DUHÂ

Bölüm 58 - Part 3

Bölüm 58 - Part 3 

3 GÜN SONRA

"Çilay! Uyan hadi, ne bu öğlene kadar yatmalar?" diyerek beni azarlayan teyzemin sesi ile gözlerimi zorlukla açabildim, tam açılmayan gözlerim yüzünden etrafı kısık ve bulanık görebiliyorum resmen.

Günlerdir nikâh hazırlıkları için oradan oraya koşturmaktan helak oldum resmen bu yüzden de yorgunluğun etkisi ile bugün öğlene kadar uyumuş kalmışım. Dün sabah erkenden kalkıp hem hastane hem de şirket ile ilgilenmiş, oyunun gidişatını ve gelen hastaların sorunları ile ilgilenmiştim. Son toplantıdan sonra oyunda yeniden sorun çıkmıştı, bir bug yüzünden oyun kilitlenmiş bunun yanı sıra, görevi verdiğim bilgisayar mühendisi kendisine daha iyi bir teklif sunan başka bir 'oyun' şirketine geçmişti. Elbette oyunu çözmek, yeniden rayına oturtmak ve avukatla da saatlerce görüşüp toplantı yapmak çok yorucu olmuştu. Sabah ilk şirkete gitmeyi düşünsem de oyun yüzünden ne kadar süre kalacağım belli olmadığı için önce hastaneye geçip sıradan bir vatandaş gibi hastanede yatan hastalar ve onların yakınları ile konuşup doktorlardan, hastaneden memnun kalıp kalmadığını kontrol etmiş şikayetleri bir kenara not almıştım. Ardından bir saatlik kısa bir toplantıda hastanedeki departmanlara önce eksikleri ve şikayetleri bildirmiş ardından da yeni açacağım şube ile ilgili arazi, inşaat şirketi, piyasa araştırması, plan, program, bu süreçte bizi etkileyecek ne varsa hepsini ayarlamaları, nikâhtan sonra bununla ilgileneceğimi bildirmiştim. Ekstra olarak onları bir de nikâhıma davet etmiştim, çoğu da seve seve geleceklerini söylemişlerdi, öğlen olduğun da ben yemeğimi dahi yemeden şirkete geçip oyun ile ilgili sorunları halletmeye başlamış, yeni bir bilgisayar mühendisi ayarlamış ve avukatım ile toplantıya gitmiştim. Giden bilgisayar mühendisinin oyunumuzu gittiği şirkete açıklayıp açıklamayacağı aşikârdı, her ne kadar şirkete alırken imzaladığımız sözleşmede gizliliği ihlâl ettiği durumlarda tazminat talep edeceğimizi söylesek de oyunu satıp piyasa sürdürdükten sonra istediği tazminatı ödesin, bizim kaybımız o oyun ile o kadar fazla olacak ki...

Oyunun tasarımının bana ait olduğu noter ile tasdik edildiği için -ki çoğu geliştirdiğim uygulamalar da dahil oyunların hepsinin bana ait olduğuna dair noter onaylı belgem var- kanıtlamam mümkün ve oyunu bizden çalıp piyasaya sürdükleri takdirde dava açma hakkım doğuyordu doğal olarak. Kanıtım ile çaldıklarını kanıtlayıp tazminat talep edebilir ve oyunun maliyeti kadar bir maddi tazminat bedeli isteyebilirim, üstelik bu süreçte yıpranan psikolojim için de belki manevi tazminat da alabilirim.

Velhasılı kelâm hem oyun hem de olabilecek bir çalıntıya karşı bir B planı geliştirdik, oyunun ayarlamalarını yapıp test etmek de işin içine girmişti ve bu da tüm öğleden sonra ile akşam on bire kadar sürmesi ardından da eve gelmem aç karnımı doyurmam, duş almam çıkmam, saçlarımı kurutmam derken gece biri bulmuştu eh biraz da tabi dizi izlemiştim merak ettiğim bir dizinin ikinci sezonu gelmeden bir an önce bitirmek istemiştim sonuç olarak gece üç gibi uyumuştum.

Şirkete gitmeden iki gün önce ise elbisenin ve çiçeğin siparişini verdiğimiz günün akşamı, Akçın ile Cihanfer'in getirdiği pastane katologlarını inceleyip nikâh sonrasında gelen konuklara dağıtmak üzere ne sipariş vereceğimizi düşündük ve tartıştık, her kafadan bir ses çıkıp bizi delirttiklerin de ise katoloğu bırakıp baş başa kalabileceğimiz bir yere geçerek orada konuşmuş ve kararımızı vermiştik, makaron ile İzmir bombası siparişi verip onları nikâhtan bir saat önce alacağımızı daha doğrusu Akçın ya da Cihanfer artık o an hangisi müsaitse onun alacağının bilgisini verip ona göre ayarlamalarını istemiştik. Bunun yanı sıra pastaneden sipariş işini bitirip çıktıktan sonra çiçekçiden bir arama aldık, önemli bir konu olduğunu ve dükkana uğrayıp uğrayamayacağımızı sorunca sevdiceğim ile birlikte çiçekçiye gittik.