Bölüm 14 - Part 1
Son cümleleri de okuyunca defteri kapattım ve başımı yatağın başlığına yasladım. Daha farklı bir rüya vardı aklımda, sanki böyle bir rüya görmemiş gibi. Kaşlarımı çattım kimdi bu adam? Hem yıllar önce hem de şimdi rüyalarıma ziyarete gelen, bilinçaltıma ben fark etmeden sızan bu adamı nereden tanıyorum? Bunun yanı sıra asansörde gördüğüm o adam ile nasıl bir alakam var? Ya da bu bir tesadüf mü? Kadere ve tesadüflere inanıyorum, tesadüflerin kadere etki ettiğine ve bağlantılı olduklarına inanıyorum.
İçimde garip hisler peyda oluyordu, neden olduğuna dair bir fikrim yok ama böyle duyguları hissettiğimde hayatımda ya kötü bir şeyler oluyor ya da çok iyi bir şeyler oluyor. Kötü şeylerin olmasından o kadar korkuyorum ki, hep temkinli adımlar atmaya çalışıyorum. Yine de başa gelecek olanın, geleceğini de elbette biliyorum.
Derin bir nefes aldıktan sonra elimdeki defteri ve gözümdeki gözlükleri yandaki komodine koydum ve yatağın içinde yatış pozisyonunu aldım. Günlükte yazdıklarımı ve o yazdıklarımı yaşadığım zamanı düşünmeye koyuldum. O gün gördüğüm yüzleri düşünüp, hatırlamaya çalışsam da bir türlü hatırlayamıyordum, bu da beni çıldırtıyor. Bu aralar hafızam yerinde hiç değildi gördüğüm bir kişinin yüzünü neredeyse 3 gün boyunca düşünüp hatırlayamıyorum, bu da çıldırmama yetiyor elbette.
***
Bangır bangır çalan alarm sesi ile telefona uzandım ve alarmı kapatıp diğer tarafa döndüm, yeniden uyumaya devam ettim. Ne kadar süre geçmişti bilmiyorum ama yeni bir alarm sesi ile gözlerimi açtım. Kapatmak üzere telefona uzandığımda odamın kapısı hızla açıldı."Kalk! Saat 07.30 olmuş hâlâ yatıyorsun!" diyen Akçın ile gözlerimi kapatıp yeniden açarak kendime gelmeye çalıştım.
"Tamam, kalkıyorum." derken sesim çatallı çıkıyordu, uykudan dolayı sesim kısılmıştı ve boğazım ağrıyordu.
Kafasını sallayıp odanın önünden ayrılınca bende yatakta doğrulmaya çalıştım, başım ve boğazım feci derecede ağrıyordu, gözlerimi sızladığı için de zorlukla açabiliyordum. Ayakta durup biraz kendime geldikten sonra, banyoya adımladım. Kısa süren bir duşun ardından saçlarımı da kurutup banyodan çıktım. Giyinme odasına geçtim, üzerime giymek için beyaz renkli bir boğazlı badi ve siyah ispanyol paça pantolon aldım. İç çamaşır çekmecesinden de iç çamaşır aldıktan sonra hızla üzerime giydim. Yatak odasına geçip makyaj masasındaki tarağımı aldım. Hızlıca saçımı tarayıp bir lastikle tepede at kuyruğu yaptıktan sonra, kulağıma ucunda yıldız olan zincirli küpemi taktım. Bileğime de bir saat taktıktan sonra, giyinme odasından çantamı alıp içine ihtiyacım olan malzemeleri yerleştirdim. Son dakika gözlüğümü unutmamak için komodinin üzerindeki gözlüğümü gözüme takıp odadan çıktım.
Salona geçtiğimde, Akçın'ın saçlarını topuz yaptığını gördüm. Üzerinde dün giydiği kıyafetler vardı, kapının ağzında durup ona seslendim.
"İstersen benim kıyafetlerden al, dünkü giydiklerinle gitme." tokayı son kez saçlarından geçirdi ve kafasını kaldırıp baka baktı.
"Çok iyi olur, rahatsız hissediyordum zaten." deyince kafamı salladım ve odama geri döndüm.
Akçın için bir tayt, bir tunik ve şişme bir mont aldıktan sonra hızla odadan ayrılıp, salona, Akçın'ın yanına geldim. Elimdekileri ona uzatınca hızla aldı ve akşam kaldığı odaya geçti, etrafa dağınık bir şey var mı diye baktığımda birkaç yastığın yerinin bozulmuş olduğunu fark ettim. Onları hızla düzelttikten sonra, kapının yanına ilerledim. Nasıl olsa Akçın gelirdi. Dolaptan bugün giyeceğim ayakkabıları çıkardığım esnada Akçın da yanıma gelmişti. Dün gece geldiğimizde dolaba koyduğum ayakkabılarını çıkardım. Kapıyı açıp elimdeki ayakkabılarını aldı, onun giyinmesini bekledikten sonra ben giydim ve evden ayrıldık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUHÂ
General Fiction|YETİŞKİN İÇERİK| "Uyandın mı minik ninjam?" diyen boğuk ses ile kapalı gözlerimi hızla açtım ve yine arkamı dönmeye çalıştım. "Ninjam?" diyen o boğuk ses ile gözlerimi kapattım ve kollarımın altında olan kollarına, kollarımı doladım. Bu sesleniş b...