YER KAVGASI

28 4 2
                                    

Osman ve çevresinde bulunan diğer üç araç hemen önümüzde durmuştu. Önümüzde duran araçların arkasında uzakta duran diğer tüm yarışçılar yaptıkları işleri bırakıp pür dikkat bizim tarafımıza bakıyordu.

Osman daha araçtan inmeden çoktan dostlarıma sakin olmalarını söylemiştim bile.

Elinde kendinde eğreti duran bir tespihle yaylana yaylana Osman bize doğru gelirken diğer üç arabadaki siyah takımlı adamlar da inmiş ve yanımıza yaklaşmıştı. Belli ki diğer adamlar yarışçı değil Osman'ın korumalarıydı.

 Belli ki diğer adamlar yarışçı değil Osman'ın korumalarıydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Orası benim yerim yalnız." Osman elindeki tespihi bir tur döndürüp işaret parmağıyla bizim durduğumuz konumu gösteriyordu. Konuşması gevrek gevrekti. Osman'ı sinir bozucu zengin züppesi olarak adlandırmak çok yerinde olurdu.

Hemen yanımda duran Minik'e belli belirsiz bir el işareti yapmıştım. Minik, bir adım öne atıldığında Osman'ın yanında duran siyah takımlı adamlar da önünde siper olmuştu.

"Çocuklaaar, çocuklaaar yapmayın." Osman gülerek önünde duran adamları aralamış ve Minik'in karşısına geçmişti. "Bana zarar verecek kadar salak olduklarını sanmıyorum."

Kurt'un iki kişi ötemde sinirden titrediğini görebiliyordum. Kurt'un hemen yanında duran Yekta da durumu fark etmiş, Kurt'un omzundan tutmuştu.

Daha Minik herhangi bir şey demeden Osman devam etmişti. "Tekrarlayım mı? Maskelerinizden duyamıyor musunuz yoksa? Burası benim yerim. Çekin hurdalarınızı." Minik, neredeyse Osman'ın iki katı olmasına rağmen Osman'ın bu durumdan çekinmediği ortadaydı.

"Burada herkesin yeri belli mi?" Minik'in ses tonu toktu ama sert değildi. Sanki çocuğuyla konuşan bir babayı andırıyordu.

"Belli mi derken? Burası benim yerim diyorum. Diğerleri ne yapar eder beni ilgilendirmez."

Minik, elini yukarı kaldırıp bir dakika, der gibi işaret yapmıştı. Arkasını Osman'a dönüp bize bakmıştı. "Arkadaşlar siz burada herhangi bir yerde isim etiketi gördünüz mü? Çocuk yerini kaybetmiş de, bir el atalım bulalım da sevindirelim sabiyi."

Vay, böyle bir cevabı ben de hiç beklemiyordum. Fakat Minik daha bismillah ilk dakikalarda geri adım atamayacağımızın farkındaydı. Burası itibar yarışıydı. Ve Osman gerçekten zorlu bir rakipti. Diğer tüm yarışmacılar kendisini buranın sahibi sanan Osman ile konuşmalarımızı bu kadar dikkatli izlerken geri adım atmak intihar gibi bir şey olurdu.

Osman bir anda Minik'in söylemleriyle belindeki silaha davranmışsa da çoktan yarış düzenleyicileri koşturarak yanımıza gelmişti.

"Osman Bey! Osman Bey! Kuralları biliyorsunuz! Kuralları biliyorsunuz!"

"Lütfen! Burada kavgaya yer yok."

"Bu sikikler kim olduğunu zannediyor be?" Osman korumalarının arkasında yarış yöneticilerinin zar zor zapt etmeye çalıştığı küçük mız mız bir çocuk gibi davranıyordu.

MASKE - Pistlerin Sahibi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin