BÖLÜM 126: "AŞILAN DUVARLAR"

3.5K 212 146
                                    

Aile; bazen bir kişi ve başınızı yasladığınız o bedendi.

Parmaklarımı çekiştirerek başımı koluma gömmeye çalışırken dişlerimle sıyırdım etimi. Belim yükselmiş dudakları boynumdayken kasılan bacaklarımla kaç kez daha ellerinde dağıldığımı sayamamıştım. "Cesur," dudakları dudaklarımı buldu, içime sertçe vurdukça yatağın gıcırtısı sanki bedenimi kamaştırıyordu. "Sevgilim, lütfen." dudakları dudaklarımı sertçe emerken eli göğsümü kavramış bir kez daha içime sertçe vurduğunda darmadağın olmuştuk. Dudaklarımdan kaçmaması için sesimi kaç kez bastırmaya çalıştığımı, onun beni susturmak için dudaklarıma gece boyu eziyeti ve bedenlerimizin terlemiş haliyle yavaşça kendisini boynuma doğru bıraktı. Dudaklarım kupkuru kalmış, yatağın demir başlığına bağladığı ellerimi yavaşça çözdüğünde kollarım yorgunca omuzlarına düşmüştü.

Nefes nefese bir halde göğsünde soluklanmaya çalıştıkça bel oyuntumu okşuyordu. Başını hafifçe kaldırmış edepsiz bir gülüşle dudaklarımı öptüğünde bileğimi kavrayarak dudaklarını bastırmıştı. "İyi misin karıcım?"

"Şahaneyim." dedim yarım bir gülüşle ona öperek. "Beni yıkaman gerekecek."

"Zevkle sevgili Karaalp." yavaşça içimden çıktığında üzerime yorganı örterken mahmur bir halde baktım ona yanağını sararak. "Yoruldum, uykum geldi." dağılan saçlarımı parmak uçlarıyla kulağımın arkasına sıkıştırdı. "Uyumak istersen başını nereye yaslayacağını biliyorsun." biraz daha sokuldum ona, elimi göğsüne koyarak başımı boynuna gömdüğümde saçlarımdan öpmüş elini boynumun arkasından omuzuma sarmıştı.

"Hiç halim yok." dedim sızlanarak.

"Ne istiyorsan yapmaya hazırım." gözlerim kapandı bu kez.

"Böyle kalmak istiyorum, günlerce." çıplak ve hafifçe nemli sert göğsüne dudaklarımı bastırdığımda daha sıkı sarılıyordu, bu gülümsememi büyüttü, huzurluydu.

"İsteğiniz derhal yerine getirilecek sevgili Karaalp." dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Güzelce dinlen sevgilim, çünkü yarın seni çok yoracağım." kaşlarım çatılmış bir halde başımı geriye atarak baktım ona.

"Nasıl olacakmış Yüzbaşı'm?" dudaklarımdan bir öpücük daha aldı.

"Sürpriz."

"Bayılırım!" elimi boynuna sararak öptüm onu. "Ama azıcık ucundan çıtlatsan?"

"Olmaz."

"Peki nasıl bir şey?" dedim merakla.

"Sürpriz."

"Bir tanem onu anladım da, nasıl bir sürpriz."

"Bir tanem?" dedi gülerek. "Bunu sevdim."

"O zaman söylüyorsun?"

"Olmaz." dedi şakağımdan öperek göğsüne çektiğinde.

"Olur bence, karın meraktan uyuyamaz, uyuyamazsa da dinlenemez."

"Öperim, usulca masaj yaparım, dinlenir benim güzel karım." içim bir hoş oluyordu onun yüzünden.

"Peki, birazcık söylesen?" dedim tatlı tatlı gülerek.

"İlişkimize yeni bir heyecan katacağız." kaşlarım çatıldı ilk önce. "Nasıl bir heyecan?" kesin tehlikeli bir şeydi, onun içinse yeni bir heyecan. "Sürpriz." diyerek de diretti söylememek için. "Bu sefer öyle olsun, seni dinliyorum kocacım." gülerek öptü saçlarımı. "Kesinlikle beni dinle karıcım, çok eğleneceksin."

...

Saçlarımı kurulayarak arkaya atmış banyodan çıktığımda yatakta yüz üstü uzanan Cesur'u görmek dudaklarımda bir gülümseme yaratmıştı. Yanına küçük adımlarla giderek eğildiğimde yanağına bir öpücük bırakmıştım ki eli hızla belime dolanmış yan dönerek kolunu üzerime attığında yastıklar ve iri kıyım bedeni arasında kalmıştım.

DİLRUBÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin