Bu hikaye @_Siyol_ 'un isteği üzerine yazılmıştır.
Sabahın tatlı ve soğuk rüzgârı çehremi dondururken, her sabah monotonlaşmış olan yolculuğumu beklemeye başladım. Perşembe günüydü.
Neyse ki çok beklemeden geldi bizim emektar Ali abi. Okuldaki en eski görevlilerden biridir, okulun temel atma günlerinde bile hatırası varmış.
Hem okulun servisini çeker, hem de gün içinde, getir götür işlerine bakan biridir.
Saçları dökülmüş, gittiği yollar alnında iz bırakmış Ali abinin. Gözleri, erken kalkıp yollara düşmekten olacak ki, kızarmış birazcık..
Bindim servisine. Kendisi kadar servisi de emektar; ha bozuldu, ha bozulacak.
Her zamanki yerime oturdum ve biraz uyuklamaya başladım. Azda olsa uyumanın, okulda çok faydası oluyordu çünkü.
Gözlerimi açtığımda, galiba bugüne kadar binin üzerinde tekrarını yaşadığım üzere, okulun önüne geldiğimi anladım.
Adımlarım hızla ilerliye dursun, hala uykunun verdiği uyuşuk ile kendime gelmeye çalışıyordum.
Attım kendimi okulun gri bahçesine.
Kapılar daha açılmamıştı, bende sınıfımın sabah dizildiği bölüme yöneldim. Deniz vardı sadece, oda erken gelmiş bugün, yalnız kalmamanın verdiği mutlulukla denizin yanına gittim.
Günaydın Deniz nasılsın
İyiyim Murat, sen nasılsın.
Aynı işte, bildiğin gibi.
Murat sen bilirsin, Ece 3 gündür okula gelmiyor, bir bilgin var mı?
Evet, Ece 3 gündür okula gelmiyordu, ama niçin gelmediğini merak etmemiştim, aklıma gelmemişti doğrusu. Aslında en sevdiğim arkadaşlarımdandı kendisi.
Hastadır muhtemelen, yoksa derslerini aksatmaz.
İyi, inşallah öyledir dedi Deniz. Ama öyle olmadığını akşama yakın anlamıştık.
Son derste gelmişti Ece'nin ölüm haberi. 3 gün önce feci bir kaza geçirmiş, 3 günlük komada kaldıktan sonra, öğleden sonra vefat etmişti.
Cesedini gece vakti ıssız bir yerde, okulun 2 sokak ötesindeki yolun kenarına bulmuşlar. Bilinci açık olmadığından kimin çarptığını söyleyememiş. Ama polisler kasıtlı bir şekilde ezildiğini ileri sürüyormuş. Faili meçhul bir olay, ama kaza süsü verilmiş olabilirmiş.
İnsanın boğazı düğümleniyor çaresizlikten, ölenden daha fazla öldürüyor sizi. Genç yaşındaki bir kızı kim, neden öldürebilir ki.
Ertesi gün mezarlıkta farklı kelime işitmedik, herkes sadece, yazık olmuş kıza diyordu. Seveni, sevmeyeni, hocası, kantincisi, herkes son yolculuğunda yanındaydı Ece'nin. Ah Ece neden, kim, ne istiyordu senden, bu genç yaşında...
Ailesi, yaş toprağa cesedi konan Eceden, kat kat fazla ölüyordu.
Hele ki Ece'nin sonsuz yuvasına konulan toprağını engellemek için olan tahtalar, bir bir Ece'nin masum yüzünü perdelerken, annesi çıldırıyor, dayanamıyordu.
Neden öldürdüler seni?
Mezarına komple toprak örtülüp, üstüne sular döküldü. 3-5 Arapça telkin cümlesi ve okunan ayetlerde sonra, herkes dağılmaya başladı.