Bölüm 79

988 46 0
                                    

Sabah uyandığımda başım çatlıyordu. Ve iğrenerek söylüyorum öyle deliksiz uyumuşum ki salyam bile akmıştı. Bir an kendimi toparlayıp geceyi hatirladim. Adalia'nın odasına sponsor olmuştum. Odadan dışarı çıkmaya utanıyordum. Ama akşama kadar burda tıkılıp kalamazdım tabi ki. Hemen odadan çıkar çıkmaz tuvalete girip kapımı kilitledim. Beynim zonkluyordu. Yüzümü buz gibi suyla yıkadım. Saçım başım dağılmıştı. Üzerimde sadece askılı vardı. Tshirtümü çıkarmıslardı. Belkide kusmuk koktuğumu fark etmişlerdi. Tuvaletten çıktığımda Abay karşımda dikiliyordu. Odasına çağırdı bende el mahkum sorgu odasına gitmek zorunda kaldım.

" Neden içtiğini bir nebze anlıyorum " dedi. Sesimi çıkarmadım, devam etti.

"Nereye kadar sürecek ? "

"Neden bahsediyosun ?"

"Ali'yi unutman ne kadar sürecek ?"

"Unutacağımı kim söyledi  ? "

"Yapma artık Serin...." dedi ve bezmiş şekilde kafasını çevirdi. Elini ensesine götürüp ovuşturdu.

"Arkamı toplamaktan yoruluyorsun dimi ?" Dedim.

"Hayır "dedi. Ve devam etti.

"Bu konuyu bırakalım. Dün söylediklerin neydi öyle ?"

"Hangi söylediklerim ?" Dedim ama neyi kast ettiğini biliyordum. Hicbir şey hatırlamıyormuş gibi yaptım.

" Senin dilinden mi konuşalım illa ?"

"Bak dün gece  dediklerim her neyse unut. Sarhoştum ve saçmalamış olabilirim " deyip bi hamleyle kalktım. Tabi ki oda sinirli bir şekilde kalkıp açtığım oda kapısını bir hamleyle kapadı. Kolumdan tutup ittirdi.

" Napıyosun yaa!!?" Deyip bende onu ittirdim.

Benim ittirmemle duvara yaslandı. Ben tekrar kapıya yöneldiğim de tekrar kolumdan tuttu. Bu sefer daha cok sinirlenmişti ve kapıyı kilitledi. Onun bu tavrına bende daha çok sinirlenmştim.

"Ne istiyosun Abay !?" Dedim. Ama canımı fazlaca yakıyordu. Kolumu farketmediği bi güçte sıkıyordu.

"Anlat her seyi yoksa çıkamazsın bu odadan . "

"Beni rahat bırak , anlatacak bir şey yok " dedim. Hala kolumdan tutuyordu ve beni cekip yatağa oturttu. Oda bilgisayar sandalyesini önüme çekip oturdu. Bana dogru eğildi.

" Hadi güzelim. Anlat hadi bekliyorum"

" Dayıma bağırırım. "
          
" Götünü yırtsanda evde kimse yok " dedi.

Sinirden mi yoksa bu kadar üstüme gelmesinden mi bilmiyorum ağlayacak gibi oldum. Iyice yaklaştı.

" Serkanla ne oldu ?"

"Bir sey olmadi..." dedim. Dişlerini sıkan Abay bir anda parladı. Bi hamleyle kalkıp oturduğu sandalyeyi yere fırlattı. Bense irkildim ama Abay'dan korkmuyordum.

" Bunu sen istedin kızım,  bana soylediklerini gidip babama teker teker soylemezsem " dedi. İşte o an panik oldum. Serkan'ın odama girmesi ciddi bir şeydi ama ne için girdiğinden emin değildim. Eğer  Abay gidip dayıma söylerse iş daha fena bi hal alabilirdi. Ya ben yanlış anladıysam , ya Serkan'ın gunahını alıyorsam. İşte o zaman kimsenin yüzüne bakamazdım. Kapıya doğru yürüyen Abay'ı bi hamleyle tuttum. O sinirle oda beni itti. O kadar kötü  itti ki canımı tekrar yakmıştı.

"Anlatacağım dur " dedim ama o hala anahtarı kapıya takmaya çalışıyordu. Gidip bi hamleyle anahtarı aldım. Benden geri almaya çalışınca odanın içine fırlattım. Bu sefer ellerini boğazıma yapıştırıp beni duvara yasaladı . İşte o zaman buz kestim. Elinden gelse beni öldürecekmiş gibi davranıyordu . Oda kaldı öyle. Ne yaptığını farkına varınca ellerini bogazımdan geri çekti. Kapının arkasına çöktü. Ellerini yüzüne götürdü. Yaptığının pismanlığını çekiyordu. Bense hala duvardaydım. Gözümden yaşlar süzülüyordu. Kıpırdayamıyordum. Kafasını kaldırıp beni öyle görünce bi hamle yapıp yerden tekrar kalktı. Yüzümü ellerinin arasına alıp gözyaşlarımı sildi. "Özür dilerim " diye fısıldayıp duruyordu.
Bense hala şoktaydım. Anahtarı nereye attığıma bakmak için kafamı çevirdim. Ellerini indirdi.  Bu sefer onun gözleri dolmuştu. Kızarmıştı. Hala özür diliyordu. Duvarla onun arasından sıyrılıp bir şey olmamış gibi yatağa geçtim.   
" Anahtarı bul " dedim. Ama oda şoktaydı. Yerden sandalyeyi kaldırıp oturdu.Bulmaya niyeti yoktu. Bir süre sonra kalkıp sigara kutusunu aldı ve bi dal çekip ağzına götürdü. Yaktıktan sonra kutuyu bana uzattı. Daha önce hiç sigara içmemiştim. Uzattığı kutudan bende bi dal aldım ve yaktım. Onu izliyordum ve bende çekmeye başladım . Onun gibi yapamıyordum . Sigara içtikçe sanki nefes borum daralıyordu. Ama şu an daha sakindim .Şoku atlattıktan sonra konuşmaya başladım. Serkan'in odama girdiğini, her şeyi ayrıntısına kadar anlattım. Yanlış anlamış olabileceğimi dayıma şimdilik söylememesi gerektiğinden falan bahsettim. Sigaralarımız bitmişti. Sessiz kalacağını en ufak bir şeyde onu aramam gerektiğini soyledi. Bi sure odada sessiz sessiz takıldık. İkimizde dengesizdik. Daha demin olanları yaşanmamış gibi yapıp , öyle davranmaya karar verdik adeta.

"Kapın bozukmuş" dedi. Kafa salladım.

"Size gelince yaparım " diye ekledi. Belkide ona anlatmam iyi oldu. Sırtımdan yük kalkmış gibi hissediyordum. Daha sonra odada anahtarı aramaya başladık. Yatağın altında bulduk.

Kapıyı açtığımda aslında nerdeyse herkes evdeydi. Beni kandırmıştı. Dayım olanlardan haberdardı. Sarılıp öptü. Ve bizle konuşmak istediğini söyledi. Abay'la salona geçip oturduk. Oda karşımıza oturdu. Neden böyle bir şey yaptığımı az çok biliyordu. Bu depresif sancılarımın sebebini bilmeyen yoktu. Dayım çok anlayışlıydı. Oturup konuştuk. Şu hayatta her şeyin gelip geçeceğinden bahsetti. Konu nasıl olduysa anneme geldi. Gözleri doldu.
"Haberi aldığımda ilk uçakla geldim İstanbul'a " dedi. Haber dediği trafik kazasıydı. Ilk defa annemden bahsediyorduk.
"Anneler farklıydı ama biz üvey gibi büyümedik" dedi.
" Sen çok küçüktün anneni babanı kaybettiğinde , o zaman insan diyor çocuktur anlamaz ,ama yıllar geçtikçe iş daha da zorlaşıyor  "  dedi. Belkide insanın aklı bazı şeylere ermeye başlayınca her şey zorlaşıyordu. Can kulağıyla dinliyordum. O sırada yanımda oturan Abay bi hamleyle  kolumu tuttu. Ne olduğunu anlayamadım. Kalkıp gitti. Evden çıktığını duydum. Koluma baktığımda feci şekilde kızardığını gördüm. İstemsizce ellerim boynuma gitti. Acaba orasıda kızarmışmıydı. Dayım ne olduğunu anlamadı ama Abay'ın kalkıp gitmesiyle sinirlendi.

" it herif ! Adam gibi konuşulmuyor " dedi ve ekledi

" Onunlada hesaplaşıcaz , bi haltlar karıştırıyor serseri " dedi. Dört gözle dinlemek istediğim konudan uzaklaşmıştık artık. Bende eve geçtim..

SERİN (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin