Gözlerimi açtığımda güneş doğmuştu, terden sırılsıklamdım. Yattığım yerde titriyor ve inim inim inliyordum.
Doktor yok mu doktor! Sürekli bir doktor yok mu çağrısı duyuyordum, ama ne konuşacak ne de kımıldayacak halim kalmıştı.
Yan kodeslerdeki arkadaşlarım, inlemelerimi duymuş bana yardım etmeye çalışıyorlardı, beni göremedikleri için ve ses de vermediğim için endişelenmiş olmalıydılar.
Hemen elimi, göğsümdeki bütün gece farelerin yırtarak kanattıkları yaralara götürdüm, ama ortada yara falan yoktu.
Kapı açıldı, içeri erlerden biri girdi.
Ne var lan, ne bağrışıyorsunuz!
Sedat: Rıfat bütün gece uykusunda sayıkladı, çok kötü durumda ne olur yardım edin, dedi.
"Alakası yok" diye geçirdim içimden. Tam tersi bütün gece uyuyan onlar, uyanık olan bendim.
Asker burnunu havaya doğru kaldırdı, kaşları çatık vaziyette: Biz bu revir numaralarını çok gördük aslanım, oturun oturduğunuz yerde!
Çok terliydim ve üstümü değişmem gerekiyordu. Aslında hasta olmak veya ölmek umurumda değildi de, sadece bu garip olayların ve rüyaların neden benim başıma geldiğini öğrenmek istiyordum.
Şu anda İstanbul'daki evimde sıcacık yatağımda olabilirdim. Ama ben bu kodeste zatürre olmanın eşiğindeydim.
Neden bu kadar şey, aynı anda ters gitmeye başlamıştı. Ters gitmeye başlayan şeylerin bir çıkış noktası olmak zorundaydı.
Eğer ben bu noktaya bulup üzerini karalayamazsam, bu nokta benim hayatıma konulmuş son nokta olacaktı her halde... Bundan emindim.
Tevkif edildiler mi? Diye bir ses duydum dışarıdan...
Yok, dedi babamın sesi. Daha belli değil.
Babam sabahtan gelmişti demek ki
Bir konuşalım bakalım, ama siz gözükmeyin amca....
Dışarıdan gelen sesler tanıdıktı. Babamın sesiyle beraber, bir çok tanıdık ses duyuyordum.
Kapı açıldı, içeriye askerle beraber, bizim köyde okumuş iki kişiden biri olan ıldıray abi girdi.
Yıldıray abi İzmir'in iyi avukatlarından biriydi. Buca'da oturuyordu, olayı duyar duymaz gelmiş, bütün aileye müdahale etmiş ve herkesi sakinleştirmişti.
Babamların benimle şu dakika konuşmasının iyi bir fikir olmadığını savunmuş ve benimle yalnızca kendisi muhatap olmak istemişti.
İçeride hepimizle tek tek görüştü, bizi buradan en kısa zamanda çıkaracağını, bize inandığını ve metin olmamız gerektiğini söyledi. Mahkemenin neticesinin çok önemli olduğunu, ihbarın bir komplo olması ihtimali üzerinde durduğundan vs. bahsetti.
Merak etmeyin, her şey aleyhinize olduğu kadar lehinize de. O kadının çok eskiden beri gariplikleri vardı, ama bu kadarını ben de beklemiyordum açıkçası. Neyse, olan olmuş artık...
![](https://img.wattpad.com/cover/110206373-288-k428676.jpg)