Selammmm sevgili okurlarım, yine ben geldim hem de yine bir sürü bölümle :))
Yorumlarınızı, oylarınızı, desteğinizi bekliyorum...
Keyifli okumalar dilerim :))
199- İKİNCİ KEZ
"Oh şükür!"
"Allah'ım şükürler olsun! Artık karı kıza bakmayacağım söz veriyorum!" Tüm bu olanlardan sonra Damat'ın sözleri kahkaha atmamıza, tüm gerginliği üzerimizden atmamıza yardımcı olmuştu.
"Sorun yok arkadaşlar hepinize teşekkür ederim." Hala beni arkamdan itiyorlardı. Metreler sonra duraklama noktasına varacaktık. Bu öngörülmemiş kazanın belki de benimle birlikte diğerlerinin de ilk yüze girememesine neden olacağı gerçeğini görmezden gelerek bir an önce duraklama noktasına varmak için dualar ediyordum.
"Merak etme! Benimkiler sana yeni bir araba verecek."
"Teşekkür ederim Naim."
"Bu yarışı alacağız, korkma!"
Duraklama noktasına vardığımızda derin bir nefes almak için arabadan aşağı inmiştim. Maskemin içinde pişen yüzüm biraz daha havasız kalmaya mahkumdu ama yine de gecenin soğuğu biraz da olsa beni kendime getirmişti.
"Minik, Naim, Joker ve diğerleri siz devam edin. Size yetişeceğim." Dostlarım beni duraklama noktasında bırakıp son sürat yanımdan ayrılırken Naim'in adamları da aynı Naim'lerin kullandığı kırmızı bir arabayı getirip önüme bırakmışlardı.
Yıllardır kendi arabam dışında başka bir araçla yarışmamıştım. Biraz yabancılık çekeceğim doğruydu ama ben bileğime arabamdan daha çok güvenirdim.
Daha fazla oyalanmadan arabaya geçip ekranı kontrol etmiştim. Sezi'ye bağlanıp, "Sezi, ne kadar süre kaybettiğimi hesapla. Ayrıca ekranıma diğerlerinin konumunu yansıt."
"Hemen yapıyorum."
Sezi çok geçmeden talimatımı yerine getirip konumu yansıttığında aslında arkamda olması gereken büyük kalabalığın arkasında kaldığımı fark etmiştim. Minik ve diğerleri de kalabalığın tam merkezinde kalmışlardı.
"Minik, hemen o kalabalıktan kurtulun!"
"Biz de onu deniyoruz ama herkes çıldırmış gibi! Burası çarpışan otoları andırıyor!" Minik'in her zaman sakin ve sağduyulu sesi yerini sinire ve telaşa bırakmıştı.
"Sakin olun bir açıklık yakalayın ve kalabalıktan uzaklaşmaya çalışın. Kazalara dikkat edin!"
Hızımı arttırıp bir an önce dostlarıma yetişmeye çalışırken Yekta'nın çekingen sesini kulaklıklarımda duymuştum.
"Lilya?"
"Yekta? İyi misin? Bir şey mi oldu?" Yekta'yı en son hala tam anlamıyla iyileşmemiş bir halde bıraktığım için beynimin bir yanı sürekli bir şekilde onu düşünüyordu.
"Ben... Ben iyiyim ama... Of!" Yekta'nın sesi sonlarına doğru sinirle titremişti. Gözlerim telaşla ekrana kaymıştı. Yüze yakın aralarında daha sonra benimle dalga geçecek biricik dostlarımın da olduğu tüm yandaşların aramızdaki iletişimi duymasını istememiştim.
Yekta'nın sesinin yalnızca bana bağlı olduğunu fark edince derin bir nefes almıştım. "Ne oldu?"
Yekta'nın öfleyip püflemesinden anladığım kadarıyla söylemekte zorlandığı bir şey olmalıydı. "Kızacağını biliyorum ama dayanamadım. Ben... Ben yarışı yakından izlemeye geldim..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKE - Pistlerin Sahibi (TAMAMLANDI)
Adventure"On dakikaya oradayım." "Ben temiz demeden gelme. Kendini riske atma. Duydun mu beni? Lilya?" Cevap vermeden kulaklığıma basarak görüşmeyi sonlandırmıştım. Kanım kaynıyor, direksiyonu kavrayan avuçlarım kaşınıyordu. Ağzım kulaklarımda, keyfime ise d...