Bölüm 72

986 47 0
                                    


Sabahın köründe uyanmıştım. Ama uykumu da almış biçimde. Adalia nerde yattı bilmiyorum. Kaç tane odaları var zaten birinde yatmıştır. Ben kalkıp salona geçtiğimde

Aynur teyze gelmişti bile. Kahvaltılık bir şeyler hazırlıyordu. Bende elimi yüzümü yıkayıp geri geldim. Aynur teyzeyle günaydınlaşmamızı yaptıktan sonra televizyonu açtım. Eskiden çizgi filmler olurdu. Erken saatte diye kalkıp izlerdim. Pokemonlar falan da vardı. Ah ne günlerdi. Şimdi magazin programları falan var.

Ben dalmış biçimde televizyon izlerken Abay da saç baş dağınık olarak salona geldi.

'' Günaydın '' deyip oturduğum koltukta yan tarafıma yastık koyup uzandı. Tam televizyonun karşısıydı. Üçlü koltuğa sığamadığı için ayakları dışarı sarkıyordu.

Oda benle televizyon izlemeye başladı.

''Erkencisin '' dedim.

'' Yoo hep bu saatlerde kalkarım ''

'' Pek uyanamamışsın ama '' dedim.

'' Sanane '' cevaba bakar mısınız ya. Tam uyuz. Bi hamleyle yastığını çektim alttan. Ama istifini bozmadı. Bende kumandayı alıp kanalları dolaşmaya başladım.

Biraz daha kendini yukarı çekip dizlerime yattı. Öyle kaldım ama televizyondan gözlerimi ayırmadım. Beklemediğim bi hareketti. Ben öyle umursamadan televizyon izlemeye devam ettim. Bir süre sonra kucağımda uyuduğunu fark ettim. ' Hirzimin iyni siitti kilkirim ' diyen o değildi sanki. Yüz hatlarını inceliyordum. Sakalları bile sarıydı. Kaşları da. Saçları dağınıktı. Kaşları hafif kalın düzdü. Burnu çok güzeldi . Dudakları da hafif kalındı. Elmacık kemikleri belirgindi. Bi tuhaf olmuştum. Bunca zaman başka yerlerde yaşamışlar. Pek görüşmemişiz. Şimdi çık gel gir hayatımın bir parçası ol. Çok ilginç geldi. İlk başlarda yabancılık çeksekte zamanla ailemizden  başkalarının olmadığını görüyorsun. Yani tabi bi ailem yok. Trafik kazasından sonra baba tarafıyla hiç görüşmedik. Ne saçma. Bu saatten sonra gelseler de umrumda değiller. Yine de Abay'a çok ısındığımı anlıyorum. Ben onun suratını incelerken gözlerini biranda açtı. Göz göze geldiğimizde çok utandım ve nihayet gözlerimi başka tarafa çevirdim. Kulaklarım yanmaya başladı. Yutkundum ve kumandayla kanalları değiştirmeye başladım. Hala kucağımda bana mı bakıyordu ben mi öyle hissediyordum.

Kanalları değiştiriyordum ama kafam başka düşüncelerde olduğu için televizyonda ne olup bittiğiyle ilgili hiç bir fikrim yoktu.

'' Bi kanalda dur istersen ''

'' He. Ne... Tamam '' deyip bi kanalda durdum. Sabah programı vardı. İzliyomuş gibi yaptım. Daha sonra Aynur teyze kahvaltının hazır olduğunu söyledi. Bende ,

'' İstersen Adalia'yı kaldır '' dedim. Dayım işe gitmişti zaten. Ben kalkmaya yeltenince oda kalktı. Bir an birbirimize baktık ve ben yine gözlerimi kaçırıp kahvaltı masasına oturdum.

------


'' Bu nasıl ? ''

'' Güzel ama bence ya lacivert al yada siyah ''

'' Gri de güzel ''

'' Hayır değil ''

'' İyi tamam be '' deyip tekrar kabine girdi Abay bizden bıkmış bir şekilde. Adalia, Abay ve ben oldukça pahalı bir erkek giyim mağazasındaydık. Oradaki çalışan Abaya yine başka bir takım getirmişti. Artık bu kaçıncı bilmiyorum ama çocuğa ne giyse yakışıyordu . Sadece renginde anlaşamıyorduk. Bir süre sonra koyu lacivert bir takım elbise ,beyaz gömlek ve siyah ceket içi yeleğiyle kabinden çıkmıştı. Ayağında da siyah bir ayakkabı. Jilet gibiydi ve cidden bu çocukta boy pos vardı. Biz Adalia ile birbirimize bakıp gülümsedik.

'' İşte bu olmuş '' dedim. Adalia da ,

'' Kravat ve cep mendili bakalım '' dedi.

''Kravat takmıcam '' Adam siyah ve borda cep mendili getirdi. Kararsız kalıp ikisini de aldırdı. Ama bence bordo olan iyi duruyordu lacivertle. Her neyse yüklü bir miktarı ödeyip Adalia için de elbise bakmaya koyulduk.

Kaçıncı mağaza bilmiyorum ama çok yoruldum ve Adalia henüz bir şey beğenmedi. Kimin kuzeni işte... Abay da belli ki yorulmuştu ve ,

'' Hadi yemek yiyelim '' dedi. Avm'nin en üst katına çıkıp pizzacıya girdik. Siparişleri verip yemeye koyulduk. Bi süre sonra telefonum çaldı. Arayan tabi ki manitamdı.

'' Alo ''

'' Canımın içi ''

'' Naber ? ''

'' İyidir bal. Senden naber ? ''

'' Bende iyi ''

'' Gelmeme az kaldı çok özledim kızım ''

'' Bende özledim çok . Nermin teyze nasıl ? ''

'' İyi ya komşularıyla her zaman ki gibi ''

'' Sen napıyosun ? ''

'' Hiç Abay'a takım elbise bakmaya geldik teyzemin düğünü için. Geleceksin dimi ? ''

'' Geleceğim.. ''

'' Dikkat et Nermin teyzeye selam ''

'' Sende oradakilere söyle öpüyorum ''

'' Bende...''

Yemeklerimizi bitirdikten sonra yine dolaştık ve üçüncü mü beşinci mi bilmiyorum ama bi mağazadan nihayet Adalia bi elbise beğendi. Ayakkabı almayacakmış evde olan ayakkabılarından giyecekmiş. Evet bu meseleden kurtulduğumuz için seviniyordum ama ayağıma kara sular inmişti.Eve geldiğimizde direk salondaki koltuğa kendimi attım. Yine dayımların evine gelmiştim. Saat henüz 3 buçuktu. Çocuklarda poşetlerini bırakıp yanıma geldiler. Toparlanıp oturdum. Adalia yanıma oturdu. Onunla birkaç fotoğraf çekildik.

Abay da geldi. 3'lü fotoğrafımızı da çekip bana müsade deyip evime gitmek için ayaklandım.

SERİN (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin