Her şey güzeldi, çok mutlu ve sevinçliydim bu gemide artık. Ama sevincim kursağımda kalmıştı.
Aradan 10-12 gün falan geçmişti, yolumuza tam teşkilat devam ederken suyun üzerin de kana ve iç organlara benzer kalıntılar gördük.
Bu organlar, insan organlarına değil de daha çok hayvan organlarına benziyordu.
İlk başta şaşırmıştık fakat kaptan Mümin abi Sadık abiye dönerek "Sadık buraya dalış yapabilir misin" dedi.
Sadık çaresiz bakıyordu "Mümin abi ben buraya dalamam görmüyor musun burasını kan götürüyor." Dedi. Fakat Mümin abi burada bir terslik olduğunu düşünüyordu.
Mümin abi, amcama dönerek "reis burada bir sıkıntı var ama ne?" dedi. Amcam kaptana döndü ve kulağına doğru fısıldayarak konuşmaya başladı, sessizce konuşuyorlardı.
Biraz konuştuktan sonra amcam, sadık abi ve mümin abi bir odaya girdiler. Yaklaşık 10 dakika geçtikten sonra Rıfat yanıma geldi "Sadık abiler dalış yapacakmış sen yüzmek istiyor musun?" dedi.
Açıkcası çok iyi yüzemiyordum fakat dalış konusunda iyiydim suyun altında kalabiliyordum ve bende dalmak istiyordum.
"Rıfat dalmam da bir mahsur olur mu?" dedim.
"Oğlum ben ne bileyim sor sadık abiye onunla dal" dedi.
"Tamam" dedim ve amcamların konuştuğu odaya doğru gittim ve bir anda odaya daldım. Herkes bir anda yüzünü bana çevirdi. Amcam bana baktı "ne oldu lan" dedi.
"Amca galiba dalışa girecekmişsiniz ben de dalmak istiyorum." Dedim. Amcam bana baktı "sen dalabiliyor musun, iyi yüzüyor musun?" dedi.
Bende "oo amca çok iyi yüzerim vs." bir şeyler geveledim ve izin aldım. Bende dalacaktım.
Mümin abi dalmamam konusunda amcama telkinler veriyordu fakat ben dalmak istiyordum.Her neyse geminin merdiven altında bir deposu vardı çeşitli dalış aletleri oradaydı, Rıfat beni oraya götürdü ve istediğim her aleti alabileceğimi söyledi.
Tüp falan yoktu o kadar modern bir gemi değildi. Can yeleklerinin, balonların, deniz gözlüklerinin vs. olduğu bir depoydu.
Biz Rıfat'la depoya girdiğimiz anda Rıfat bana dönerek "Önder nefesin yeter mi?" dedi. "Bir şey olmaz" dedim ve onu tersler gibi konuştum.
Ben aletleri alırken eşya deposuna Sadık abi geldi bana dönerek "Önder dalacağım yer biraz tehlikeli keyifi dalmıyorum haberin olsun suyun üzerinde kanlar var altında neler var bilmiyorum. Kabul ediyor musun dalmayı bak başına bir şey gelirse benden değil." Dedi.
Amcamında üzerine sorumluluk binmiş olacak ki yanıma geldi "dalmasan mı oğlum güveniyor musun kendine" dedi.
"Yapma be amca güvenmiyor musun bana" dedim. "Güveniyorum iyi bakalım" dedi ve gitti.
Neyse üzerimize siyah bir elbise giydik. Elbiseyi giydiğim anda sıcaklık hissettim elbisenin içi aşırı sıcaktı, gözümüze gözlük taktık ve elimize bantlarla sarılmış. Poşetle sarılmış şeffaf bir el feneri aldık.
Her alet hazırdı, Sadık abi hazırdı bende hazırdım geminin sağ tarafına doğru yürüdük. Sadık abi bana baktı "haydi bakalım Önderim" dedi. Biranda "Şaapppppp" diye suya atladı.
Arkasından benimde dalmam gerekiyordu fakat o deniz beni hiç çekmiyordu bana çok negatif geliyordu. Fakat "Bismillah" dedim ve suya atladım.
Denizin içine "foşş" diye daldık. Denize daldığımız anda sadece karanlıkları görebiliyordum ve birkaç metre uzağımda parlayan bir fener vardı.Fenere doğru yüzmeye başladım. Her yüzüşümde daha aydınlık oluyordu ve Sadık abiyle yan yana kaldım. Elimi salladım "ne yapacağız?" demek için. Sadık abi tek parmağıyla bana yukarıyı gösterdi, ağzını gösterdi ve gemiyi gösterdi.
Yaklaşık 4-5 kez bu hareketi yaptı fakat ben bir şey anlamadım sonra Sadık abi yavaş yavaş yüzeye doğru çıkmaya başladı bende onun peşinden yüzeye doğru çıkmaya başladım.
Yüzeye çıktığımızda "oğlum mümine haber verelim tüp yollasın" dedi. "Sadık abi tüp yokmuş" dedim. "Olmadı şimdi" dedi ve "Selim", "selim" diye bağırmaya başladı.
3-4 kez bağırdıktan sonra Amcam güverteye doğru çıktı "ne var" dedi. Sadık abi "Mümine söyleyin odasında ki tüpü yollasın" dedi.
4-5 dakika bekledikten sonra haber gelmedi ve gelen giden yoktu Sadık abi bana baktı "neyse Önderim artık derin nefes al dibe dalıcağız, tutabilirsin değil mi nefesini" dedi.
"Tutarım abi" dedim. "Hadi" dedi son kez derin bir nefes aldık ve suyun içerisine girdik.
Suyun içerisine girerken ağzımdan nefes vermem gerekirken heyecan yapıp burnumdan nefes verdim ve bir anda nefessiz kaldım, kendimi sıktım fakat 4-5 saniye dayanamadım ve daldığım gibi var gücümle yüzeye çıkmaya başladım.
Yüzeye çıktım derin bir nefes aldım ve tekrar daldım. Sadık abi beni görmemiş ve derine doğru dalmaya devam ediyordu, ben karanlıklar içinde el fenerini takip ediyordum. Denizin çok dibine girmeden feneri takip ediyordum.
Sadık abi beni fark etmiş olacak ki nefes tazelemek için bana doğru geri yüzmeye başladı. Yani aslına bakılırsa Sadık abiyle ben bir şey beceremiyordum ve bize tüp lazımdı tekrardan 15-20 metre ilerimizde olan gemiye doğru yüzmeye başladık.
![](https://img.wattpad.com/cover/110206373-288-k428676.jpg)