Bölüm 94

1.3K 49 3
                                    

(Bu bölümü İlahi Bakış Açısıyla yansıttım. İyi okumalar :)) Bu arada Medyadakiler Serin ve Abay...)




Ertesi gün uyandığında Serin yanında kimseyi göremedi... Abay erkenden kalkıp okula gitmiş olmalı diye düşündü. İçinde bir korku vardı ve bunu kendine bile itiraf edemiyordu. Sahi körü körüne bağlanmış mıydı Abay'a ? Korktuğu bağlanmak değildi elbet. Yüzüstü bırakılmaktı yine..  İç geçirdi. Toparlanıp kahvaltısını etmek için aşağı indi...

Kahvaltısını ettikten sonra yarım bıraktığı kitabını okumaya devam etti. Bir süre sonra  sıkıntıdan patlamak üzere olduğunu hissetti. Telefonunu karıştırdı. Kimseden ne bir mesaj nede bir arama kaydı... Hiçbir şey yoktu. İçinden sadece , bir günlük önemsenmekte güzeldi diye geçiriyordu. Kitabını okumaya bir süre daha devam edip tekrar sıkıldı.

Aklı başka yerdeydi ve bunu kendide biliyordu. Kafasını dağıtmak için mutfağa girdi. Yeni pişen kek  kokusunu alabiliyordu. Derin bi nefes aldı. Kek kokusu bile bazı şeylerden daha çok huzur veriyordu..

Saat 15.00

Okul bitmek bilmiyor gittikçe daha dayanılmaz hal alıyordu. Hem evden kaçmak istiyor hemde eve gitmek için can atıyordu Abay... Ne yapacağını nasıl davranacağını kendide bilmiyor, yaşadıklarına anlam veremiyordu. O anları düşündükçe istemsizce kaşlarının çatıldığını fark etti. Cidden pişman mıydı yaşadıklarına ? Kendi bile bilmiyordu bunun cevabını.  Gerçek olan bir şey varsa oda, onu düşündükçe heyecanlanıyor olmasıydı. Hata olarak görüyordu. Heyecanı , isteği ne kadar fazla olursa olsun hataydı. Onu düşünmekten kendini alıkoyamasa da  bir sınır belirlemek istiyordu. Onu daha fazla incitmeden, onu  kendine daha fazla yakınlaştırmadan bu sınırı koyarsa belki her şeyin daha kolay hallolacağını düşünüyordu. Sömestr geliyordu. Nasıl olsa Almanya'ya gidecekti 2 hafta. Mesafe girdikten sonra her şey normal seyrine dönecekti. Kendini bu gibi düşüncelerle kandırsa da son dersin çıkış ziliyle dışarı çıkmıştı nihayet. Arabayı park ettiği yere yürüdü. Kapısını açıp , oturdu. Adalia'nın gelmesini bekliyordu.

5 dakika sonra Adalia 'da geldi.

'' Bugün parti var !! '' diyerek sırıttı. Abay ne olduğuna anlam veremeden kardeşine dönüp bi açıklama bekledi.

'' Çocukları çağırdım bize, Serin'i merak etmişlerdi. 4 gibi bizde olurlar '' dedi. Abay gergin bi tavırla,

'' Çocuklar derken ? ''

'' Serin'in arkadaşları, yani bizde tanışıyoruz, bizimde arkadaşlarımız sayılır.''

'' Kimi çağırdın Adalia ? '' dedi  bu sefer daha resmi bir ses tonuyla. Adalia abisinin sert tavrına anlam veremese de devam etti.

'' Ceyhun, Mehmet, Melis'e söyledim. Onlar diğerlerini toplarlarmış ''

'' Diğerleri ? ''

'' İyi misin abi ? ''

'' Diğerleri kim Adalia ? ''

'' Sezen ve Gamzedir başka kimseyi tanımıyorum, eve gidebilir miyiz artık, Aynur teyzeyi arayıp hazırlık yapmasını söylemiştim. Umarım Serin fark etmemiştir. Çünkü bilirsin fark ederse süprizi kaçar...'' Abay iç geçirdi ve sessiz bir tonda

'' Tabi ya süpriz...''

Evde börekler çörekler hazırlanırken Serin sıkıntıdan mutfağa sarmıştı,

'' Misafirimiz mi var Aynur teyze ? ''

'' Eee şey , Adalia istedi seninle beş çayı partisi verecekmiş, deli kız işte bilirsin..''

SERİN (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin