"Hazır mısınız?" Elimdeki telsizle son kez ekip arkadaşlarımdan teyit bekliyordum.
"Lilya, kötü haber. Cengiz ve Black burada. Daha da kötü haber şu ki, Demo da burada."
İşte şimdi işler daha da kızışıyordu. Demo, üç yıl önce zorunlu bir şekilde yarışları bırakan efsanevi bir yarışçıydı. Bizim tek rakibimizdi. Pis oynamak kanında vardı. Canını yakmadığı, musallat olmadığı bir yarışçı dahi yoktu.
"Ne? Çıkmış mı içeriden?" Ekiptekiler şaşkınlıkla soruyordu.
"Demek polisler de pis oynamak istiyor." Baskınlar yetmezmiş gibi bir de daha çıkması imkansız dediğimiz Demo, ne hikmetse salıverilmişti.
Bu akşam düşüneceğimiz onca şey varken bir de Demo, hayatın bize kıçıyla güldüğüne kanıttı.
"Herkes beni dinlesin. Demo'dan ne yapıp edin uzak durun. Bırakın Black'e veya Cengiz'e musallat olsun. Kimse kendisini riske atmasın. Temiz bir yarış olsun." Elimdeki telsizi bıraktığımda ilk egzoz sesini duymuştuk.
Kontaklarımızı çalıştırmış ikinci egzoz sesini bekliyorduk. İkinci egzoz sesi geldiğinde yarış yöneticisinin yanında yerlerimizi almıştık. Çok enteresan bir şekilde bir tane bile polis görünmüyordu etrafta. Bu durum hayra alamet değildi.
Ekibin tamamı yarışmıyordu bugün. Hem bir süre ekibin yeniden bir araya geldiğini gizlemek istemiştik hem de başka, çok daha önemli bir görevleri vardı.
Kurt ve Sezi yarış esnasında Muzo'nun boş bıraktığı ofisine sızmaya çalışacak ve Kurt'un evi yaktığına dair video görüntülerini imha etmeye çalışacaktı. Kaçak onlara gözcülük yapacak, olası aksi bir durumda kaçışlarını kolaylaştıracaktı.
Damat, Minik, Pençe ve ben ise Demo'ya, Cengiz'e ve Black'e rağmen, her an yapılması muhtemel baskınlara rağmen bu yarışı almamız gerekiyordu.
Üçüncü ve son egzoz sesi geldiğinde, yirmi küsur arabayla birlikte bir anda öne fırlamıştık. Önümüzdeki yol boyunca herkes öne geçmeye çalışacak, dağın dar ağzından ilk giren avantajı ele geçirecekti.
Demo'yu biraz bile olsun tanıdıysam kimseye fırsat vereceğini sanmıyordum. Demo, dar ağızda yaptırdığı kazalarla ünlü biriydi.
"Hız kesin!" Emrimle ekiptekiler önü çekmemize rağmen hız kesmişti. Demo, biraz önümde Cengiz'le burun burunaydı. Cengiz gibi gözü dönmüş bir manyağın bile normal şartlarda tırstığı biri olan Demo, son sürat dar ağıza doğru gidiyordu. İkisi de ayağını gaz pedalından çekeceklermiş gibi görünmüyordu.
Tam yanımdan beni sollayarak Cengiz ve Demo'yla aynı hizaya gelen Black ise ikisini birden sıkıştırmaya başlamıştı.
"Şimdi! Son gaz!" Emrimle birlikte sidik yarışına tutulan Cengiz, Demo ve Black'in aralık bıraktığı alandan dar ağıza ilk giren Damat olmuştu. İkinci giren ise Pençe olmuştu. Tam Minik'le manevra yapıp dar ağıza girecekken, sol tarafımdan yediğim darbe yalpalamama ve Minik'in arabasına çarpmama sebep olmuştu.
Cengiz, Demo ve Black'ten kurtulmuş dar ağıza bana çarparak giriş yapmıştı.
"İyi misin?" Minik telaşla soruyordu.
"İyiyim Minik! Ama o aşağılığa bunu ödeticem! Aralık bulduğun an gir!"
Cengiz'in arkasından Minik de dar ağıza giriş yapmıştı. Diğer yarışçılar bizim it dalaşımızı görünce hız kesmiş kendilerini riske atmadan dar ağıza girmek için sıra bekliyorlardı.
Demo, ben ve Black son sürat dar ağıza doğru yol alıyorduk. Demo'nun asla hız kesmeyeceğini bilecek kadar iyi tanıyordum. Peki ya Black ne yapacaktı? Demo kadar psikopat biri miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKE - Pistlerin Sahibi (TAMAMLANDI)
Adventure"On dakikaya oradayım." "Ben temiz demeden gelme. Kendini riske atma. Duydun mu beni? Lilya?" Cevap vermeden kulaklığıma basarak görüşmeyi sonlandırmıştım. Kanım kaynıyor, direksiyonu kavrayan avuçlarım kaşınıyordu. Ağzım kulaklarımda, keyfime ise d...