Bölüm 28 - Part 1

201 14 0
                                    


Selam millet, Hayırlı Cuma'lar ☺️ Bugün günlerden Cuma ve ben geldim. ☺️ Bu akşam her zamanki saate göre daha erken paylaşıyorum çünkü son zamanlarda erken uyuyorum, Zeytin sezonu açıldı ve ben tüm günümü zeytin tarlasında geçirip, zeytin tarıyorum. ☺ Evet açıklamayı da yaptım, bölümü bırakıyorum ve kaçıyorum ☺

....&....&....&...

İnstagram;
Official hesap; Ekncoglusema
Hikaye hesabı; ladynoktahikayeleri

....&....&....&...

Devam eden diğer hikayelerim;

Hülle & Heyvbanû
İki hikayeme de göz atmayı unutmayın ☺️

Keyifli Okumalar 🌺

Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın 🌺



Bölüm 28 - Part 1 

İki Yıl Önce

"Ya Bahadır defolup gider misin başımdan? Biz ne anlayalım senin dediğin işten be? Koskoca teşkilatın adamımı yok da gelip burada bize yalvarıyorsun?" diyen Akçın ile bakışlarımı elimdeki telefondan kaldırıp tartışan Akçın ve Bahadır'a çevirdim.

Akçın usanmış bir hâlde bakıyordu, Bahadır ise yalvaran bir yüz ifadesiyle bakıyordu.

"Ya kızım teşkilatta adam var yok değil ama bu operasyonun gizli olması gerekiyor, öyle aleni aleni olmaması gerekiyor. Emniyet amiri sıkıntılı, bu operasyonun neticesi bizim tahmin ettiğimiz gibi çıkarsa emin ol baltalamak elinden geleni yapar. Para yiyici, arkası sağlam olduğu için de hiçbir bok yapamıyoruz adama, götünü kurtaracak ibneyle dolu. Bir falsosunu görsek façasını alacağız ama orospu çocuğu falso vermiyor, ekipte de zaten kendi ajanları var haber uçuruyor. Ondan habersiz birimden birini ayarlasak bile mutlaka haberleri olur o yüzden zaten sizden istiyorum, biz arkadaşız sürekli görüşüyoruz hadi sürekli olmasa da ara ara görüşüyoruz bu yadırganacak bir durum olmaz, hatta telefonla rapor vermeniz bile yadırganacak bir durum olmaz." dedikten sonra derin bir nefes aldı ve az öncekine oranla sakin olan sesi isyan dolu ve biraz kızgın çıktı.

"Ulan kaç kere götünüzü kurtardım, millet arkadaşı için çiğ tavuk yiyor siz birkaç aylık bir işi bile yapmıyorsunuz! Gidiyorum tamam." deyip ayaklandığın da boynumu kütletip yayıldığım yerde doğruldum.

"Tamam Bahadır ben kabul ediyorum, sen planı anlat ne yapmam gerektiğini anlat yeter." dediğim de Akçın'ın şaşkın bakışları bana döndü.

"Ciddi misin?" dedi Bahadır heyecanla, kafamı salladım ve onu onayladım.

Akçın'ın uzatmasına şu an anlam veremedim, bizden sonuçta edep ve ahlâk sınırını aşan bir şey istemiyordu, sadece onun için bir süreliğine ajanlık yapmamızı istiyordu. Üstelik isyan ederken kullandığı sözlerinde de haklıydı kaç defa bizim götümüzü beladan kurtardı, hele de benim yıllar önce başıma gelen o elim ve muhîf olayda yardımıma ilk koşan, benim için elinden gelen her şeyi yapan Bahadır olmuştu, şimdi onun küçük bir isteğini mi geri çevirecektim? Değer verdiğim insanları asla böyle küçük olaylarda sallayan veya ricalarını yok sayan bir insan değilim, tıpkı Bahadır'ın bu isteğini yok sayamayacağım gibi

DUHÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin