Falcı 26

1.1K 38 17
                                    

Köye vardığımda, o korkunç görüntüsüyle korkmaya başlamıştım. Korktuğumu fark eden amca, elini omzuma koyup, korkma dedi.

Korkulmayacak gibi değildi. Sanki bir önceki halinden daha ıssız hale gelmiş, cinlerin barınağı olduğunu yüzüme haykırıyor gibiydi.

Tuhaf seslerin çıktığını ve siyah duman misali varlıkların köyün etrafında dolandığını fark ettim.

Ses, insan sesine benzeyen, fakat bir insanın çıkaramayacağı kadar tız bir sesti.

Bu ses, ne sesi diye sordum amcaya.

Bu ses, bu köyü işkâl eden mahlûkları sesi evladım. Bizi konuşuyorlar aralarında, ama bizden korkuyorlar da. Fakat sen onlardan korkma, eğer korktuğunu anlarlarsa, bu kez üstümüze gelmeye başlarlar.

Sana zarar veremezler, bana da yaklaşamazlar diyordu.

Ses gittikçe artıyor, sliüetlerde köyün etrafında süzülüyordu.

Soğuk soğuk terlemiştim yine...

İlk olarak evin önüne gelip, bahçe kapısının dibindeki kemikleri çıkarttık. Onlarca irili ufaklı kemikler vardı, üzerilerinde Arapça, İbranice yazılar yazılmıştı.

Tüm kemikleri çıkartmaya başladık, her çıkarttığımız kemik ile birlikte çığlık sesleri yükseliyordu.

Neden sesleri gittikçe artıyor diye sordum.

Kemikler, onların güç kaynaklarından biridir evlat. Her biri, birini ifade ediyor. Onları çıkarttıkça sonlarının yaklaştığını biliyorlar, dedi.

Gösterdiği bir kaç yerdeki, kemikleri de çıkardım.

Tüm kemikleri topladık. Şimdi ne yapacağız diye sordum?

Kemikleri bu eve doldurup, evle birlikte ateşe vereceğiz, ama şimdi değil.

Ateş, ateşe niye zarar versin amca, diye sordum?

Sen nasıl toprağa dönüyorsan, onlar da ateşe dönecek evladım diye cevap verdi.

Ardından kapıyı, evin giriş kapısını kırmamız gerekli dedi.

Niye amca dedim.

Kapıda bir işaretin olduğundan söz etti.

Evet haklıydı, kapıda bir işaret vardı. Bu işaretin diğer yarısı da, Abdullah'ı kaybettiğim gece gördüğüm mezar taşının üstündeydi.

Hemen kapıyı yerinden söktük. Söktüğümüz kapıyı parça parça haline getirdik ve kemiklerle bir araya topladık.

Şimdi senin bir görevin daha var evlat, dedi.

Neymiş amca dedim.

Köyün mezarlığına gideceksin ve seni eski bir mezar karşılayacak. Bu mezarı daha önce gördün, üzerinde işaretin devamı olan mezar bu.

Üç Gölge Köyü ve Daha Niceleri 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin