Bölüm 4

2.8K 99 1
                                    

Ertesi gün okula gitmek istemedim. Ama bir gün mesafe girerse daha kötü olacağını düşünüp mecburen gitmek zorunda kaldım. O gün Tarih dersi olmadığını öğrendim çünkü tahtaya ders programı yazılmıştı. Pazartesi ve salı dersi vardı o koca karının. Yine gittim 2. sıraya oturdum. Gün içinde problem çıkmasın diye elimden geleni yapıyordum.Yani gidipte yine en arkaya oturup çocukla polemik yaşamak hiç işime gelmiyordu.İlk iki ders Edebiyattı. Erdem hoca geldi. Adamı ister istemez dinliyordum. Çünkü ilgimizi çekmeyi başarıyor ve odak noktamız oluyordu. Dersin bitimine 15 dakika kala beni yanına çağırdı. Tarih dersinden kovulma sebebimden dolayı çağırıldığımı tahmin ediyordum zaten.

'Tarih dersinde yaşanan olay nedir?' dedi.

'Dersten atıldım hocam ' dedim.

Sebebini sordu. Uyuduğumu söyledim. Parmaklarını sınıf defteri üzerinde ritim tutar gibi sırayla dokunduruyordu.

''Beşik mi salladın gece'' dedi gülümsedi.

Tabi bende güldüm.

''Bidaha kulağıma sınıfımla ilgili böyle şeyler gelsin istemiyorum''

Okulun ilk haftası öğretmenler odasında sorunlar konuşulmaya başlanmıştı. Daha sonra zil çaldı zaten. Uyarılmak ne kadar kötü ! Moralimi bozsam mı bozmasam mı kararsız kaldım. Millet dışarı çıktı bense cam kenarında duvara yaslanmış bahçeye bakıyordum. Yanıma ceyhunla Mehmet dikildi. Mehmet bana ' dün eve varabildin mi ? ' dedi. Bir yandan saf saf suratlarına bakıp bir yandan da ne demek istediklerini anlamaya çalışıyordum. Dünkü rezilliğimi mi kast ediyorlardı yoksa . 'Anlayamadım' dedim. 'Kitapların sokağa dağıldı ya onu soruyor Mehmet' dedi Ceyhun. Tabi ya suratlarına bakma gereği duymadığım yardımsever iki çocuk sınıf arkadaşlarımdı. Böyle bi sınıftan böyleleri çıkar mıydı çok şaşırdım. Kendimi toparlayıp ' he evet varabildim ' dedim. Bu çocuklarda benim iyice salak olduğumu düşünecekti..

SERİN (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin