yemeğini yiyip yattım.
Sabah kendi başıma uykumu almış bir şekilde uyandım. Belkide yemeği yiyip erkenden yattığım için uykumu alabilmiştim. Yüzümü yıkadım. Aman Tanrıııım! diye bağırdım. İçimden... Kol gitmiş.. Kol vefad.. Kol ölmüş.. Harita çıkmış kolda. Teyzem odaya daldığında don atlet duruyordum. Gülüp kapıyı kapattı. Bu teyzemin de odaya şakkadanak dalmaları yok mu.. Giyinip odadan çıktım. Oda kapıdaydı,
''Kahvaltını etmeden çıkma, anahtarını unutma'' Ah teyze ah.
''Tamam''
''Hadi kuzum görüşürüz'' deyip alnımdan öptü.
''O adamla görüşüyor musun ? '' dedim. Bir an durdu. Bende yersiz yersiz soru soruyorum. Dönüp kafa salladı. Neyse sinirlerimi bozamayacağım. Telefona sarılıp Abay'ı aradım.
''Alo'' kalın alolar olur ya aynen öyle açıyordu telefonu. Espri yaptığını sanıp gülmüştüm.
''Abay geçerken benide al ''
''Tamam.''
Abay geldiğinde kornayı öttürüyordu. Adalia'yı ilk bırakacağımız için erken çıkıyordu doğal olarak. Sabahın köründe kornamı öttürülür buda ayrı mesele tabi ki. Çantamı kapıp aşağı indim. Adalia arkada oturuyordu.
''Günaydın'' deyip öne oturdum. Onlarda hep bir ağızdan ''Günaydın '' dedi. Adalia yol boyunca konuşmadı. Durgundu. 1 sene sonra oda bizim liseye gelirse belki her şey daha normal olurdu ama şuan gerçekten kendi okuluna alışmakta güçlük çekiyordu. Adalia'nın bu durgunluğunu ben bile anlamıştım. Okuluna geldiğimizde bizde arabadan indik. Abay kardeşini saçından öptü. Tam bir abi gibiydi. Bende Adalia'ya sarıldım. Belki kendini güvende hisseder.. Tekrar arabaya bindiğimizde,
''Çok durgun.'' dedim
''Farkındayım.. Dönmek istiyor'' dedi Abay.
''Ama buradaki düzen ? ''
''Arkadaşlarını, annemi, Kaan'ı özledi.''
''Sen özlemedin mi ? '' Bana öylece baktı. Belli ki özlemişti. Oda buraya alışıyordu. Ama Adalia daha küçüktü. Bunca değişikliği kaldırabilmesi zor olacaktı.
''Geceleri bir iki kere yakaladım.. Ağlıyor ''
''Ağlıyor mu...?'' dedim şaşkın bir biçimde.
''Hafta sonu üçümüz bir şeyler yapsak. Kafa dağıtsak. Bide sen konuşsan Adalia ile.'' dedi. İlk defa Abay benden bir şey rica ediyordu. Şaşırdım. Konu kardeşi olunca nazik bile olabiliyordu öküzcük. Kafa salladım.
Okula geldiğimizde arabayı okul dışına park edip indik. Bahçeye girdiğimizde Ali henüz duvarda değildi. Ali gelir diye Abay'ın peşinden ayrılmıyordum. Duvara Abay'ın yanına oturdum. Sezen'le Gamze de okula girdi. Mehmet bana dönüp '' İyi misin ?'' dedi. Kafa salladım. Dilara ben Abay'ın yanındayım diye gelmemişti sanırım. E malum dünkü olaydan sonra. Daha sonra Ali bahçeye girdi. Bize doğru yürümeye başladı. Bense Abay'ın kolunu tutuyordum.
Bi dakka ya.. Ben Ali'den korkuyor muydum ? Ali önümde durunca kalbim deli gibi atmaya başladı. Korktuğumdan mı Abay'ın kolunu sıkıyordum.. Ali yeltenip bileğimi Abay'ın kolundan çekti. Önce montumu sonra lacosumu yukarı çekti. Benim sabah verdiğim tepki gibi gözlerini açtı. Gözlerime baktı. Bu sefer sinirden değil bana verdiği acıdan dolayı gözleri kızarmıştı. Abay morluğu görünce bileğimi tutup kendine çekti. Dişlerini sıkıyordu çünkü şakaklarındaki damarlar belirginleşiyordu. Ali dönüp okul binasına yürümeye başladı. Abay arkasından ayaklanınca tuttum. Bugünde bir olay yaşansın istemiyordum. Abay'a bakıp ''Lütfen '' dedim . Abay yerine oturup bir daha bileğime baktı. Mehmet'se Ali'nin peşinden gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERİN (askıda)
RomantizmSerin, teyzesi tarafından büyütülmüş, liseye yeni başlamış bir kızdır. Ailevi yaşantısı çok ilginç olup, arkadaşlık hayatında çalkantılar yaşayan, çoğu yönden zayıf bir kızdır. Yeni hayatına alışmaya çalışırken, karşısına çıkan ilk aşkı olarak tanı...