GERÇEKLER

27 5 2
                                    

Pençe'nin teklifini kabul edip onun komut verdiği an kıskacı genişletmemizle her şey kaşla göz arasında olmuştu.

Pençe, Yüksel'in iyice delirmesini beklemiş, sanki tek bir vuruşluk canı kalmışçasına yalpalamaya devam etmişti. Kıskacı genişlettiğimiz an Yüksel, daha geniş bir manevra şansı yakalayıp son gaz Pençe'nin üzerine sürmüştü.

Pençe, eğer tam zamanında ayağını frene atmasa muhtelemen canından olacak kadar büyük bir kaza geçirecek metrelerce takla atacaktı fakat güvenimizi boşa çıkarmamış frene basmıştı. Yüksel ise tamponundan yediği darbe ile avcıyken, ava dönüşmüş dikiz aynamızda yoğun bir duman çıkararak kendi kazdığı kuyuya düşmüştü.

"Yüksel'in aracı pert!"

Sevinç nidalarımız kulaklarımızı tırmalıyordu. Yalnızca önümüzde şimdi Osman vardı.

Kurt'un büyük emeği sayesinde Osman ne Ceren'e yaklaşabilmiş ne de öne geçerek birinciliğe oynayabilmişti. Artık ilk onda yalnızca Maske ve Osman kalmıştı.

"Plana sadık kalın, oyun serbest!" Talimatımla birlikte son tura da girmiştik.

Osman'ı tabiri caizse şamar oğlanına çevirecektik. Her on metrede bir kazanacağını zannedecek ama yanıldığını acı tecrübelerle anlayacaktı.

"Semih, son düzlükteyiz hazır mısın?"

"Hazırım Lilya."

"Tümer sen hazır mısın?"

"İçeri girdim. Semih'ten komut bekliyorum. Acele edin!"

Dostlarım Osman'a yaklaşıyor, önce geçmesine müsaade ediyor, daha sonra yeniden yaklaşarak paslaşıyorlardı. En önde Ceren vardı. Osman'ın ise yapmış olduğu en büyük hata bu yarışı Ceren'e karşı vereceğini sanmasıydı. Her fırsatta Ceren'i sıkıştırmaya çalışıyor, her boşlukta Ceren'i geçmeye uğraşıyordu. Artık bitiş çizgisi hemen önümüzde duruyordu.

"Herkes hazır olsun!" Sözcükler boğazımı yırtarcasına çıkmıştı.

Yarışın bitişine metreler kala herkesin beklediği komutu vermiştim. "Şimdi!"

Osman, Ceren'le uğraşırken bir anda Ceren frene basmış ve Osman'ın hakimiyeti kaybetmesine sebep olmuştu. Hemen arkalarından seyreden Kurt, bir anda atağa kalkmış ve en öne geçmişti. Her ihtimale karşı hepimiz arabalardan bir set olmuş Osman'ın önüne geçmiştik. Bitiş çizgisinden fişek gibi geçerken bizden yana her şey planlandığı gibi gitmiş Osman birinci olacağını sanarken yarışı hepimizden sonra tamamlamıştı. Seyircilerin sesleri kulaklarımı doldururken benim merak ettiğim tek bir şey vardı.

Bitiş çizgisini geçer geçmez, "Semih? Tümer?" Daha onlardan bir cevap almamışken gözlerim ekranlara kaymıştı.

Büyük ekranlarda Sabri ve adamlarının Tümer'in bize gösterdiği kaçakçılık işleriyle ilgili tüm kanıtlar bir slayt eşliğinde akıp gidiyordu. Arabalarımızdan inmiş, herkesin pür dikkat izlediği dev ekranlara bakıyorduk. Ve en son, slayt Sabri'nin, Osman'ın kazanması için jüriyi tehdit ettiği veya para verdiği görüntülerle son buluyordu.

Açıkçası şaşırtıcı bir gerçek vardı ki, bu bizim fikrimiz bile değildi. Bu aklı bize Turan vermişti. Yekta'yı alt etmek için onun en büyük acısını yarışta ekranlara taşıdığımız günü hatırlatmıştı bize...

Hemen yanımdan ekranlara doğru koşarak Osman geçmişti. Bir yandan bağırıyor bir yandan ağlıyordu. "Hayır! Yalan! Bunlar montaj inanmayın!" İzleyiciler ıslık çalıyor, yuhalıyor, küfürler havalarda uçuyordu.

Mikrofonu eline almış Tümer girmişti görüş açımıza.

"Hadi sıra sende!" demiştim Tümer'e bakarak. Kulağındaki kulaklıktan bizi duyduğunu biliyordum.

MASKE - Pistlerin Sahibi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin