Gözlerimi açtığımda hoca karşımdaydı. Beni bulup evine getirmiş. Ama onun yanında duramadım, eve gitmem gerekiyordu. Fakat neden gitmeliyim, bilmiyordum.
Hocadan izin alıp evinden çıktım. Yalvardı bana. ''Gitme oğlum, kıyacaklar sana...'' Ama dinlemedim. Kendi evime doğru koşmaya başladım. Neden hocayı dinlemedin, bilmiyorum...
Koşarak varamazdım, paramda bitmişti taksi çağıramazdım. Hiçbir arabada geçmiyordu zaten.
Yolun kenarlarında bir sürü, siyah siyah kediler vardı. Bir arada o kadar kedi asla olamazdı. Bu kediler, kedi değildi aslında, çünkü ayakları tersti hepsinin.
Başımın üstünde kargalar uçuşuyordu. Neredeyse saçlarımı yalayıp geçiyordu kargalar. Aklımı kaçırmaya az kalmıştı. Ne yapacağımı şaşırmıştım.
Etrafta hiç bir insan yoktu, zaten gecenin yarısı buralarda kimse olmazdı. Hiçbir şeye takılmayıp koşmaya devam ettim, üstüm başım perişandı.
Mesafe çok fazlaydı, bir araba kesinlikle geçmesi lazımdı, koşarak eve varamazdım. Allah'a dualar ediyordum. Allah'ım yardım et bana diyordum hep.
Uzaktan bir ışık görünmeye başladı. Bu ışık arabanın far ışığıydı. Rabbim dualarımı kabul etmişti, uzaktan bir araba geliyordu.
Hemen elimi kaldırdım dursun diye. Arabada yaşlı bir amca vardı. Üstümün başımın haline bakmadan aldı beni, Allah razı olsun. Mahallemize gidiyordu şansıma, beni de bıraktı evimin yakınına kadar.
Koşa koşa Evimin önüne gittim. Bahçede, her yerde hayvan cesetleri vardı. Ortalık leş gibi kokuyordu.
Evin kapısı kitliydi, anahtarı da yolda düşürmüştüm herhalde, bulamadım. Camdan içeri gözlemek izledim.
Camdan içeri baktığımda, yine bahçedeki gibi evin içinde de komple hayvan cesetleri vardı. Onlarca kedi ölüsü, karga ölüsü vs. param parça edilmişti cesetleri.
Bu hayvanlar normal hayvanlara benziyordu. Hayvan kılığına girmiş cin değildi yani.
Kafayı yemiştim. Kulağımda sürekli at kişnemesi, kedi miyavlaması ve karga sesi vardı.
Cinler damarlarımda kan gibi geziniyordu, bunu hissedebiliyordum.
Keşke hocanın bana verdiği muskaya çıkarken unutmasaydım. Boynumda duruyor olsaydı keşke.
Sürekli harabe eve gitme hissi vardı bende. Sanki bir şeyler zorla beni tutup o eve götürmek istiyordu.
Kendime hâkim olamıyordum. Kendim istemesem de, ayaklarım beni harabe eve götürüyordu.
Kulağımda onlarca sesler var, kendimde değildim, kontrolü kaybettim resmen. Ayaklarıma söz geçiremeyip, gidiyordum harabe eve...